ශුද්ධවූ අල් කුර්ආන් අර්ථ කථනය - ශුද්ධ වූ අල්කුර්ආන් අර්ථ විවරණයේ සංෂිප්ත අනුවාදය- තුර්කි පරිවර්තනය

Sûratu Yûnus

සූරාවෙහි අරමුණු:
تقرير النبوة بالأدلة، ودعوة المكذبين للإيمان مع تهديدهم بالعذاب.
Peygamberliği delillerle açıklanmış ve yalanlayanların azapla tehdit edilerek imana davet edildiği beyan edilmiştir. info

external-link copy
1 : 10

الٓرۚ تِلۡكَ ءَايَٰتُ ٱلۡكِتَٰبِ ٱلۡحَكِيمِ

Elif Lâm Râ. Bunun bir benzeri Bakara suresinin başında geçmişti. Okunan bu ayetler, Kur'an'ın muhkem, kusursuz, hikmet ve hükümleri kapsayıcı ayetlerinin yer aldığı bir suredir. info
التفاسير:

external-link copy
2 : 10

أَكَانَ لِلنَّاسِ عَجَبًا أَنۡ أَوۡحَيۡنَآ إِلَىٰ رَجُلٖ مِّنۡهُمۡ أَنۡ أَنذِرِ ٱلنَّاسَ وَبَشِّرِ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنَّ لَهُمۡ قَدَمَ صِدۡقٍ عِندَ رَبِّهِمۡۗ قَالَ ٱلۡكَٰفِرُونَ إِنَّ هَٰذَا لَسَٰحِرٞ مُّبِينٌ

Kendi soylarından bir adama: İnsanları Allah'ın azabı ile uyar diye ona emretmemiz insanları şaşırmaya mı itti ? -Ey Peygamber!- Allah'a iman edenleri kendilerini sevindirecek olan şey ile müjdele! Yaptıkları salih amellere karşılık olarak onlar için Rableri katında yüce makamlar vardır. Kâfirler: "Şüphesiz bu ayetleri getiren adam sihri apaçık olan bir sihirbazdır." dediler. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 10

إِنَّ رَبَّكُمُ ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ فِي سِتَّةِ أَيَّامٖ ثُمَّ ٱسۡتَوَىٰ عَلَى ٱلۡعَرۡشِۖ يُدَبِّرُ ٱلۡأَمۡرَۖ مَا مِن شَفِيعٍ إِلَّا مِنۢ بَعۡدِ إِذۡنِهِۦۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ فَٱعۡبُدُوهُۚ أَفَلَا تَذَكَّرُونَ

Ey hayrete düşen kimseler! Şüphesiz sizin Rabbiniz, bu azametiyle gökleri altı günde, yeri de genişliğiyle altı günde yaratan ve sonra arşa yükselendir. Nasıl olur da sizin içinizden bir adamı size göndermesine hayret ediyorsunuz! Geniş mülkünde tek başına dilediği hükmü verip gerçekleştiren O'dur. O'nun katında bir kimsenin herhangi bir hususta şefaatçi olması iznine bağlıdır. İşte bu sıfatlara sahip olan sizin Rabbiniz Allah'tır. O halde ibadetinizi sadece O'na yapın. O'nun birliğine ve tek olduğuna delalet eden bu kanıtlardan ve delillerden öğüt almaz mısınız? Kim azıcık öğüt almış ise onu bilir ve iman eder. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 10

إِلَيۡهِ مَرۡجِعُكُمۡ جَمِيعٗاۖ وَعۡدَ ٱللَّهِ حَقًّاۚ إِنَّهُۥ يَبۡدَؤُاْ ٱلۡخَلۡقَ ثُمَّ يُعِيدُهُۥ لِيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ بِٱلۡقِسۡطِۚ وَٱلَّذِينَ كَفَرُواْ لَهُمۡ شَرَابٞ مِّنۡ حَمِيمٖ وَعَذَابٌ أَلِيمُۢ بِمَا كَانُواْ يَكۡفُرُونَ

