د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه

د مخ نمبر:close

external-link copy
53 : 29

وَيَسۡتَعۡجِلُونَكَ بِٱلۡعَذَابِ وَلَوۡلَآ أَجَلٞ مُّسَمّٗى لَّجَآءَهُمُ ٱلۡعَذَابُۚ وَلَيَأۡتِيَنَّهُم بَغۡتَةٗ وَهُمۡ لَا يَشۡعُرُونَ

-Ey Resul!- Müşrikler, kendilerini sakındırdığın azabın gelmesi hususunda aceleci davranıyorlar. Şayet Yüce Allah'ın, onlar için tayin ettiği, öne alınması ve geciktirilmesi mümkün olmayan bir azap vakti olmasaydı talep ettikleri azap onlara hemen ulaşıp, gelirdi. Bu azap hiç beklemediği bir zamanda aniden başlarına gelecektir. info
التفاسير:

external-link copy
54 : 29

يَسۡتَعۡجِلُونَكَ بِٱلۡعَذَابِ وَإِنَّ جَهَنَّمَ لَمُحِيطَةُۢ بِٱلۡكَٰفِرِينَ

Onlara söz verdiğin azabın biran önce gelmesi için acele ediyorlar. Şüphesiz ki Allah'ın kâfirlere vadettiği cehennem onları kuşatacaktır. O'nun azabından kaçıp kurtulmaya güçleri yetmez. info
التفاسير:

external-link copy
55 : 29

يَوۡمَ يَغۡشَىٰهُمُ ٱلۡعَذَابُ مِن فَوۡقِهِمۡ وَمِن تَحۡتِ أَرۡجُلِهِمۡ وَيَقُولُ ذُوقُواْ مَا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ

Azap onları üstlerinden bürüdüğü ve ayaklarının altından onları kapladığı gün Yüce Allah; azarlayarak onlara: "İşlemiş olduğunuz şirk ve günahlarınızın karşılığını tadın bakalım!" diyecektir. info
التفاسير:

external-link copy
56 : 29

يَٰعِبَادِيَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ إِنَّ أَرۡضِي وَٰسِعَةٞ فَإِيَّٰيَ فَٱعۡبُدُونِ

Ey bana iman eden kullarım! Bana ibadet etmeye güç yetiremediğiniz beldeden hicret edin. Benim arzım geniştir, o halde yalnızca bana ibadet edin ve bana hiç kimseyi ortak koşmayın. info
التفاسير:

external-link copy
57 : 29

كُلُّ نَفۡسٖ ذَآئِقَةُ ٱلۡمَوۡتِۖ ثُمَّ إِلَيۡنَا تُرۡجَعُونَ

Ölüm korkusu sizi hicret etmekten alıkoymasın. Her nefis ölümü tadacaktır. Sonra kıyamet günü hesap ve yaptıklarınızın karşılığını almak için yalnızca bize döndürüleceksiniz. info
التفاسير:

external-link copy
58 : 29

وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ لَنُبَوِّئَنَّهُم مِّنَ ٱلۡجَنَّةِ غُرَفٗا تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ خَٰلِدِينَ فِيهَاۚ نِعۡمَ أَجۡرُ ٱلۡعَٰمِلِينَ

Allah'a iman eden ve kendilerini Allah'a yakınlaştıran salih amel işleyenleri, altlarından ırmaklar akan Cennet'teki yüksek köşklere yerleştireceğiz. Onlar orada ebedî olarak kalıcıdırlar. Orada fani olmak yoktur. Allah'a itaat ile amel edenlerin karşılığı olan bu mükâfat ne güzeldir. info
التفاسير:

external-link copy
59 : 29

ٱلَّذِينَ صَبَرُواْ وَعَلَىٰ رَبِّهِمۡ يَتَوَكَّلُونَ

Yüce Allah'a itaat ederek güzel amel işleyenler, emirlerini yerine getirmek ve yasaklarından kaçınmak hususunda sabır gösterenlerin karşılığı ne güzeldir. Bütün işlerinde yalnızca Rablerine itimat edip güvenirler. info
التفاسير:

external-link copy
60 : 29

وَكَأَيِّن مِّن دَآبَّةٖ لَّا تَحۡمِلُ رِزۡقَهَا ٱللَّهُ يَرۡزُقُهَا وَإِيَّاكُمۡۚ وَهُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Tüm canlılar -sayıları çok olmalarına rağmen- rızık toplamaya ve onu taşımaya güç yetiremezler. Sizi de, onları da rızıklandıran sadece Yüce Allah'tır. Açlıktan korkup hicret etmeyi terk etme hususunda bir mazeretiniz yoktur. O, söylediklerinizi hakkıyla işiten ve niyetlerinizi ve yaptıklarınızı hakkıyla bilendir. Bu hususlar hakkında hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Buna göre size karşılığını verecektir. info
التفاسير:

external-link copy
61 : 29

وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّنۡ خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَ لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۖ فَأَنَّىٰ يُؤۡفَكُونَ

-Ey Resul!- Şayet o müşriklere: "Gökleri kim yarattı? Yeri kim yarattı? Birbirini takip eder halde güneşi ve ayı hizmetinize kim verdi?" diye soracak olursan onlar mutlaka, "Allah yarattı" diyerek cevap verirler. O halde yalnızca Allah'a iman etmekten nasıl da çevriliyorlar? O'nun dışında fayda ve zarar vermeye muktedir olmayan ilahlara ibadet ediyorlar. info
التفاسير:

external-link copy
62 : 29

ٱللَّهُ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦ وَيَقۡدِرُ لَهُۥٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Allah Teâlâ, hikmeti gereği kullarından dilediğine rızkı genişletir, dilediğine de rızkı az vererek kısar. Şüphesiz Yüce Allah, her şeyi bilendir. Hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Kulları için uygun olan düzenlemeler O'na gizli kalmaz. info
التفاسير:

external-link copy
63 : 29

وَلَئِن سَأَلۡتَهُم مَّن نَّزَّلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَحۡيَا بِهِ ٱلۡأَرۡضَ مِنۢ بَعۡدِ مَوۡتِهَا لَيَقُولُنَّ ٱللَّهُۚ قُلِ ٱلۡحَمۡدُ لِلَّهِۚ بَلۡ أَكۡثَرُهُمۡ لَا يَعۡقِلُونَ

-Ey Resul!- Şayet müşriklere: "Bulutlardan suyu kim indirir, yeryüzü kurak iken yağan yağmur ile onu kim yeniden yeşertir?" diye soracak olsan, onlar, "Bulutlardan yağmuru indiren ve yeryüzünü yeşerten Allah'tır." diyerek cevap verirler. O halde -Ey Resul!- De ki: Gözlerinizin önüne apaçık deliller sunan Allah'a hamdolsun. Ancak sonuç olarak onların çoğu akıl etmezler. Eğer akıl etseydiler fayda ya da zarar vermeye güçleri olmayan putları Allah'a ortak koşmazlardı. info
التفاسير:
په دې مخ کې د ایتونو د فایدو څخه:
• استعجال الكافر بالعذاب دليل على حمقه.
Azabın bir an önce gelmesi için acele etmesi, kâfirin ahmaklığının göstergesidir. info

• باب الهجرة من أجل سلامة الدين مفتوح.
Dinin selameti için hicret kapısı açıktır. info

• فضل الصبر والتوكل على الله.
Allah'a tevekkül etmenin ve sabrın fazileti beyan edilmiştir. info

• الإقرار بالربوبية دون الإقرار بالألوهية لا يحقق لصاحبه النجاة والإيمان.
Uluhiyeti ikrar etmeden rububiyeti ikrar etmek, bunu ikrar eden kişi için iman ve kurtuluşu gerçekleştirmez. info