قرآن کریم کے معانی کا ترجمہ - المختصر فی تفسیر القرآن الکریم کا ترکی ترجمہ

صفحہ نمبر:close

external-link copy
142 : 2

۞ سَيَقُولُ ٱلسُّفَهَآءُ مِنَ ٱلنَّاسِ مَا وَلَّىٰهُمۡ عَن قِبۡلَتِهِمُ ٱلَّتِي كَانُواْ عَلَيۡهَاۚ قُل لِّلَّهِ ٱلۡمَشۡرِقُ وَٱلۡمَغۡرِبُۚ يَهۡدِي مَن يَشَآءُ إِلَىٰ صِرَٰطٖ مُّسۡتَقِيمٖ

Yahudilerden ve onlara benzeyen münafıklardan aklı kıt, cahil insanlar şöyle diyecekler: Daha önceki kıbleleri olan Beytu'l-Makdis'den Müslümanları döndüren nedir? Ey Peygamber! Onlara cevaben de ki: Doğunun, batının ve bunların dışında kalan bütün yönlerin mülkü bir tek Allah'a aittir. Kullarından dilediğini hangi yöne doğru isterse yönlendirir. O Allah, dilediği kullarını içinde hiçbir eğrilik ve sapma bulunmayan doğru yola iletir. info
التفاسير:

external-link copy
143 : 2

وَكَذَٰلِكَ جَعَلۡنَٰكُمۡ أُمَّةٗ وَسَطٗا لِّتَكُونُواْ شُهَدَآءَ عَلَى ٱلنَّاسِ وَيَكُونَ ٱلرَّسُولُ عَلَيۡكُمۡ شَهِيدٗاۗ وَمَا جَعَلۡنَا ٱلۡقِبۡلَةَ ٱلَّتِي كُنتَ عَلَيۡهَآ إِلَّا لِنَعۡلَمَ مَن يَتَّبِعُ ٱلرَّسُولَ مِمَّن يَنقَلِبُ عَلَىٰ عَقِبَيۡهِۚ وَإِن كَانَتۡ لَكَبِيرَةً إِلَّا عَلَى ٱلَّذِينَ هَدَى ٱللَّهُۗ وَمَا كَانَ ٱللَّهُ لِيُضِيعَ إِيمَٰنَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ

Sizin için razı olduğumuz bir yeri size kıble yaptığımız gibi, Allah'ın elçilerinin, Allah'ın onlara emrettiklerini ümmetlerine tebliğ ettiklerine dair kıyamet günü şahitleri olmanız için de sizi, bütün ümmetler arasında inanç, ibadet ve muamelatlarda orta yollu, hayırlı ve adaletli bir ümmet kıldık. Aynı şekilde Peygamber Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'i de kendisiyle size gönderileni bildirdiğine dair sizin üzerinize şahit kıldık. Senin önceden yöneldiğin -Beytu'l-Makdis- bu kıbleyi sadece, Allah'ın koyduğu kanunlardan kimin razı olduğu, kimin O'na boyun eğdiği ve Peygamber'e uyduğunu, kimin de dininden döndüğü, arzularına uyduğu ve Allah'ın koyduğu kanunlara boyun eğmediğini bilmek için -bu bilgi karşılık vermek ile sonuçlanacak olan ortaya çıkarma bilgisidir- değiştirdik. İlk kıblenin değiştirilmesi, Allah'ın kendisine iman etmekle muvaffak kıldıklarının dışındakilerine çok ağır geldi. Allah, muhakkak kulları için koyduğu kanunları çok önemli hikmetlerden dolayı koymuştur. Allah, kıblenin değiştirilmesinden önce kıldığınız namazların da bir parçası olduğu imanlarınızı boşa çıkaracak değildir. Muhakkak ki Allah insanlara karşı şefkatli ve merhametlidir. Onlara meşakkat vermez ve amellerinin sevaplarını zayi etmez. info
التفاسير:

external-link copy
144 : 2

قَدۡ نَرَىٰ تَقَلُّبَ وَجۡهِكَ فِي ٱلسَّمَآءِۖ فَلَنُوَلِّيَنَّكَ قِبۡلَةٗ تَرۡضَىٰهَاۚ فَوَلِّ وَجۡهَكَ شَطۡرَ ٱلۡمَسۡجِدِ ٱلۡحَرَامِۚ وَحَيۡثُ مَا كُنتُمۡ فَوَلُّواْ وُجُوهَكُمۡ شَطۡرَهُۥۗ وَإِنَّ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ لَيَعۡلَمُونَ أَنَّهُ ٱلۡحَقُّ مِن رَّبِّهِمۡۗ وَمَا ٱللَّهُ بِغَٰفِلٍ عَمَّا يَعۡمَلُونَ

Ey Peygamber! Kıblenin durumu ve arzuladığın yere değiştirilmesi hakkında inecek olan vahyin yolunu gözleyerek ve araştırarak yüzünü semaya doğru çevirdiğini ve baktığını görüyoruz. Şüphesiz şimdi senin yüzünü Beytu’l-Makdis olan kıbleden razı olacağın ve seveceğin bir kıbleye döndüreceğiz - Orası Mescid-i Haram'dır-. Şimdi yüzünü Mekke-i Mükerreme'deki Allah'ın Mescid-i Haram'ı yönüne çevir ve -Ey Müminler- sizler de nerede olursanız olun namaz kılarken ona doğru yönelin. Kendilerine kitap gönderilmiş olan Yahudi ve Hristiyanlar kitaplarında bulunması sebebiyle çok iyi biliyorlar ki, kıblenin değiştirilmesi, yaratıcıları ve işlerini düzenleyen Allah’tan indirilen bir hakikattir. Allah haktan yüz çevirenlerin yaptıklarından gafil değildir. Bilakis Allah, bütün bunları bilir ve karşılığında onları cezalandıracaktır. info
التفاسير:

external-link copy
145 : 2

وَلَئِنۡ أَتَيۡتَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ بِكُلِّ ءَايَةٖ مَّا تَبِعُواْ قِبۡلَتَكَۚ وَمَآ أَنتَ بِتَابِعٖ قِبۡلَتَهُمۡۚ وَمَا بَعۡضُهُم بِتَابِعٖ قِبۡلَةَ بَعۡضٖۚ وَلَئِنِ ٱتَّبَعۡتَ أَهۡوَآءَهُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا جَآءَكَ مِنَ ٱلۡعِلۡمِ إِنَّكَ إِذٗا لَّمِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Ey Peygamber! Sen beraberinde kendilerine kitap indirilmiş olan Yahudi ve Hristiyanlara kıblenin değiştirilmesinin hak olduğuna dair bütün ayetleri ve delilleri getirsen, yine de senin getirdiğine inat ederek ve hakka uymaya karşı kibirlendikleri için senin kıblene yönelmezler. Allah seni o kıbleden çevirdikten sonra sen de onların kıblesine yönelecek değilsin. Onlardan her biri diğer grubu kafir görmesi sebebiyle zaten onlar da birbirlerinin kıblesine yönelmezler. Sana üzerinde hiçbir şüphe olmayan doğru bilgi geldikten sonra sen, kıble meselesinde ve diğer dini kanunlar ve hükümlerde onların arzularına uyarsan, muhakkak ki o zaman doğru yolu terk edip arzularına uymuş olman sebebiyle zalimlerden olursun. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'e yöneltilen bu hitap, onlara uymanın ne kadar çirkin olduğuna delalet eder. Yoksa Allah, Peygamber'ini böyle bir durumdan korumuştur. Bu, kendisinin ardından ümmetini sakındırmak için bir uyarı mahiyetindedir. info
التفاسير:
حالیہ صفحہ میں آیات کے فوائد:
• أن الاعتراض على أحكام الله وشرعه والتغافل عن مقاصدها دليل على السَّفَه وقلَّة العقل.
Allah'ın hükümlerine ve dinine itiraz etmek, amaçlarından gafil olmak, sefihliğin ve akılsızlığın bir delilidir. info

• فضلُ هذه الأمة وشرفها، حيث أثنى عليها الله ووصفها بالوسطية بين سائر الأمم.
Allah’ın bu ümmete övmesi ve bütün ümmetlerin arasında onu orta yollu olmakla nitelendirmesi, dolayısıyla bu ümmetin fazileti ve değeri. info

• التحذير من متابعة أهل الكتاب في أهوائهم؛ لأنهم أعرضوا عن الحق بعد معرفته.
Ehli Kitab'ın hevâ ve nefislerine tabi olmaya karşı bir uyarı vardır. Çünkü onlar hakkı bildikleri halde ondan yüz çevirirler. info

• جواز نَسْخِ الأحكام الشرعية في الإسلام زمن نزول الوحي، حيث نُسِخَ التوجه إلى بيت المقدس، وصار إلى المسجد الحرام.
İslam dininde, vahyin indirildiği dönemde dini hükümlerin nesh edilebileceğinin caiz olduğunun delili vardır. Zira Beytu'l-Makdis’e dönmek neshedilmiş ve kıble Mescid-i Haram'a doğru olmuştur. info