કુરઆન મજીદના શબ્દોનું ભાષાંતર - તૂર્કી ભાષામાં અલ્ મુખ્તસર ફી તફસીરિલ્ કુરઆનિલ્ કરીમ કિતાબનું અનુવાદ

પેજ નંબર:close

external-link copy
13 : 11

أَمۡ يَقُولُونَ ٱفۡتَرَىٰهُۖ قُلۡ فَأۡتُواْ بِعَشۡرِ سُوَرٖ مِّثۡلِهِۦ مُفۡتَرَيَٰتٖ وَٱدۡعُواْ مَنِ ٱسۡتَطَعۡتُم مِّن دُونِ ٱللَّهِ إِن كُنتُمۡ صَٰدِقِينَ

Bilakis o müşrikler şöyle mi diyecekler?: Kur'an'ı, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- uydurdu. O, Allah'tan bir vahiy değildir. -Ey Peygamber!- Sen de onlara meydan okuyarak de ki: Haydi doğru olmasına bağlı kalmayıp uydurulmuş ta olsa sizin, uydurulmuş olduğunu iddia ettiğiniz (ama gerçekte doğru olan) bu Kur'an'a benzeyen on sure getirin. Kur'an'ın uydurulmuş olduğu iddiasında doğru söyleyenler iseniz bunu yaparken dilediğiniz kimseleri de yardım etmeleri için çağırın. info
التفاسير:

external-link copy
14 : 11

فَإِلَّمۡ يَسۡتَجِيبُواْ لَكُمۡ فَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّمَآ أُنزِلَ بِعِلۡمِ ٱللَّهِ وَأَن لَّآ إِلَٰهَ إِلَّا هُوَۖ فَهَلۡ أَنتُم مُّسۡلِمُونَ

-Ey Müminler!- Eğer güç yetiremediklerinden dolayı onlardan istediğinizi getiremezlerse yakinen bilin ki Kur'an'ı, ilmi ile ancak Yüce Allah, resulü Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e indirmiştir. Kur'an; uydurulmuş değildir. Yine bilin ki Allah'tan başka ibadet edilecek hak ilah yoktur. O halde sizler, bu kesin delillerden sonra O'na itaat edecek misiniz? info
التفاسير:

external-link copy
15 : 11

مَن كَانَ يُرِيدُ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا وَزِينَتَهَا نُوَفِّ إِلَيۡهِمۡ أَعۡمَٰلَهُمۡ فِيهَا وَهُمۡ فِيهَا لَا يُبۡخَسُونَ

Kim, ameli ile ahireti istemeyip sadece dünya hayatını ve geçici metalarını isterse; onlara yaptıkları amellerinin karşılığını dünyada sıhhat, güven, rızıkta bolluk olarak veririz. Onların amelinin sevabından hiçbir şey eksiltilmez. info
التفاسير:

external-link copy
16 : 11

أُوْلَٰٓئِكَ ٱلَّذِينَ لَيۡسَ لَهُمۡ فِي ٱلۡأٓخِرَةِ إِلَّا ٱلنَّارُۖ وَحَبِطَ مَا صَنَعُواْ فِيهَا وَبَٰطِلٞ مَّا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Yerilen bu özelliklere sahip olan kimseler kıyamet gününde içine girecekleri ateşten başka bir karşılık bulamayacaklardır. Dünyada yapmış oldukları amellerin karşılığı boşa gitmiş ve batıl olmuştur. Çünkü onlar, dünyada iman etmemişler ve yaptıkları amelleri Allah'ın yüzünü ve cenneti arzulayarak doğru bir niyet ile işlememişlerdir. info
التفاسير:

external-link copy
17 : 11

أَفَمَن كَانَ عَلَىٰ بَيِّنَةٖ مِّن رَّبِّهِۦ وَيَتۡلُوهُ شَاهِدٞ مِّنۡهُ وَمِن قَبۡلِهِۦ كِتَٰبُ مُوسَىٰٓ إِمَامٗا وَرَحۡمَةًۚ أُوْلَٰٓئِكَ يُؤۡمِنُونَ بِهِۦۚ وَمَن يَكۡفُرۡ بِهِۦ مِنَ ٱلۡأَحۡزَابِ فَٱلنَّارُ مَوۡعِدُهُۥۚ فَلَا تَكُ فِي مِرۡيَةٖ مِّنۡهُۚ إِنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّكَ وَلَٰكِنَّ أَكۡثَرَ ٱلنَّاسِ لَا يُؤۡمِنُونَ

