Kur'an-ı Kerim meal tercümesi - Muhtasar Kur'an-ı Kerim Tefsiri Türkçe Tercümesi

Sayfa numarası:close

external-link copy
28 : 17

وَإِمَّا تُعۡرِضَنَّ عَنۡهُمُ ٱبۡتِغَآءَ رَحۡمَةٖ مِّن رَّبِّكَ تَرۡجُوهَا فَقُل لَّهُمۡ قَوۡلٗا مَّيۡسُورٗا

Henüz Allah'ın sana vereceği rızkı beklemekteysen ve şayet onlara verecek bir şeye sahip değilsen, en azından bu durumda onlara yumuşak söz söyle. Onların rızıklarının genişlemesi için dua et. Yahut, yüce Allah'tan sana bir nimet gelmesi halinde, onlara vereceğine dair vaatte bulun. info
التفاسير:

external-link copy
29 : 17

وَلَا تَجۡعَلۡ يَدَكَ مَغۡلُولَةً إِلَىٰ عُنُقِكَ وَلَا تَبۡسُطۡهَا كُلَّ ٱلۡبَسۡطِ فَتَقۡعُدَ مَلُومٗا مَّحۡسُورًا

Elini infak etmemesi için tutup,alı koyma. Elini büsbütün açıp infakta israf etme, yoksa kınananlardan olursun. İsraf ettiğinden dolayı infak edemez duruma gelirsin. Harcayacak bir şey bulamadığında elini infak etmemesi için tutarsan cimriliğinden dolayı insanlar seni kınarlar/ayıplarlar. info
التفاسير:

external-link copy
30 : 17

إِنَّ رَبَّكَ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقۡدِرُۚ إِنَّهُۥ كَانَ بِعِبَادِهِۦ خَبِيرَۢا بَصِيرٗا

Rabbin şüphesiz kesin bir hikmetten dolayı dilediği kimsenin rızkını genişletir ve dilediği kimsenin de daraltır. Şüphesiz O, kullarını hakkıyla bilendir; onları görendir. Onların hiçbir şeyi kendisine gizli kalmaz. Onlar için emrini istediği gibi sarf eder. info
التفاسير:

external-link copy
31 : 17

وَلَا تَقۡتُلُوٓاْ أَوۡلَٰدَكُمۡ خَشۡيَةَ إِمۡلَٰقٖۖ نَّحۡنُ نَرۡزُقُهُمۡ وَإِيَّاكُمۡۚ إِنَّ قَتۡلَهُمۡ كَانَ خِطۡـٔٗا كَبِيرٗا

Gelecekte onlara yapacağınız harcamadan dolayı fakirlik korkusuyla çocuklarınızı öldürmeyiniz. Biz onların da sizin de rızkınızı üstlendik. Şüphesiz onların öldürülmesi büyük günahtır. Çünkü öldürülmelerini gerektiren ne bir günahları ve ne de herhangi bir sebep vardır. info
التفاسير:

external-link copy
32 : 17

وَلَا تَقۡرَبُواْ ٱلزِّنَىٰٓۖ إِنَّهُۥ كَانَ فَٰحِشَةٗ وَسَآءَ سَبِيلٗا

Zinadan sakının! Ona teşvik eden şeyden de uzak durun. Şüphesiz zina son derece çirkin bir iştir. Soyların birbirleriyle karışmasına ve Allah'ın azabına götüren kötü bir yoldur. info
التفاسير:

external-link copy
33 : 17

وَلَا تَقۡتُلُواْ ٱلنَّفۡسَ ٱلَّتِي حَرَّمَ ٱللَّهُ إِلَّا بِٱلۡحَقِّۗ وَمَن قُتِلَ مَظۡلُومٗا فَقَدۡ جَعَلۡنَا لِوَلِيِّهِۦ سُلۡطَٰنٗا فَلَا يُسۡرِف فِّي ٱلۡقَتۡلِۖ إِنَّهُۥ كَانَ مَنصُورٗا

Yüce Allah'ın iman etme veya eman ile kanını haram kıldığı bir nefsi dinden dönme, ihsan (evli olmak ya da başından evlilik geçmiş olmak) olduktan sonra yahut da kısas gibi canını mübah kılan sebeplerden herhangi birisi olmadan öldürmeyin. Kim öldürülmesini mübah kılan bir sebep olmadan (haksız yere) mazlum olarak öldürülürse, varislerinden velayet hakkı olana katilin kısasla öldürülmesini talep etme, hiçbir karşılık talep etmeden affetme, diyet alıp affetme yetkisi verdik.(Öldürülenin velisinin) öldüren kimseyi kısasla öldürürken temsil yaparak (uzuvlarını kopararak), öldürdüğü şekilden başka bir şekilde öldürerek ya da katilden başkasını öldürerek Allah'ın kendisine mübah kıldığı haddi aşmaması gerekir. Çünkü maktulün velisine sadece meşru kılınan cezalar hususunda destek verilmiş ve yardım edilmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
34 : 17

وَلَا تَقۡرَبُواْ مَالَ ٱلۡيَتِيمِ إِلَّا بِٱلَّتِي هِيَ أَحۡسَنُ حَتَّىٰ يَبۡلُغَ أَشُدَّهُۥۚ وَأَوۡفُواْ بِٱلۡعَهۡدِۖ إِنَّ ٱلۡعَهۡدَ كَانَ مَسۡـُٔولٗا