Yaptığınız amellerin karşılığını vermesi için kıyamet günü dönüşünüz O'nadır. Allah, insanlara vaadinden dönmeyeceği bir söz vermiştir (ki O, asla vaadinden dönmez). O, buna kadirdir. O, daha önce hiçbir örneği görülmemiş şekilde mahlukatı yaratan sonra da ölümünden sonra yeniden diriltendir. Bu, iman edip salih ameller işleyenlere iyiliklerinden hiçbir şey eksiltilmeden, kötülüklerinden hiçbir şey arttırmadan yaptıkları amellerinin karşılığını adaletli bir şekilde vermesi içindir. Allah'ı ve peygamberlerini inkâr eden kâfirlere gelince, kâfirlik yaptıkları için onlara son derece sıcak bir içecek vardır. Bağırsaklarını parçalar. Allah'ı ve peygamberlerini inkâr etmeleri sebebi ile acıklı azap da onlar içindir. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 10

هُوَ ٱلَّذِي جَعَلَ ٱلشَّمۡسَ ضِيَآءٗ وَٱلۡقَمَرَ نُورٗا وَقَدَّرَهُۥ مَنَازِلَ لِتَعۡلَمُواْ عَدَدَ ٱلسِّنِينَ وَٱلۡحِسَابَۚ مَا خَلَقَ ٱللَّهُ ذَٰلِكَ إِلَّا بِٱلۡحَقِّۚ يُفَصِّلُ ٱلۡأٓيَٰتِ لِقَوۡمٖ يَعۡلَمُونَ

O (Allah), güneşi ışık saçan ve ışığı yayan bir varlık olarak yarattı. Ayı ise, kendisi ile aydınlanılan bir nur/aydınlık kılmıştır. Aya, 28 konaklama yeri takdir etti. Bir konaklama yerinin mesafesi bir gün ve gecedir. -Ey insanlar!- Böyle takdir etmiştir ki, insanlar güneş ile günlerin sayısını ay ile de ayların ve yılların sayılarını bilsinler. Allah'ın, kudretini ve yüceliğini insanlara göstermek için göklerde ve yerde yarattığı ne varsa bunların hepsi bir haktır. Yüce Allah, kendisinin birliğine delalet eden açık delilleri ve bariz kanıtları, delil getirmeyi bilen bir toplum için işte böyle açıklar. info
التفاسير:

external-link copy
6 : 10

إِنَّ فِي ٱخۡتِلَٰفِ ٱلَّيۡلِ وَٱلنَّهَارِ وَمَا خَلَقَ ٱللَّهُ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يَتَّقُونَ

Gece ile gündüzün birbiri ardınca gelişinde, karanlık ile aydınlığın birbirine eşlik etmesinde, gece ile gündüzden birinin kısa ve uzun olmasında, göklerde ve yerdeki mahlukatta, emirlerini yerine getirip yasaklarından kaçınmak suretiyle Allah'tan hakkıyla sakınan kimseler için Allah'ın kudretine delalet eden deliller/ayetler vardır. info
التفاسير:
මෙ⁣ම පිටුවේ තිබෙන වැකිවල ප්‍රයෝජන:
• إثبات نبوة النبي صلى الله عليه وسلم وأن إرساله أمر معقول لا عجب فيه .
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in peygamberliği ispat edilmiştir. O'nun peygamber olarak gönderilmesi akla uygun bir şeydir, bunda şaşılacak bir durum yoktur. info

• خلق السماوات والأرض ومن فيهما، وتدبير الأمر، وتقدير الأزمان واختلاف الليل والنهار كلها آيات عظيمة دالة على ألوهية الله سبحانه.
Göklerin, yerin ve bu ikisindeki varlıkların yaratılması, işlerin düzenlenmesi, zamanın takdir edilip gece ve gündüzün birbirinin ardından gelişi ve bütün bunlar Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın ilahlığına delalet eden çok büyük delillerdir. info

• الشفاعة يوم القيامة لا تكون إلا لمن أذن له الله، ورضي قوله وفعله.
Kıyamet günü şefaat, sadece Allah'ın kendileri için izin verdiği, sözlerinden ve fiillerinden razı olduğu kimseler hakkında olacaktır. info

• تقدير الله عز وجل لحركة الشمس ولمنازل القمر يساعد على ضبط التاريخ والأيام والسنين.
Allah -Azze ve Celle-'nin güneşin hareketlerini ve ayın konaklarını takdir etmesi insanların tarihi, günleri ve yılları ayarlamasına yardımcı olur. info