કુરઆન મજીદના શબ્દોનું ભાષાંતર - તૂર્કી ભાષામાં અલ્ મુખ્તસર ફી તફસીરિલ્ કુરઆનિલ્ કરીમ કિતાબનું અનુવાદ

પેજ નંબર:close

external-link copy
6 : 11

۞ وَمَا مِن دَآبَّةٖ فِي ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا عَلَى ٱللَّهِ رِزۡقُهَا وَيَعۡلَمُ مُسۡتَقَرَّهَا وَمُسۡتَوۡدَعَهَاۚ كُلّٞ فِي كِتَٰبٖ مُّبِينٖ

Yeryüzünde dolaşan hangi canlı olursa olsun Yüce Allah lütfu ile, onun rızkını kendi üzerine almıştır. Allah -Subhânehu ve Teâlâ-; her canlının yeryüzünde karar kılacağı yeri de nerede öleceğini de bilir. Her hayvanın rızkı, karar kılacağı ve öleceği yeri apaçık yazılıdır. O da Levh-i Mahfuz'dur. info
التفاسير:

external-link copy
7 : 11

وَهُوَ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ وَكَانَ عَرۡشُهُۥ عَلَى ٱلۡمَآءِ لِيَبۡلُوَكُمۡ أَيُّكُمۡ أَحۡسَنُ عَمَلٗاۗ وَلَئِن قُلۡتَ إِنَّكُم مَّبۡعُوثُونَ مِنۢ بَعۡدِ ٱلۡمَوۡتِ لَيَقُولَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٞ

Allah -Subhânehu ve Teâlâ-, bütün azamet ve büyüklüğüne rağmen gökleri ve yeri ve her ikisinde bulunanları altı günde yaratandır. Bunları yaratmadan önce arşı su üzerinde idi. Ey İnsanlar!- O; bunları, sizleri imtihan etmek için yarattı. Zira sizin hanginiz en güzel ameli işleyerek, Yüce Allah'ı razı edecek ve hanginiz de kötü amel işleyerek O'nu gazaplandıracaktır. En sonunda yüce Allah herkese yaptığının karşılığını verecektir. -Ey Peygamber!- Şayet sen, onlara: -Ey insanlar!- Sizler, hesaba çekilmek için ölümünüzden sonra muhakkak diriltileceksiniz desen, Allah'ı inkâr eden bu kimseler yeniden diriltilmeyi de inkâr ederek şöyle derler: Senin okumuş olduğun bu Kur'an sihirden başka bir şey değildir. Bu apaçık bir batıldır, derler. info
التفاسير:

external-link copy
8 : 11

وَلَئِنۡ أَخَّرۡنَا عَنۡهُمُ ٱلۡعَذَابَ إِلَىٰٓ أُمَّةٖ مَّعۡدُودَةٖ لَّيَقُولُنَّ مَا يَحۡبِسُهُۥٓۗ أَلَا يَوۡمَ يَأۡتِيهِمۡ لَيۡسَ مَصۡرُوفًا عَنۡهُمۡ وَحَاقَ بِهِم مَّا كَانُواْ بِهِۦ يَسۡتَهۡزِءُونَ

Şayet dünya hayatında hak ettikleri azabı müşriklerden sayılı günler erteleyecek olsak, onlar alay ederek ve onun gelmesi için acele ederek şöyle derler: Azabı engelleyen nedir? Onların hak ettikleri azabın; Allah'ın katında bir süresi vardır. O gün, onlara azap gelince onlardan azabı uzaklaştıracak yoktur. Mutlaka azap onların üzerine inecektir. Ve alay ederek maskaraya aldıkları ve (başlarına gelmesi için) acele ettikleri azap onları kuşatacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
9 : 11

وَلَئِنۡ أَذَقۡنَا ٱلۡإِنسَٰنَ مِنَّا رَحۡمَةٗ ثُمَّ نَزَعۡنَٰهَا مِنۡهُ إِنَّهُۥ لَيَـُٔوسٞ كَفُورٞ

İnsana, tarafımızdan sıhhat ve zenginlik gibi nimet verip sonra ondan bu nimeti alsak, o Allah'ın rahmetinden ümidini keser. Allah'ın nimetlerine karşı çok büyük nankörlük eder. Eğer Yüce Allah kulundan nimetleri çekip alacak olsa o kul, nimetleri unutur. info
التفاسير:

external-link copy
10 : 11

وَلَئِنۡ أَذَقۡنَٰهُ نَعۡمَآءَ بَعۡدَ ضَرَّآءَ مَسَّتۡهُ لَيَقُولَنَّ ذَهَبَ ٱلسَّيِّـَٔاتُ عَنِّيٓۚ إِنَّهُۥ لَفَرِحٞ فَخُورٌ

