ශුද්ධවූ අල් කුර්ආන් අර්ථ කථනය - ශුද්ධ වූ අල්කුර්ආන් අර්ථ විවරණයේ සංෂිප්ත අනුවාදය- තුර්කි පරිවර්තනය

පිටු අංක:close

external-link copy
149 : 3

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِن تُطِيعُواْ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ يَرُدُّوكُمۡ عَلَىٰٓ أَعۡقَٰبِكُمۡ فَتَنقَلِبُواْ خَٰسِرِينَ

Ey Allah'a iman eden ve resulüne tabi olanlar! Kâfir olan Yahudi, Hristiyan ve müşriklerin size emrettiği sapıklıkta onlara itaat ederseniz, iman ettikten sonra sizi eskiden kâfirler olarak üzerinde olduğunuz duruma döndürürler. Dünyada ve ahirette hüsrana uğramış olarak dönersiniz. info
التفاسير:

external-link copy
150 : 3

بَلِ ٱللَّهُ مَوۡلَىٰكُمۡۖ وَهُوَ خَيۡرُ ٱلنَّٰصِرِينَ

Onlara itaat etseniz bile kâfirler size yardım etmezler. Bilakis düşmanlarınıza karşı sizin yardımcınız Allah'tır. O halde O'na itaat edin. O -Subhânehu ve Teâlâ- yardımcıların en hayırlısıdır. O'ndan başka hiçbir kimseye ihtiyaç duymazsınız. info
التفاسير:

external-link copy
151 : 3

سَنُلۡقِي فِي قُلُوبِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلرُّعۡبَ بِمَآ أَشۡرَكُواْ بِٱللَّهِ مَا لَمۡ يُنَزِّلۡ بِهِۦ سُلۡطَٰنٗاۖ وَمَأۡوَىٰهُمُ ٱلنَّارُۖ وَبِئۡسَ مَثۡوَى ٱلظَّٰلِمِينَ

Allah'ı inkâr edenlerin kalbine şiddetli bir korku salacağız. Hevâlarına uyup ibadet ettikleri ilahlarını Allah'a şirk koşmalarından dolayı sizinle savaşırken sebat etmeye güç yetiremezler. Bu hususta onlara hiçbir delil inmedi. Ahirette dönüp kalacakları yer cehennemdir. Zalimlerin kalacağı yer ne kötü bir ateştir. info
التفاسير:

external-link copy
152 : 3

وَلَقَدۡ صَدَقَكُمُ ٱللَّهُ وَعۡدَهُۥٓ إِذۡ تَحُسُّونَهُم بِإِذۡنِهِۦۖ حَتَّىٰٓ إِذَا فَشِلۡتُمۡ وَتَنَٰزَعۡتُمۡ فِي ٱلۡأَمۡرِ وَعَصَيۡتُم مِّنۢ بَعۡدِ مَآ أَرَىٰكُم مَّا تُحِبُّونَۚ مِنكُم مَّن يُرِيدُ ٱلدُّنۡيَا وَمِنكُم مَّن يُرِيدُ ٱلۡأٓخِرَةَۚ ثُمَّ صَرَفَكُمۡ عَنۡهُمۡ لِيَبۡتَلِيَكُمۡۖ وَلَقَدۡ عَفَا عَنكُمۡۗ وَٱللَّهُ ذُو فَضۡلٍ عَلَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

Andolsun ki Allah, Uhud günü düşmanlarınıza karşı size yardım ederek vaadini tuttu. Allah Teâlâ'nın izniyle onları şiddetli bir şekilde öldürüyordunuz. Hatta korktunuz ve Peygamber'in emrettiği şeyi yerine getirmeyip zaafa düştünüz. Yerinizde kalmak ya da ganimeti toplamak için yerinizi terk etmek hususunda ihtilafa düştünüz. Her hâlukârda yerinizde kalma hususunda Peygamber'in emrine karşı geldiniz. Bu durum, Allah'ın düşmanlarınıza karşı size arzuladığınız zaferi göstermesinden sonra gerçekleşti. Sizden dünya ganimetini isteyen de vardı ki, onlar yerlerini bırakan kimselerdir. Ve yine sizden ahiret sevabını isteyenler de vardı ki; onlar Rasûlün emrine itaat ederek yerlerinde kalanlardır. Sonra Allah sizi bundan uzaklaştırdı, sizi imtihan etmek için düşmanı musallat etti ki belaya karşı sabreden Mümin ile ayağı kayan ve nefsi zayıf olan ortaya çıksın. Rasûlü -sallallahu aleyhi ve sellem-'in emrine muhalefet ederek işlediğiniz şeyi Allah affetti. Allah Müminlere karşı büyük lütuf sahibidir. Öyle ki onları iman üzere hidayet etmiş, günahlarını bağışlamış ve musibetlerine karşılık mükâfatlandırmıştır. info
التفاسير:

external-link copy
153 : 3

۞ إِذۡ تُصۡعِدُونَ وَلَا تَلۡوُۥنَ عَلَىٰٓ أَحَدٖ وَٱلرَّسُولُ يَدۡعُوكُمۡ فِيٓ أُخۡرَىٰكُمۡ فَأَثَٰبَكُمۡ غَمَّۢا بِغَمّٖ لِّكَيۡلَا تَحۡزَنُواْ عَلَىٰ مَا فَاتَكُمۡ وَلَا مَآ أَصَٰبَكُمۡۗ وَٱللَّهُ خَبِيرُۢ بِمَا تَعۡمَلُونَ

-Ey Müminler- Uhud günü resulün emrine muhalefet ettiğiniz için size yenilgi isabet etiğinde savaş meydanından kaçarak uzaklaştığınız zamanı hatırlayın! Sizden hiçbiriniz diğerine bakmıyordu. Rasûlullah, müşrikler ve sizin aranızda arkanızdan şöyle seslenerek sizi çağırıyordu: Allah'ın kulları bana doğru gelin. Allah'ın kulları bana doğru gelin. Zaferi ve ganimeti elde edemediğinizden dolayı Allah sizi darlık ve keder ile cezalandırdı. Peygamberin (Uhud gazvesinde) öldüğü haberi aranızda yayıldığı için bunu darlık ve keder takip etti. Allah size bunu indirmiştir ki kaçırmış olduğunuz zafere ve ganimete, size isabet eden ölüm ve yaralanmaya üzülmeyin. Daha sonradan peygamberin ölmediğini anladınız ve artık darlık ve keder size kolay oldu. Allah, yaptıklarınızdan hakkıyla haberdardır. Kalplerinizin durumlarından ve azalarınızın amellerinden hiçbir şey O'na gizli kalmaz. info
التفاسير:
මෙ⁣ම පිටුවේ තිබෙන වැකිවල ප්‍රයෝජන:
• التحذير من طاعة الكفار والسير في أهوائهم، فعاقبة ذلك الخسران في الدنيا والآخرة.
Kâfirlere itaat edip onların hevâlarına göre ilerlemekten sakındırma vardır. Bunun akıbeti dünyada ve ahirette hüsrana uğramaktır. info

• إلقاء الرعب في قلوب أعداء الله صورةٌ من صور نصر الله لأوليائه المؤمنين.
Allah düşmanlarının kalplerine korku salınması, Allah'ın dostu olan Müminlere yardımının bir çeşididir. info

• من أعظم أسباب الهزيمة في المعركة التعلق بالدنيا والطمع في مغانمها، ومخالفة أمر قائد الجيش.
Savaşta hezimete uğramanın en büyük sebeplerinden birisi de dünyaya bağlanmak, (dünya) ganimetlerini arzulamak ve ordu komutanının emrine muhalefet etmektir. info

• من دلائل فضل الصحابة أن الله يعقب بالمغفرة بعد ذكر خطئهم.
Sahabelerin faziletlerine ait delillerden birisi de yüce Allah'ın onlara ait hataları zikretmesinden sonra onları bağışlamasıdır. info