ಪವಿತ್ರ ಕುರ್‌ಆನ್ ಅರ್ಥಾನುವಾದ - ಅಲ್-ಮುಖ್ತಸರ್ ಫಿ ತಫ್ಸೀರಿಲ್ ಕುರ್‌ಆನಿಲ್ ಕರೀಮ್ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ

ಪುಟ ಸಂಖ್ಯೆ: 31:2 close

external-link copy
203 : 2

۞ وَٱذۡكُرُواْ ٱللَّهَ فِيٓ أَيَّامٖ مَّعۡدُودَٰتٖۚ فَمَن تَعَجَّلَ فِي يَوۡمَيۡنِ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِ وَمَن تَأَخَّرَ فَلَآ إِثۡمَ عَلَيۡهِۖ لِمَنِ ٱتَّقَىٰۗ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّكُمۡ إِلَيۡهِ تُحۡشَرُونَ

Allah'ı, zilhicce ayının on birinci, on ikinci ve on üçüncü günleri olan o az günlerde tekbir ve kelime-i tevhit getirerek zikredin. Kim acele eder ve on ikinci gün taşlama yaptıktan sonra Mina’dan çıkarsa bunda bir beis yoktur. Ona, bundan ötürü bir günah yoktur. Çünkü Allah, ona bu hükmü kolaylaştırmıştır. Her kim, on üçüncü günde taşlayana kadar çıkışını ertelerse de, buna hakkı vardır. Onun için de bir beis yoktur. O böylece bu işi tastamam yapmış ve Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in ameline uymuş olur. Bütün bunlar yaptığı hacda Allah’tan korkan ve Allah'ın emrettiği şekilde haccını yapan kimse içindir. Emirlerine uyarak ve yasaklarından sakınarak Allah'tan korkun. Şunu iyi bilin ki; şüphesiz siz bir tek O'na dönecek, O'na varacaksınız. O da sizlere yaptığınız amellerinizin karşılığını verecektir. info
التفاسير:

external-link copy
204 : 2

وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يُعۡجِبُكَ قَوۡلُهُۥ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَيُشۡهِدُ ٱللَّهَ عَلَىٰ مَا فِي قَلۡبِهِۦ وَهُوَ أَلَدُّ ٱلۡخِصَامِ

Ey Peygamber! İnsanlardan münafık olanın bu dünyadaki sözü hoşuna gider. Onun hoş sözlü olduğunu görür, onun doğru sözlü ve ihlaslı olduğunu zannedersin. Oysa onun gerçek amacı kendi canını ve malını korumaktır. Yalancı biri olduğu halde kalbindeki iman ve iyiliğe Allah'ı şahit tutar. O, aslında Müslümanlara karşı büyük bir husumet ve düşmanlık beslemektedir. info
التفاسير:

external-link copy
205 : 2

وَإِذَا تَوَلَّىٰ سَعَىٰ فِي ٱلۡأَرۡضِ لِيُفۡسِدَ فِيهَا وَيُهۡلِكَ ٱلۡحَرۡثَ وَٱلنَّسۡلَۚ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلۡفَسَادَ

Arkasını dönüp senin yanından ayrılınca, ekinleri yok etmek, besi hayvanlarını öldürmek ve yeryüzünü günahlarla ifsat etmek için gayret göstererek çabalar. Doğrusu Allah, yeryüzünde bozgunculuğu ve bozgunculuk yapanları sevmez. info
التفاسير:

external-link copy
206 : 2

وَإِذَا قِيلَ لَهُ ٱتَّقِ ٱللَّهَ أَخَذَتۡهُ ٱلۡعِزَّةُ بِٱلۡإِثۡمِۚ فَحَسۡبُهُۥ جَهَنَّمُۖ وَلَبِئۡسَ ٱلۡمِهَادُ

Şayet bu bozguncuya nasihat etmek amacıyla: “Allah'ın koyduğu sınırları yücelterek ve yasaklarından sakınarak Allah'an kork!" dense, kibri ve gururu onun hakka dönmesine engel olur ve günah işlemeye devam eder. Ona yeterli gelecek olan ceza, cehenneme girmesidir. Orası cehennem ehli için ne kadar kötü bir yer ve barınaktır. info
التفاسير:

external-link copy
207 : 2

وَمِنَ ٱلنَّاسِ مَن يَشۡرِي نَفۡسَهُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِۚ وَٱللَّهُ رَءُوفُۢ بِٱلۡعِبَادِ

