قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ

صفحہ نمبر:close

external-link copy
27 : 9

ثُمَّ يَتُوبُ ٱللَّهُ مِنۢ بَعۡدِ ذَٰلِكَ عَلَىٰ مَن يَشَآءُۗ وَٱللَّهُ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

Azap edilmesinden sonra küfründen ve sapıklığından tövbe eden kimsenin tövbesini Allah Teâlâ kabul eder. Yüce Allah, kullarından af dileyenleri çokça bağışlayandır. Onlara karşı merhametlidir. Küfürden ve günah işledikten sonra tövbe eden kullarının tövbelerini kabul eder. info
التفاسير:

external-link copy
28 : 9

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّمَا ٱلۡمُشۡرِكُونَ نَجَسٞ فَلَا يَقۡرَبُواْ ٱلۡمَسۡجِدَ ٱلۡحَرَامَ بَعۡدَ عَامِهِمۡ هَٰذَاۚ وَإِنۡ خِفۡتُمۡ عَيۡلَةٗ فَسَوۡفَ يُغۡنِيكُمُ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦٓ إِن شَآءَۚ إِنَّ ٱللَّهَ عَلِيمٌ حَكِيمٞ

Ey Allah'a ve resulü'ne iman eden ve Allah'ın, kullarına koyduğu şeriate tabi olanlar! Müşrikler kendilerinde olan küfür, zulüm, kınanmış ahlak ve kötü alışkanlıklardan dolayı pisliktirler. Onun için bu yıllarından yani hicri dokuzuncu yıllarından sonra hacı yahut umreci olarak da olsa Mescid-i Haram'ın da içerisinde bulunduğu Mekke Haremi'ne girmesinler. -Ey Müminler!- Eğer onların size getirmekte oldukları yiyeceklerin ve çeşitli ticaret mallarının kesilmesi sebebi ile yoksulluktan korkarsanız, şüphesiz Yüce Allah, fazlı ile size yeter. Şüphe yoktur ki Allah, sizin içinde bulunduğunuz hali hakkıyla bilendir, sizin için düzenleyip idare ettiklerinde hikmet sahibidir. info
التفاسير:

external-link copy
29 : 9

قَٰتِلُواْ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَلَا بِٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَلَا يُحَرِّمُونَ مَا حَرَّمَ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ وَلَا يَدِينُونَ دِينَ ٱلۡحَقِّ مِنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ حَتَّىٰ يُعۡطُواْ ٱلۡجِزۡيَةَ عَن يَدٖ وَهُمۡ صَٰغِرُونَ

-Ey Müminler!- Yahudi ve Hristiyanlardan hak ilah olup, hiçbir ortağı bulunmayan Yüce Allah'a ve kıyamet gününe iman etmeyen; leş, domuz eti, içki ve faiz ve bunların dışında Allah'ın ve O'nun Rasûlü'nün haram kıldıklarından sakınmayan ve Allah'ın din kıldığı şeylere boyun eğmeyen kâfirlere karşı savaşın. Ta ki; onların boyunlarını bükerek ve mağlup ederek kendi elleriyle sizlere cizye versinler. info
التفاسير:

external-link copy
30 : 9

وَقَالَتِ ٱلۡيَهُودُ عُزَيۡرٌ ٱبۡنُ ٱللَّهِ وَقَالَتِ ٱلنَّصَٰرَى ٱلۡمَسِيحُ ٱبۡنُ ٱللَّهِۖ ذَٰلِكَ قَوۡلُهُم بِأَفۡوَٰهِهِمۡۖ يُضَٰهِـُٔونَ قَوۡلَ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ مِن قَبۡلُۚ قَٰتَلَهُمُ ٱللَّهُۖ أَنَّىٰ يُؤۡفَكُونَ

Yahudi ve Hristiyanlardan her biri müşriktirler. Yahudiler; Üzeyir'in Allah'ın oğlu olduğunu iddia ederek Allah'a ortak koştular. Hristiyanlar ise Mesih İsa -aleyhisselam-'ın Allah'ın oğlu olduğu iddiasında bulunarak Allah'a ortak koştular. Bu onların herhangi bir delile dayanmaksızın dilleriyle iddia ettikleri bir iftiraydı. Onlar bu sözleriyle kendilerinden önceki müşriklerin, melekler Allah'ın kızlarıdır sözlerine benzemektedir. Allah Teâlâ, onların söyledikleri bu sözlerden çok yücedir ve büyüktür. Yüce Allah, onları helak etti. Onlar nasıl da apaçık hakkı bırakarak batıla doğru çevriliyorlar? info
التفاسير:

external-link copy
31 : 9

ٱتَّخَذُوٓاْ أَحۡبَارَهُمۡ وَرُهۡبَٰنَهُمۡ أَرۡبَابٗا مِّن دُونِ ٱللَّهِ وَٱلۡمَسِيحَ ٱبۡنَ مَرۡيَمَ وَمَآ أُمِرُوٓاْ إِلَّا لِيَعۡبُدُوٓاْ إِلَٰهٗا وَٰحِدٗاۖ لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۚ سُبۡحَٰنَهُۥ عَمَّا يُشۡرِكُونَ

Yahudiler, âlimlerini; Hristiyanlar ise abidlerini, Allah'tan gayrı rabler edindiler. Allah'ın onlara haram kıldıklarını helal kılıyor, helal kıldıklarını ise haram kılıyorlardı. Hristiyanlar, Meryem'in oğlu İsâ Mesih'i, Allah ile beraber ilah edindiler. Allah, Yahudilerin âlimlerine; Hristiyanların abidlerine, Üzeyir ve Meryem'in oğlu İsâ'ya sadece kendisine ibadet etmelerini ve hiçbir şeyi O'na ortak koşmamalarını emretti. Allah -Subhânehû ve Teâlâ- tek ilahtır. O'ndan başka hak ilah yoktur. O, müşriklerin ve onların dışındakilerin iddia ettikleri gibi bir ortağının olmasından çok yücedir, beridir. info
التفاسير:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• في الآيات دليل على أن تعلق القلب بأسباب الرزق جائز، ولا ينافي التوكل.
Ayetlerde kalbin, rızkın elde edildiği vesilelere bağlanmasının caiz olduğuna dair delil vardır. Bu durum tevekküle tezat teşkil eden bir durum değildir. info

• في الآيات دليل على أن الرزق ليس بالاجتهاد، وإنما هو فضل من الله تعالى تولى قسمته.
Ayetlerde rızkın çalışarak elde edilmediğine dair delil vardır. Bilakis, rızık Allah Teâlâ katından olup, taksimi ancak O yapar. info

• الجزية واحد من خيارات ثلاثة يعرضها الإسلام على الأعداء، يقصد منها أن يكون الأمر كله للمسلمين بنزع شوكة الكافرين.
Cizye, İslam'ın düşmanlara sunduğu üç seçenekten biridir. Bununla kâfirlerin gücünün kırılması ve işlerin tamamının Müslümanların elinde olması amaçlanmıştır. info

• في اليهود من الخبث والشر ما أوصلهم إلى أن تجرؤوا على الله، وتنقَّصوا من عظمته سبحانه.
Yahudiler’de, kendilerini Allah'a karşı cüretkâr davranmaya ve Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın yüceliğini eksiltmeye ve noksanlaştırmaya sevk eden pislik ve kötülük vardır. info