Beraberinde Rabbi -Subhânehu ve Teâlâ-'dan bir delil ve ardından bir şahidin -ki bu Cebrail aleyhisselam'dır- takip ettiği ve kendisinden önce bir önder ve rahmet olarak Musa -aleyhisselam-'a indirilen Tevrat bulunan Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- ve onunla birlikte iman edenler ile sapıklıkta bocalayan kâfirler bir olmaz. Onlar (müminler); Kur'an'a ve Kur'an'ın kendisine indirildiği Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e iman etmişlerdir. Diğer dinlerden olan kimselerden her kim bunu inkâr ederse kıyamet günü ona vadedilen şey ateştir. -Ey Resul!- Kur'an ve o kâfirlere vadedilen azap hakkında şüphe içerisinde olma. O, içerisinde şüphe olmayan haktır. Fakat insanların çoğu, peş peşe gelen açık delillerin ve apaçık kanıtların varlığına rağmen bocalamakta ve iman etmemektedirler. info
التفاسير:

external-link copy
18 : 11

وَمَنۡ أَظۡلَمُ مِمَّنِ ٱفۡتَرَىٰ عَلَى ٱللَّهِ كَذِبًاۚ أُوْلَٰٓئِكَ يُعۡرَضُونَ عَلَىٰ رَبِّهِمۡ وَيَقُولُ ٱلۡأَشۡهَٰدُ هَٰٓؤُلَآءِ ٱلَّذِينَ كَذَبُواْ عَلَىٰ رَبِّهِمۡۚ أَلَا لَعۡنَةُ ٱللَّهِ عَلَى ٱلظَّٰلِمِينَ

Allah'a Teâlâ'ya ortak yahut evlat isnat ederek yalan uydurup iftira atan kimseden daha zalim kim vardır? İşte Allah hakkında yalan uyduran bu kimseler yaptıkları amellerden hesaba çekilmek üzere kıyamet günü Rablerine arz olunacaklardır. Meleklerden ve peygamberlerden oluşan şahitler şöyle diyecekler: İşte, ortak ve evlat isnat ederek Allah hakkında yalan uyduranlar bunlardır. Yüce Allah hakkında yalan söylemeleri sebebi ile kendi nefislerine zulmedenleri Allah -Subhânehu ve Teâlâ- rahmetinden uzaklaştırmıştır. info
التفاسير:

external-link copy
19 : 11

ٱلَّذِينَ يَصُدُّونَ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ وَيَبۡغُونَهَا عِوَجٗا وَهُم بِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ كَٰفِرُونَ

İşte, insanları Allah'ın dosdoğru yolundan alıkoyan ve Allah'ın yolunun, hiç kimsenin tabi olamayacağı şekilde doğruluktan uzak eğri bir yol olmasını isteyenler bunlardır. Bunlar; ölümden sonra diriltilmeyi de inkâr ederler ve onu kabul etmezler. info
التفاسير:
આયતોના ફાયદાઓ માંથી:
• تحدي الله تعالى للمشركين بالإتيان بعشر سور من مثل القرآن، وبيان عجزهم عن الإتيان بذلك.
Müşriklerden Kur'an'ın benzeri olan on sure getirmelerini isteyerek Allah Teâlâ'nın, onlara meydan okuması ve onların bunu yapmaktan aciz kaldıkları beyan edilmiştir. info

• إذا أُعْطِي الكافر مبتغاه من الدنيا فليس له في الآخرة إلّا النار.
Kâfire, dünyada arzu ettiği şeyler verilebilir ve onun için ahirette ateşten başka bir şey yoktur. info

• عظم ظلم من يفتري على الله الكذب وعظم عقابه يوم القيامة.
Allah hakkında yalan uyduran kimsenin yaptığı zulmün ne kadar büyük olduğu ve bu kimsenin kıyamet günü çarptırılacağı cezanın çetin olacağı beyan edilmiştir. info