İnsanlardan Mümin olan, Rabbine itaat eder. O'nun yolunda cihat edip rızasını arzulayarak kendi canını verir ve harcar. Allah, kullarına karşı çok geniş merhamet gösterir ve onlara karşı çok şefkatlidir. info
التفاسير:

external-link copy
208 : 2

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱدۡخُلُواْ فِي ٱلسِّلۡمِ كَآفَّةٗ وَلَا تَتَّبِعُواْ خُطُوَٰتِ ٱلشَّيۡطَٰنِۚ إِنَّهُۥ لَكُمۡ عَدُوّٞ مُّبِينٞ

Ey Allah’a iman ve resulüne itaat edenler! İslam’a hiçbirini terk etmeden, bütünüyle girin. Kitap ehlinin yaptığı gibi, kitabın bir bölümüne iman edip, bir başka bölümünü inkâr etmeyin. Şeytanın yollarını takip etmeyin. Çünkü o size apaçık düşmanlık eden ve bunu gösteren bir düşmandır. info
التفاسير:

external-link copy
209 : 2

فَإِن زَلَلۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَتۡكُمُ ٱلۡبَيِّنَٰتُ فَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ عَزِيزٌ حَكِيمٌ

İçinde hiçbir şüphe olmayan apaçık deliller geldikten sonra, eğer sizden yine de bir hata ve sapma meydana gelirse bilin ki; Allah kudretinde ve kahrında güçlü, kurduğu düzen ve kanunlarında hikmet sahibidir. O'ndan korkun ve O'nu yüceltin. info
التفاسير:

external-link copy
210 : 2

هَلۡ يَنظُرُونَ إِلَّآ أَن يَأۡتِيَهُمُ ٱللَّهُ فِي ظُلَلٖ مِّنَ ٱلۡغَمَامِ وَٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ وَقُضِيَ ٱلۡأَمۡرُۚ وَإِلَى ٱللَّهِ تُرۡجَعُ ٱلۡأُمُورُ

Şeytanın yollarına uyup hak yolundan sapanlar, Allah Subhanehu'nun kıyamet günü aralarında hükmetmek için, bulut gölgeleriyle birlikte yüceliğine yaraşır bir şekilde gelmesi ve meleklerin, onları her yönden kuşatarak gelmesi dışında bir şey beklemiyorlar. İşte o zaman Allah'ın onlar hakkındaki hükmü uygulanır ve oradan tahliye edilirler. mahlukatın bütün iş ve meseleleri tek olan Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya döner. info
التفاسير:
ಈ ಪುಟದಲ್ಲಿರುವ ಶ್ಲೋಕಗಳ ಉಪಯೋಗಗಳು:
• التقوى حقيقة لا تكون بكثرة الأعمال فقط، وإنما بمتابعة هدي الشريعة والالتزام بها.
Gerçek takva, amellerin çokluğuyla değil, ancak şeriatın doğru yoluna uyarak ve iltizam ederek olur. info

• الحكم على الناس لا يكون بمجرد أشكالهم وأقوالهم، بل بحقيقة أفعالهم الدالة على ما أخفته صدورهم.
İnsanlar hakkında sadece onların şekillerine ve sözlerine dayanarak hüküm verilmez. Bilakis kalplerinde gizlediklerine delalet eden yaptıklarının gerçekliğine göre hüküm verilir. info

• الإفساد في الأرض بكل صوره من صفات المتكبرين التي تلازمهم، والله تعالى لا يحب الفساد وأهله.
Yeryüzünde bütün çeşitleriyle bozgunculuk yapmak sürekli kibir sahibi olan insanların sıfatlarındandır. Allah Teâlâ bozgunculuğu ve bozgunculuk yapanları sevmez. info

• لا يكون المرء مسلمًا حقيقة لله تعالى حتى يُسَلِّم لهذا الدين كله، ويقبله ظاهرًا وباطنًا.
Bir kimse, bu dinin tümüne teslim olana kadar, onu bedeni ve kalbiyle kabul edene kadar Allah Teâlâ için gerçek Müslüman olmaz. info