Şayet insana isabet eden fakirlik ve hastalıktan sonra ona rızıkta ve sıhhatte bir genişlik (bolluk) tattıracak olsak o şöyle der: Kötülük benden gitti ve zarar yok oldu. O bunlardan dolayı şükretmez ve çokça sevinerek şımarır. Allah'ın kendisini nimetlendirdiği şeyler ile insanlara karşı kibirlenerek övünür. info
التفاسير:

external-link copy
11 : 11

إِلَّا ٱلَّذِينَ صَبَرُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ أُوْلَٰٓئِكَ لَهُم مَّغۡفِرَةٞ وَأَجۡرٞ كَبِيرٞ

Ancak zorluklara, ibadetlere ve günahlara karşı sabredenler ve salih ameller işleyenler böyle değildir. Böyle olanlar için başka bir durum vardır. Çünkü bunlara ümitsizlik isabet etmez. Bunlar; Allah'ın nimetlerine karşı nankörlük etmezler ve insanlara karşı kibirlenmezler. İşte bu özelliklere sahip olan kimseler için Rablerinden günahları için bir bağışlanma ve ahirette ise büyük bir mükâfat vardır. info
التفاسير:

external-link copy
12 : 11

فَلَعَلَّكَ تَارِكُۢ بَعۡضَ مَا يُوحَىٰٓ إِلَيۡكَ وَضَآئِقُۢ بِهِۦ صَدۡرُكَ أَن يَقُولُواْ لَوۡلَآ أُنزِلَ عَلَيۡهِ كَنزٌ أَوۡ جَآءَ مَعَهُۥ مَلَكٌۚ إِنَّمَآ أَنتَ نَذِيرٞۚ وَٱللَّهُ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ وَكِيلٌ

-Ey Peygamber!- Belki de sen -(müşriklerin) ayetleri inkâr etmeleri, inatları ve ayetler hakkındaki düşünceleri sebebi ile - bu ayetler ile amel etmenin müşriklere zor gelmesinden dolayı Allah'ın sana, tebliğ etmeni emrettiği şeylerden bazılarını terk edeceksin. Ve onların ''(peygambere) gökten bir hazine indirilseydi veya onunla beraber kendisini doğrulayan bir melek gelseydi ya!" dememeleri için kalbin tebliğ etme hususunda daralacaktır. Sakın bu sebeplerden dolayı sana vahyolunanların bazısını tebliğ etmeyi terk etme. Çünkü sen, ancak bir uyarıcısın. Allah'ın sana tebliğ etmeni emrettiği şeyi tebliğ edersin. Onların, ayetler hakkında ortaya koydukları düşüncelerini gerçekleştirmek senin görevin değildir. Allah her şeyi koruyandır. info
التفاسير:
આયતોના ફાયદાઓ માંથી:
• سعة علم الله تعالى وتكفله بأرزاق مخلوقاته من إنسان وحيوان وغيرهما.
Allah Teâlâ'nın ilminin genişliği ve insan, hayvan ve bunun dışındaki mahlukatın tamamının rızıklarının sorumluluğunun (Er-Rezzâk olan) Allah'ın üzerine olduğu beyan edilmiştir. info

• بيان علة الخلق؛ وهي اختبار العباد بامتثال أوامر الله واجتناب نواهيه.
Yüce Allah'ın insanları yaratma sebebi beyan edilmiştir ki bu; Allah'ın emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmakla kulların imtihan edilmesidir. info

• لا ينبغي الاغترار بإمهال الله تعالى لأهل معصيته، فإنه قد يأخذهم فجأة وهم لا يشعرون.
Allah Teâlâ'nın kendisine isyan eden kimselere mühlet vermesine aldanmamak gerekir. Çünkü farkında olmadan onları ansızın yakalayıverir. info

• بيان حال الإنسان في حالتي السعة والشدة، ومدح موقف المؤمن المتمثل في الصبر والشكر.
İnsanın genişlik (rahatlık) ve darlık (sıkıntı) halindeki tutumu beyan edilmiştir. Müminin böyle durumlardaki tutumu (sıkıntı anında) sabretmek ve (rahatlık anında) şükretmektir. info