قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - ترکی ترجمہ - ڈاکٹر علی اوزک اور ان کے معاونین
Sûretu'l-Â'lâ
1
:
87
سَبِّحِ ٱسۡمَ رَبِّكَ ٱلۡأَعۡلَى
Yüce Rabbinin adını tesbih (ve takdis) et.
التفاسير:
2
:
87
ٱلَّذِي خَلَقَ فَسَوَّىٰ
Yaratıp düzene koyan,
التفاسير:
3
:
87
وَٱلَّذِي قَدَّرَ فَهَدَىٰ
takdir edip yol gösteren,
التفاسير:
4
:
87
وَٱلَّذِيٓ أَخۡرَجَ ٱلۡمَرۡعَىٰ
(topraktan) yeşil otu çıkarıp
التفاسير:
5
:
87
فَجَعَلَهُۥ غُثَآءً أَحۡوَىٰ
sonra da onu kapkara bir sel artığına çeviren.
التفاسير:
6
:
87
سَنُقۡرِئُكَ فَلَا تَنسَىٰٓ
Sana (Kur'an'ı) okutacağız; sen hiç unutmayacaksın.
التفاسير:
7
:
87
إِلَّا مَا شَآءَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ يَعۡلَمُ ٱلۡجَهۡرَ وَمَا يَخۡفَىٰ
Artık Allah'ın dilediği hariç, şüphesiz Allah, açığı ve gizleneni bilir.
التفاسير:
8
:
87
وَنُيَسِّرُكَ لِلۡيُسۡرَىٰ
Seni en kolaya muvaffak kılacağız.
التفاسير:
9
:
87
فَذَكِّرۡ إِن نَّفَعَتِ ٱلذِّكۡرَىٰ
O halde eğer öğüt fayda verirse öğüt ver.
التفاسير:
10
:
87
سَيَذَّكَّرُ مَن يَخۡشَىٰ
(Allah'tan) korkan öğütten yararlanacak.
التفاسير:
11
:
87
وَيَتَجَنَّبُهَا ٱلۡأَشۡقَى
Kötü kimse ise öğütten kaçınır.
التفاسير:
12
:
87
ٱلَّذِي يَصۡلَى ٱلنَّارَ ٱلۡكُبۡرَىٰ
En büyük ateşe girecek olan
التفاسير:
13
:
87
ثُمَّ لَا يَمُوتُ فِيهَا وَلَا يَحۡيَىٰ
sonra o, ateşte ne ölür ne de yaşar.
التفاسير:
14
:
87
قَدۡ أَفۡلَحَ مَن تَزَكَّىٰ
Temizlenen, kimse kuşkusuz kurtuluşa ermiştir.
التفاسير:
15
:
87
وَذَكَرَ ٱسۡمَ رَبِّهِۦ فَصَلَّىٰ
Rabbinin adını anıp O'na kulluk eden.
التفاسير:
16
:
87
بَلۡ تُؤۡثِرُونَ ٱلۡحَيَوٰةَ ٱلدُّنۡيَا
Fakat siz (ey insanlar!) dünya hayatını tercih ediyorsunuz.
التفاسير:
17
:
87
وَٱلۡأٓخِرَةُ خَيۡرٞ وَأَبۡقَىٰٓ
Ahiret daha hayırlı ve daha devamlı olduğu halde.
التفاسير:
18
:
87
إِنَّ هَٰذَا لَفِي ٱلصُّحُفِ ٱلۡأُولَىٰ
Şüphesiz bu (anlatılanlar), önceki kitaplarda,
التفاسير:
19
:
87
صُحُفِ إِبۡرَٰهِيمَ وَمُوسَىٰ
İbrahim ve Musa'nın kitaplarında da vardır.
التفاسير:
