Bản dịch ý nghĩa nội dung Qur'an - 简易古兰经经注土耳其语翻译

Số trang:close

external-link copy
45 : 4

وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِأَعۡدَآئِكُمۡۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ وَلِيّٗا وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ نَصِيرٗا

Ey Müminler! Allah -Azze ve Celle- düşmanlarınızı sizden daha iyi bilir. Sizlere, onları haber veriyor ve size karşı düşmanlıklarını açıklıyor. Onların verdiği sıkıntılara karşı koruyucu bir veli ve onların sizlere karşı kurduğu tuzaklara ve eziyetlere engel olup, onlara karşı sizi galip kılan bir yardımcı olarak Allah size yeter. info
التفاسير:

external-link copy
46 : 4

مِّنَ ٱلَّذِينَ هَادُواْ يُحَرِّفُونَ ٱلۡكَلِمَ عَن مَّوَاضِعِهِۦ وَيَقُولُونَ سَمِعۡنَا وَعَصَيۡنَا وَٱسۡمَعۡ غَيۡرَ مُسۡمَعٖ وَرَٰعِنَا لَيَّۢا بِأَلۡسِنَتِهِمۡ وَطَعۡنٗا فِي ٱلدِّينِۚ وَلَوۡ أَنَّهُمۡ قَالُواْ سَمِعۡنَا وَأَطَعۡنَا وَٱسۡمَعۡ وَٱنظُرۡنَا لَكَانَ خَيۡرٗا لَّهُمۡ وَأَقۡوَمَ وَلَٰكِن لَّعَنَهُمُ ٱللَّهُ بِكُفۡرِهِمۡ فَلَا يُؤۡمِنُونَ إِلَّا قَلِيلٗا

Yahudilerden kötü bir topluluk Allah’ın indirdiği sözleri değiştirerek, onu Allah’ın indirdiğinin dışında farklı yorumlarlar. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem- onlara bir emir verdiği zaman şöyle derler: "Sözünü işittik ve emrine karşı geliyoruz" ve alay ederek şöyle derler: "Duymayasıca bizim söylediğimizi dinle" ve "Bizi gözet" sözüyle de "Kulağın bizde olsun" sözünü söylermiş zannettiriyorlar. Ama o sözü değil de "ahmaklık" sözünü kast ediyorlar. Bu kelimeyi söylerken dillerini büküyorlar ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-‘e beddua etmeyi ve dini kınamayı kastediyorlar. Onlar "Sözünü işittik ve emrine karşı geldik" sözlerinin yerine "Sözünü işittik ve emrine itaat ettik" demiş olsalardı, "Duymayasıca" sözünün yerine "dinle" deselerdi ve "bize çobanlık et" sözünün yerine de "Bizi bekle ki söylediğin sözleri anlayalım" deselerdi, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e karşı güzel bir edep olduğu için, daha önce söylediklerinden daha hayırlı ve adaletli olurdu. Fakat küfürleri sebebiyle Allah, onlara lanet etti ve rahmetinden uzaklaştırdı. Onlar kendilerine faydası dokunacak şekilde iman etmezler. info
التفاسير:

external-link copy
47 : 4

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ ءَامِنُواْ بِمَا نَزَّلۡنَا مُصَدِّقٗا لِّمَا مَعَكُم مِّن قَبۡلِ أَن نَّطۡمِسَ وُجُوهٗا فَنَرُدَّهَا عَلَىٰٓ أَدۡبَارِهَآ أَوۡ نَلۡعَنَهُمۡ كَمَا لَعَنَّآ أَصۡحَٰبَ ٱلسَّبۡتِۚ وَكَانَ أَمۡرُ ٱللَّهِ مَفۡعُولًا

Ey kendilerine kitap gönderilmiş Yahudi ve Hristiyan topluluğu! Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirdiğimiz kitaba iman edin! Zira o sizlere indirilen Tevrat ve İncil'i doğrulayan bir kitaptır. Yüzlerinizde bulunan duyu hislerini silip, onları arkalarınız tarafına çevirmeden yahut sizleri Allah rahmetinden kovmadan önce bu kitaba iman ediniz. Nitekim daha önce cumartesi günü kendilerine balık avlanmak yasak olmasına rağmen avlanıp, haddi aşanları rahmetimizden kovmuş, onları maymuna çevirmiştik. Allah Teâlâ’nın emri ve takdiri kaçınılmazdır, muhakkak gerçekleşecektir. info
التفاسير:

external-link copy
48 : 4

إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَغۡفِرُ أَن يُشۡرَكَ بِهِۦ وَيَغۡفِرُ مَا دُونَ ذَٰلِكَ لِمَن يَشَآءُۚ وَمَن يُشۡرِكۡ بِٱللَّهِ فَقَدِ ٱفۡتَرَىٰٓ إِثۡمًا عَظِيمًا

