Vertaling van de betekenissen Edele Qur'an - De Turkse vertaling van de samenvatting van de tafsier van de Heilige Koran

Sûretu'l-Ahkâf

Het doel van deze surah:
بيان حاجة البشريّة للرسالة وإنذار المعرضين عنها.
İnsanlığın İslam dinine olan ihtiyacı beyan edilmiş, ondan yüz çevirenler de uyarılmıştır. info

external-link copy
1 : 46

حمٓ

(Hâ, Mîm) Bu hususta benzer bir açıklama Bakara suresinin başında zikredilmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
2 : 46

تَنزِيلُ ٱلۡكِتَٰبِ مِنَ ٱللَّهِ ٱلۡعَزِيزِ ٱلۡحَكِيمِ

(Bu) Kur'an, Aziz/hiç kimsenin mücadele edemeyeceği mutlak galip; yaratmasında, takdir etmesinde ve dininde hikmet sahibi olan Allah tarafından indirilmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 46

مَا خَلَقۡنَا ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَمَا بَيۡنَهُمَآ إِلَّا بِٱلۡحَقِّ وَأَجَلٖ مُّسَمّٗىۚ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ عَمَّآ أُنذِرُواْ مُعۡرِضُونَ

Biz gökleri, yeri ve bu ikisi arasındakileri boş yere yaratmadık. Bilakis bunların hepsini hak ile ve büyük hikmetler ile yarattık. Kulların Rablerini bilmeleri, sadece Allah'a kulluk edip O'na hiçbir şeyi ortak koşmamaları, yeryüzüne gönderilmelerinin gereğini sadece Yüce Allah'ın bildiği zaman boyunca yerine getirmeleri bu hikmetlerden bazılarıdır. Kâfirler ise Allah'ın kitabında kendisi ile uyarıldıkları şeyden yüz çevirip onu umursamazlar. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 46

قُلۡ أَرَءَيۡتُم مَّا تَدۡعُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ أَرُونِي مَاذَا خَلَقُواْ مِنَ ٱلۡأَرۡضِ أَمۡ لَهُمۡ شِرۡكٞ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِۖ ٱئۡتُونِي بِكِتَٰبٖ مِّن قَبۡلِ هَٰذَآ أَوۡ أَثَٰرَةٖ مِّنۡ عِلۡمٍ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

-Ey Peygamber!- Haktan yüz çeviren o müşriklere de ki: "Allah'ın dışında tapmış olduğunuz o putlarınızın yeryüzünün parçalarından hangisini yarattıklarını bana haber verin. Bir dağ mı yarattılar? Yoksa bir nehir mi yarattılar? Yoksa göklerin yaratılmasında Allah ile beraber onların bir ortaklıkları mı var? Eğer putlarınızın kendilerine ibadet edilmeyi hak ettiklerine dair iddianızda doğru sözlü iseniz Kur'an'dan önce Allah tarafından indirilmiş olan bir kitap yahut öncekilerin bıraktıklarından bir şey getirin. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 46

وَمَنۡ أَضَلُّ مِمَّن يَدۡعُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَن لَّا يَسۡتَجِيبُ لَهُۥٓ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِ وَهُمۡ عَن دُعَآئِهِمۡ غَٰفِلُونَ

Allah'ı bırakıp da kıyamet gününe kadar duasına icabet edemeyecek olan bir puta dua edip, tapan kimseden daha sapık kim vardır? Allah'tan gayrı kendilerine ibadet olunan bu putların kendilerine tapanlara bir fayda yahut zarar vermesi bir tarafa; kendilerine dua eden kimselerin tapınmalarından da habersizdirler. info
التفاسير:
Voordelen van de verzen op deze pagina:
• الاستهزاء بآيات الله كفر.
Allah'ın ayetleri ile alay etmek küfürdür. info

• خطر الاغترار بلذات الدنيا وشهواتها.
Dünyanın zevkleri ve arzuları ile aldanmanın tehlikesi beyan edilmiştir. info

• ثبوت صفة الكبرياء لله تعالى.
Allah Teâlâ'nın azamet ve yücelik sıfatı ispat edilmiştir. info

• إجابة الدعاء من أظهر أدلة وجود الله سبحانه وتعالى واستحقاقه العبادة.
Duaya icabet etmek; Allah Teâlâ'nın varlığının ve (sadece) O'nun ibadete layık olduğunun delillerindendir. info