แปลความหมายอัลกุรอาน - คำแปลภาษาตุรกี - ศูนย์การแปลรุว๊าด
Sûretu'l-Alak
1
:
96
ٱقۡرَأۡ بِٱسۡمِ رَبِّكَ ٱلَّذِي خَلَقَ
Yaratan Rabbinin adıyla oku!
التفاسير:
2
:
96
خَلَقَ ٱلۡإِنسَٰنَ مِنۡ عَلَقٍ
O, insanı bir kan pıhtısından yarattı.
التفاسير:
3
:
96
ٱقۡرَأۡ وَرَبُّكَ ٱلۡأَكۡرَمُ
Oku! Senin Rabbin, en cömert olandır.
التفاسير:
4
:
96
ٱلَّذِي عَلَّمَ بِٱلۡقَلَمِ
Ki O, kalem ile öğretmiştir.
التفاسير:
5
:
96
عَلَّمَ ٱلۡإِنسَٰنَ مَا لَمۡ يَعۡلَمۡ
İnsana bilmediği şeyleri öğretti.
التفاسير:
6
:
96
كَلَّآ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لَيَطۡغَىٰٓ
Hayır! İnsan gerçekten azgınlık eder.
التفاسير:
7
:
96
أَن رَّءَاهُ ٱسۡتَغۡنَىٰٓ
Kendini müstağni/ihtiyacı yok gördü diye.
التفاسير:
8
:
96
إِنَّ إِلَىٰ رَبِّكَ ٱلرُّجۡعَىٰٓ
Şüphesiz dönüş yalnızca Rabbine olacaktır.
التفاسير:
9
:
96
أَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي يَنۡهَىٰ
Sen, o engel olanı gördün mü?
التفاسير:
10
:
96
عَبۡدًا إِذَا صَلَّىٰٓ
Bir kulu namaz kıldığı vakit.
التفاسير:
11
:
96
أَرَءَيۡتَ إِن كَانَ عَلَى ٱلۡهُدَىٰٓ
Ne dersin o (Peygamber) doğru yolda ise.
التفاسير:
12
:
96
أَوۡ أَمَرَ بِٱلتَّقۡوَىٰٓ
Yahut takvayı emrettiyse.
التفاسير:
13
:
96
أَرَءَيۡتَ إِن كَذَّبَ وَتَوَلَّىٰٓ
Gördün mü? Ya o (engel olan) yalanladı ve yüz çevirdiyse!
التفاسير:
14
:
96
أَلَمۡ يَعۡلَم بِأَنَّ ٱللَّهَ يَرَىٰ
O Allah’ın, her şeyi gördüğünü bilmiyor mu?
التفاسير:
15
:
96
كَلَّا لَئِن لَّمۡ يَنتَهِ لَنَسۡفَعَۢا بِٱلنَّاصِيَةِ
Hayır! Eğer son vermezse, elbette perçeminden yakalayıp sürükleriz.
التفاسير:
16
:
96
نَاصِيَةٖ كَٰذِبَةٍ خَاطِئَةٖ
Yalancı, günahkâr perçeminden.
التفاسير:
17
:
96
فَلۡيَدۡعُ نَادِيَهُۥ
Haydi! O meclisini /Taraftarlarını çağırsın.
التفاسير:
18
:
96
سَنَدۡعُ ٱلزَّبَانِيَةَ
Biz de Zebanileri çağıracağız.
التفاسير:
19
:
96
كَلَّا لَا تُطِعۡهُ وَٱسۡجُدۡۤ وَٱقۡتَرِب۩
Hayır ona itaat etme! Allah’a secde et ve (yalnızca) O’na yaklaş.
التفاسير:
