د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه

د مخ نمبر:close

external-link copy
27 : 4

وَٱللَّهُ يُرِيدُ أَن يَتُوبَ عَلَيۡكُمۡ وَيُرِيدُ ٱلَّذِينَ يَتَّبِعُونَ ٱلشَّهَوَٰتِ أَن تَمِيلُواْ مَيۡلًا عَظِيمٗا

Allah, tövbelerinizi kabul etmek ve bütün günahlarınızı bağışlamak ister. Arzularının peşinden gidenler ise, doğru yoldan çok aşırı bir şekilde uzaklaşmanızı isterler. info
التفاسير:

external-link copy
28 : 4

يُرِيدُ ٱللَّهُ أَن يُخَفِّفَ عَنكُمۡۚ وَخُلِقَ ٱلۡإِنسَٰنُ ضَعِيفٗا

Yüce Allah, sizler için belirlediği hükümlerde yükünüzü hafifletmek istiyor ve sizleri güç yetiremeyeceğiniz hükümlerle yükümlü kılmıyor. Çünkü O, insanın yaratılışında ve tabiatındaki zayıflığı biliyor. info
التفاسير:

external-link copy
29 : 4

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَأۡكُلُوٓاْ أَمۡوَٰلَكُم بَيۡنَكُم بِٱلۡبَٰطِلِ إِلَّآ أَن تَكُونَ تِجَٰرَةً عَن تَرَاضٖ مِّنكُمۡۚ وَلَا تَقۡتُلُوٓاْ أَنفُسَكُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِكُمۡ رَحِيمٗا

Ey Allah'a iman edip resulüne ittiba edenler! Birbirinizin mallarını, hırsızlık, rüşvet ve bunlar gibi haksız yollarla alıp, el koymayın. Karşılıklı rızaya dayalı sözleşmelerle elde edilen ticaret mallarını alıp, yemeniz ve dilediğiniz gibi tasarrufta bulunmanız size helaldir. Birbirinizi öldürmeyin. Sizden biriniz kendi canına da kıymasın ve tehlikeye atmasın. Şüphesiz Allah size karşı merhametlidir. Birbirinizin kanlarını, mallarını ve ırzlarını haram kılması da O'nun rahmetindendir. info
التفاسير:

external-link copy
30 : 4

وَمَن يَفۡعَلۡ ذَٰلِكَ عُدۡوَٰنٗا وَظُلۡمٗا فَسَوۡفَ نُصۡلِيهِ نَارٗاۚ وَكَانَ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرًا

Her kim bilerek ve haddi aşarak, unutkanlık ve bilmemezlik hali dışında başkasının malını yer, onu öldürerek hakkına girer veya buna benzer şekilde yasaklarımızı çiğnerse, Allah onu kıyamet günü sıcaklığının sıkıntısını tadacağı ve azabını çekeceği çok büyük bir ateşe sokacaktır. Ve bu Allah için çok kolaydır. Çünkü O'nun her şeye gücü yeter, hiçbir şey onu aciz bırakamaz. info
التفاسير:

external-link copy
31 : 4

إِن تَجۡتَنِبُواْ كَبَآئِرَ مَا تُنۡهَوۡنَ عَنۡهُ نُكَفِّرۡ عَنكُمۡ سَيِّـَٔاتِكُمۡ وَنُدۡخِلۡكُم مُّدۡخَلٗا كَرِيمٗا

Ey Müminler! Eğer siz, Allah'a şirk koşmak, ana babaya kötülük etmek, adam öldürmek, faiz yemek gibi büyük günahlardan uzak durursanız, işlemiş olduğunuz küçük günahları örterek ve silerek bağışlar ve sizleri Allah'ın katında çok değerli bir yer olan cennete sokarız. info
التفاسير:

external-link copy
32 : 4

وَلَا تَتَمَنَّوۡاْ مَا فَضَّلَ ٱللَّهُ بِهِۦ بَعۡضَكُمۡ عَلَىٰ بَعۡضٖۚ لِّلرِّجَالِ نَصِيبٞ مِّمَّا ٱكۡتَسَبُواْۖ وَلِلنِّسَآءِ نَصِيبٞ مِّمَّا ٱكۡتَسَبۡنَۚ وَسۡـَٔلُواْ ٱللَّهَ مِن فَضۡلِهِۦٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٗا

Ey Müminler! Allah'ın, bazılarınızı diğerlerine üstün kıldığı şeyleri temenni etmeyin ki, bu sizleri nefret ve haset etmeye sevk etmesin. Kadınlara da, Allah'ın erkeklere has kıldığı şeyleri arzulamaları yakışmaz. Her bir taraf için kendisine uygun amellerden bir hisse vardır. Yüce Allah'tan size olan lütfunu arttırmasını isteyin. Şüphesiz Allah, her şeyi bilir ve her iki tarafa kendilerine uygun olan ameli verir. info
التفاسير:

external-link copy
33 : 4

وَلِكُلّٖ جَعَلۡنَا مَوَٰلِيَ مِمَّا تَرَكَ ٱلۡوَٰلِدَانِ وَٱلۡأَقۡرَبُونَۚ وَٱلَّذِينَ عَقَدَتۡ أَيۡمَٰنُكُمۡ فَـَٔاتُوهُمۡ نَصِيبَهُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ شَهِيدًا

Sizden her biriniz için, ana baba ve akrabaların geride bıraktığı mirasa varis olduğu hısımlar kıldık. Kendileriyle yardımlaşma ve dayanışma üzerine pekiştirilmiş yeminle sözleştiğiniz kimselere de mirastan paylarını verin. Şüphesiz Allah her şeye şahittir. Sizin bu yeminlerinize ve yaptığınız anlaşmalara da şahit olması böyledir. Dayanışma anlaşması yoluyla miras verme, İslam’ın ilk yıllarında var olan bir hükümdü. Daha sonra bu hüküm neshedildi. info
التفاسير:
په دې مخ کې د ایتونو د فایدو څخه:
• سعة رحمة الله بعباده؛ فهو سبحانه يحب التوبة منهم، والتخفيف عنهم، وأما أهل الشهوات فإنما يريدون بهم ضلالًا عن الهدى.
Allah'ın kullarına karşı olan merhametinin genişliği ifade edilmiştir. Allah -Subhanehu ve Teâlâ- kullarının tövbe etmesinden ve onların yükümlülüklerini hafifletmekten hoşlanır. Arzularının esiri olan kimseler ise onların hidayet yolundan sapmasını isterler. info

• حفظت الشريعة حقوق الناس؛ فحرمت الاعتداء على الأنفس والأموال والأعراض، ورتبت أعظم العقوبة على ذلك.
İslam dini insanların haklarını muhafaza etmiş, canlarına mallarına ve ırzlarına herhangi bir saldırıda bulunmayı yasaklamıştır. Bu suçlara karşı da en büyük cezaları düzenlemiştir. info

• الابتعاد عن كبائر الذنوب سبب لدخول الجنة ومغفرة للصغائر.
Büyük günahlardan uzak durmak, cennete girmeye ve küçük günahların bağışlanmasına bir vesiledir. info

• الرضا بما قسم الله، وترك التطلع لما في يد الناس؛ يُجنِّب المرء الحسد والسخط على قدر الله تعالى.
Allah'ın taksim ettiğini kadarına razı olmak ve insanların sahip olduğu şeylere göz koymayı terk etmek, kişiyi haset etmekten ve Allah Teâlâ’nın takdirine karşı hoşnutsuzluktan uzak tutar. info