Şüphesiz Allah, kendisine mahlukatından bir şeyin ortak koşulmasını asla bağışlamaz. Şirk ve küfrün dışında olan günahları ise, lütfuyla dilediği kimseden affeder. Veya onlardan dilediğine, günahları miktarınca adaletiyle azap eder. Her kim Allah'tan başkasını O'na ortak koşarsa çok büyük bir günah uydurmuştur. Bu günahla ölen kimse de affedilmez. info
التفاسير:

external-link copy
49 : 4

أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ يُزَكُّونَ أَنفُسَهُمۚ بَلِ ٱللَّهُ يُزَكِّي مَن يَشَآءُ وَلَا يُظۡلَمُونَ فَتِيلًا

Ey Peygamber! Kendilerini ve amellerini temize çıkararak öven bu kimselerin durumunu bilmiyor musun? Bilakis sadece Allah, kullarından dilediklerini över ve onları temize çıkarır. Çünkü O, kalplerdeki en gizli olan şeyleri dahi bilir ve onların yaptığı amellerin sevabından hurma çekirdeğinin (ortasındaki yarıkta bulunan) küçücük ip kadar bile eksiltilmez. info
التفاسير:

external-link copy
50 : 4

ٱنظُرۡ كَيۡفَ يَفۡتَرُونَ عَلَى ٱللَّهِ ٱلۡكَذِبَۖ وَكَفَىٰ بِهِۦٓ إِثۡمٗا مُّبِينًا

Ey Peygamber! Kendilerini överek Allah'a karşı nasıl da yalanlar uydurduklarına bir bak! Oysa bu, onların sapıklığını apaçık ortaya koyan bir günah olarak yeterlidir. info
التفاسير:

external-link copy
51 : 4

أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ أُوتُواْ نَصِيبٗا مِّنَ ٱلۡكِتَٰبِ يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡجِبۡتِ وَٱلطَّٰغُوتِ وَيَقُولُونَ لِلَّذِينَ كَفَرُواْ هَٰٓؤُلَآءِ أَهۡدَىٰ مِنَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ سَبِيلًا

Ey Peygamber! Allah’ın kendilerine ilimden belli bir pay verdiği Yahudilerin halini bilip şaşırıyor musun? Onlar Allah'ın dışında edindikleri mabutlara iman ediyorlar ve de müşriklere yaltaklanarak onlar hakkında şöyle diyorlar: "Hiç şüphesiz bunlar Muhammed’in ashabından daha doğru bir yol üzeredirler." info
التفاسير:
Trong những bài học trích được của các câu Kinh trên trang này:
• كفاية الله للمؤمنين ونصره لهم تغنيهم عما سواه.
Allah, müminlere kâfidir ve onları kendisi dışındaki her şeyden müstağni kılarak yardım eder. info

• بيان جرائم اليهود، كتحريفهم كلام الله، وسوء أدبهم مع رسوله صلى الله عليه وسلم، وتحاكمهم إلى غير شرعه سبحانه.
Allah’ın kelamını tahrif etmek, Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e karşı edepsizlikte bulunmak ve Allah Subhânehû ve Teâlâ'nın şeriatı dışında başka hükümlerle hükmetmek gibi Yahudiler tarafından işlenen suçlar ortaya konulmuştur. info

• بيان خطر الشرك والكفر، وأنه لا يُغْفر لصاحبه إذا مات عليه، وأما ما دون ذلك فهو تحت مشيئة الله تعالى.
Şirk ve küfrün tehlikesi açıklanmıştır. Bu günahı işleyen, şayet bu günah üzerine ölürse asla bağışlanmaz. Bunun dışında kalan günahların affedilmesi ise Allah Teâlâ’nın dilemesine bağlıdır. info