Babası vefat edip yetim kalan çocukların malını aklının ve olgunluğunun kemale erdiği erginlik çağına gelinceye kadar güzel bir şekilde muhafaza edip, işleterek arattırmak amacı dışında kullanmayın. Allah ile aranızdaki ve kullar ile aranızdaki ahdi bozmadan tam ve eksiksiz olarak yerine getirin. Muhakkak Allah, verilen ahde vefa gösterene kıyamet gününde soracak; vermiş olduğu ahdi yerine getirmişse onu mükâfatlandıracak ve eğer yerine getirmemişse onu cezalandıracaktır. info
التفاسير:

external-link copy
35 : 17

وَأَوۡفُواْ ٱلۡكَيۡلَ إِذَا كِلۡتُمۡ وَزِنُواْ بِٱلۡقِسۡطَاسِ ٱلۡمُسۡتَقِيمِۚ ذَٰلِكَ خَيۡرٞ وَأَحۡسَنُ تَأۡوِيلٗا

Başkasına tarttığınız zaman eksiksiz ve tam olarak tartın. Hiç eksik tartmayan ve değerini düşürmeyen teraziyle tartın. Çünkü böyle yapılan ölçü ve tartı, hem dünyada ve hem de ahirette sizin için daha hayırlıdır. Hakkını vererek yapılan iş, ölçülerde ve tartılarda eksik tartarak az vermekten çok daha güzel bir sonuç doğurur. info
التفاسير:

external-link copy
36 : 17

وَلَا تَقۡفُ مَا لَيۡسَ لَكَ بِهِۦ عِلۡمٌۚ إِنَّ ٱلسَّمۡعَ وَٱلۡبَصَرَ وَٱلۡفُؤَادَ كُلُّ أُوْلَٰٓئِكَ كَانَ عَنۡهُ مَسۡـُٔولٗا

-Ey Âdemoğlu!- Bilmediğin bir şeyin zanların, varsayımların ve sezgilerin ardına düşme! Şüphesiz insan kulak, göz ve kalbini kullanarak işlediği hayır ve şerden sorumludur. Zira yaptığı hayır üzerine mükâfat verilir ve yaptığı şer üzerine de cezalandırılır. info
التفاسير:

external-link copy
37 : 17

وَلَا تَمۡشِ فِي ٱلۡأَرۡضِ مَرَحًاۖ إِنَّكَ لَن تَخۡرِقَ ٱلۡأَرۡضَ وَلَن تَبۡلُغَ ٱلۡجِبَالَ طُولٗا

Yeryüzünde kibirlenerek ve böbürlenerek yürüme! Eğer kendini üstün görerek yürürsen, sen hiç bir zaman bu yürüyüşünle yeri yaramazsın. Ve boyunun uzunluğuyla da dağların eriştiği uzunluğa ve yüksekliğe erişemezsin. O halde neden kibirlenirsin? info
التفاسير:

external-link copy
38 : 17

كُلُّ ذَٰلِكَ كَانَ سَيِّئُهُۥ عِندَ رَبِّكَ مَكۡرُوهٗا

-Ey insan!- Burada zikri geçen kötülüklerin hepsi yasaktır. Yüce Allah onları yapandan razı olmaz. Bilakis nefret eder ve sevmez. info
التفاسير:
Bu sayfadaki ayetlerin faydaları:
• الأدب الرفيع هو رد ذوي القربى بلطف، ووعدهم وعدًا جميلًا بالصلة عند اليسر، والاعتذار إليهم بما هو مقبول.
Yüksek ahlak, akrabalara karşı hoş bir şekilde karşılıkta bulunmak, varlıklı olduğunda onlara güzel vaatlerde vermek ve gerektiğinde kabul görecek şekilde onlardan özür dilemektir. info

• الله أرحم بالأولاد من والديهم؛ فنهى الوالدين أن يقتلوا أولادهم خوفًا من الفقر والإملاق وتكفل برزق الجميع.
Yüce Allah çocuklar konusunda annelerinden ve babalarından daha çok merhametlidir. Allah anne ve babaların fakirlik ve yoksulluk korkusuyla çocuklarını öldürmelerini yasaklamış ve herkesin rızkını kendisi üstlenmiştir. info

• في الآيات دليل على أن الحق في القتل للولي، فلا يُقْتَص إلا بإذنه، وإن عفا سقط القصاص.
Ayetlerde kısas hakkının maktulün velisine (geride kalan en yakın akrabasına) ait olduğu, ancak onun izni olursa kısas cezası uygulanabileceği ve eğer affederse kısas cezası düşeceği bildirilmiştir. info

• من لطف الله ورحمته باليتيم أن أمر أولياءه بحفظه وحفظ ماله وإصلاحه وتنميته حتى يبلغ أشده.
Yüce Allah yetime karşı olan şefkat ve rahmeti gereğince, velilerinin yetim ve ona ait malları ergin oluncaya kadar korumasını yetime kalan mal mülk toprak/arazi ise onu ıslah edip geliştirmesini emretmiştir. info