قۇرئان كەرىم مەنىلىرىنىڭ تەرجىمىسى - تۈركچە تەرجىمىسى - شەئبان بىرىيتىش
Sûretu'l-İnşikâk
1
:
84
إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنشَقَّتۡ
Gök yarıldığı,
التفاسير:
2
:
84
وَأَذِنَتۡ لِرَبِّهَا وَحُقَّتۡ
Rabbine boyun eğdiği zaman, ki ona yaraşan da budur.
التفاسير:
3
:
84
وَإِذَا ٱلۡأَرۡضُ مُدَّتۡ
Yeryüzü dümdüz edildiği,
التفاسير:
4
:
84
وَأَلۡقَتۡ مَا فِيهَا وَتَخَلَّتۡ
İçindekiler boşalıp, atıldığı zaman,
التفاسير:
5
:
84
وَأَذِنَتۡ لِرَبِّهَا وَحُقَّتۡ
Ve kendisine yaraştığı gibi Rabbine boyun eğdiği zaman.
التفاسير:
6
:
84
يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ إِنَّكَ كَادِحٌ إِلَىٰ رَبِّكَ كَدۡحٗا فَمُلَٰقِيهِ
Ey insan! Sen Rabbine kavuşuncaya kadar çalışıp çabalayacak, sonunda O'na kavuşacaksın.
التفاسير:
7
:
84
فَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ بِيَمِينِهِۦ
Kimin kitabı sağından verilmişse,
التفاسير:
8
:
84
فَسَوۡفَ يُحَاسَبُ حِسَابٗا يَسِيرٗا
O, kolay bir hesapla hesap verecektir.
التفاسير:
9
:
84
وَيَنقَلِبُ إِلَىٰٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورٗا
Ailesinin yanına sevinç içinde dönecektir.
التفاسير:
10
:
84
وَأَمَّا مَنۡ أُوتِيَ كِتَٰبَهُۥ وَرَآءَ ظَهۡرِهِۦ
Kimin de kitabı arkasından verilmişse,
التفاسير:
11
:
84
فَسَوۡفَ يَدۡعُواْ ثُبُورٗا
Ölüp, yok olmayı çağıracak.
التفاسير:
12
:
84
وَيَصۡلَىٰ سَعِيرًا
Ve alevli ateşe girecektir.
التفاسير:
13
:
84
إِنَّهُۥ كَانَ فِيٓ أَهۡلِهِۦ مَسۡرُورًا
Nitekim o, ailesinin yanında neşeli idi.
التفاسير:
14
:
84
إِنَّهُۥ ظَنَّ أَن لَّن يَحُورَ
O, asla dönmeyeceğini sanıyordu.
التفاسير:
15
:
84
بَلَىٰٓۚ إِنَّ رَبَّهُۥ كَانَ بِهِۦ بَصِيرٗا
Elbette dönecekti! Senin Rabbin onu görendir.
التفاسير:
16
:
84
فَلَآ أُقۡسِمُ بِٱلشَّفَقِ
Andolsun şafağa.
التفاسير:
17
:
84
وَٱلَّيۡلِ وَمَا وَسَقَ
Geceye ve topladıklarına.
التفاسير:
18
:
84
وَٱلۡقَمَرِ إِذَا ٱتَّسَقَ
Dolunay halindeki Ay’a.
التفاسير:
19
:
84
لَتَرۡكَبُنَّ طَبَقًا عَن طَبَقٖ
Şüphesiz siz hâlden hâle geçeceksiniz.
التفاسير:
20
:
84
فَمَا لَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ
Onlara ne oluyor da iman etmiyorlar.
التفاسير:
21
:
84
وَإِذَا قُرِئَ عَلَيۡهِمُ ٱلۡقُرۡءَانُ لَا يَسۡجُدُونَۤ۩
Onlara Kur’an okunduğu zaman secde etmiyorlar.
التفاسير:
22
:
84
بَلِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يُكَذِّبُونَ
Aksine, o kâfirler (hakkı) yalan sayıyorlar.
التفاسير:
23
:
84
وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا يُوعُونَ
Allah, onların (içlerinde) sakladıklarını en iyi bilendir.
التفاسير:
24
:
84
فَبَشِّرۡهُم بِعَذَابٍ أَلِيمٍ
Onlara acı bir azabı müjdele.
التفاسير:
25
:
84
إِلَّا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَهُمۡ أَجۡرٌ غَيۡرُ مَمۡنُونِۭ
Ancak, iman edip salih amel yapanlar hariç. Onlar için kesintisiz bir ödül vardır.
التفاسير:
