വിശുദ്ധ ഖുർആൻ പരിഭാഷ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം)

പേജ് നമ്പർ:close

external-link copy
88 : 16

ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ وَصَدُّواْ عَن سَبِيلِ ٱللَّهِ زِدۡنَٰهُمۡ عَذَابٗا فَوۡقَ ٱلۡعَذَابِ بِمَا كَانُواْ يُفۡسِدُونَ

Kâfir olup, başkalarını da Allah’ın yolundan alıkoyanlara, -kendi bozuklukları ve ifsat edip, başkalarını da saptırmaları sebebiyle- küfürlerinden ötürü müstahak oldukları azaplarının üstüne azap katarak cezalarını arttıracağız. info
التفاسير:

external-link copy
89 : 16

وَيَوۡمَ نَبۡعَثُ فِي كُلِّ أُمَّةٖ شَهِيدًا عَلَيۡهِم مِّنۡ أَنفُسِهِمۡۖ وَجِئۡنَا بِكَ شَهِيدًا عَلَىٰ هَٰٓؤُلَآءِۚ وَنَزَّلۡنَا عَلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ تِبۡيَٰنٗا لِّكُلِّ شَيۡءٖ وَهُدٗى وَرَحۡمَةٗ وَبُشۡرَىٰ لِلۡمُسۡلِمِينَ

-Ey Peygamber!- Her ümmete, onlara karşı küfür veya iman üzerine olup olmadıklarına şahitlik eden bir peygamber gönderdiğimiz o günü hatırla. Bu peygamber onların kendi soylarındandır, onların dilinden konuşur. -Ey Peygamber!- Biz seni de bütün ümmetlere karşı şahitlik etmen için getirdik. Helal ve haram, sevap ve günah olan ve bunların dışında açıklamaya ihtiyaç duyulan her şeyi açıklaman için sana Kur'an'ı indirdik. Biz onu insanları hakka hidayet etmesi için indirdik. Ona iman ederek onunla amel edenlere bir rahmet olması ve (cennette bulunan) kalıcı nimetleri arzulayarak, Allah’a iman eden Müminlere bir müjde olması için indirdik. info
التفاسير:

external-link copy
90 : 16

۞ إِنَّ ٱللَّهَ يَأۡمُرُ بِٱلۡعَدۡلِ وَٱلۡإِحۡسَٰنِ وَإِيتَآيِٕ ذِي ٱلۡقُرۡبَىٰ وَيَنۡهَىٰ عَنِ ٱلۡفَحۡشَآءِ وَٱلۡمُنكَرِ وَٱلۡبَغۡيِۚ يَعِظُكُمۡ لَعَلَّكُمۡ تَذَكَّرُونَ

Şüphesiz Allah kullarına, Allah’ın ve kullarının haklarını yerine getirip, üstün tutmayı gerektiren durumlar dışında verilen hükümde hiç kimseyi diğerinden üstü tutmayarak adaletli olmayı emrediyor. Gönüllü olarak sadaka vermek, zalimi affetmek gibi, kul için zorunlu olmayan lütuflarda bulunarak ihsan etmeyi ve akrabalarının ihtiyaçlarını karşılamayı emrediyor. Ayrıca, hayâsızca söylenen sözleri söylemeyi, zina gibi, çirkin olan işleri, şeriatın kabul etmediği bütün günahları yasaklıyor. Haksızlık etmeyi ve insanlara karşı büyüklük taslamayı da yasaklıyor. Yüce Allah, size verdiği öğüde itibar etmenizi umarak, emrettikleri ve yasakladıklarıyla bu ayette size öğüt veriyor. info
التفاسير:

external-link copy
91 : 16

وَأَوۡفُواْ بِعَهۡدِ ٱللَّهِ إِذَا عَٰهَدتُّمۡ وَلَا تَنقُضُواْ ٱلۡأَيۡمَٰنَ بَعۡدَ تَوۡكِيدِهَا وَقَدۡ جَعَلۡتُمُ ٱللَّهَ عَلَيۡكُمۡ كَفِيلًاۚ إِنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا تَفۡعَلُونَ

Allah’a ve insanlara verdiğiniz bütün sözlerinizi yerine getirin ve Allah adına yemin ederek pekiştirmenizin ardından yeminlerinizi sakın bozmayın. Sizler, verdiğiniz söze vefa göstereceğinize dair Allah’ı kendinize şahit kıldınız. Şüphesiz Allah, sizin yaptığınız her şeyi bilir ve bunların hiçbiri O'na gizli kalmaz. Bütün bunların karşılığını verecektir. info
التفاسير:

external-link copy
92 : 16

وَلَا تَكُونُواْ كَٱلَّتِي نَقَضَتۡ غَزۡلَهَا مِنۢ بَعۡدِ قُوَّةٍ أَنكَٰثٗا تَتَّخِذُونَ أَيۡمَٰنَكُمۡ دَخَلَۢا بَيۡنَكُمۡ أَن تَكُونَ أُمَّةٌ هِيَ أَرۡبَىٰ مِنۡ أُمَّةٍۚ إِنَّمَا يَبۡلُوكُمُ ٱللَّهُ بِهِۦۚ وَلَيُبَيِّنَنَّ لَكُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ مَا كُنتُمۡ فِيهِ تَخۡتَلِفُونَ

İpini çok sağlam eğirmiş sonra da onu bozmuş ve eğirmekten önceki çözülmüş haline geri çevirmiş yününü veya pamuğunu eğirmekten yorulmuş ahmak bir kadın gibi verdiğiniz sözleri bozarak hafif akıllı sefih kimseler olmayın. Bu kadın onu eğirirken de, söküp bozarken de yorulmuş, sonuçta da istediği şeyi elde edememiştir. Topluluğunuzun, düşmanınız olan topluluktan sayıca daha kalabalık ve daha kuvvetli olması için yeminlerinizi birbirinizi aldattığınız tuzak olarak kullanmayın. Şüphesiz Yüce Allah sizleri, verdiğiniz sözlere vefa göstermenizle imtihan eder. Verdiğiniz sözleri yerine mi getiriyorsunuz, yoksa onları bozuyor musunuz? Elbette Allah, kıyamet günü sizlere, dünyada ayrılığa düştüğünüz konuları açıklayacak ve kimin haklı, kimin haksız olduğunu, kimin doğru, kimin de yalan söylediğini beyan edecektir. info
التفاسير:

external-link copy
93 : 16

وَلَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ لَجَعَلَكُمۡ أُمَّةٗ وَٰحِدَةٗ وَلَٰكِن يُضِلُّ مَن يَشَآءُ وَيَهۡدِي مَن يَشَآءُۚ وَلَتُسۡـَٔلُنَّ عَمَّا كُنتُمۡ تَعۡمَلُونَ

Eğer Allah dileseydi, sizleri hak üzerine birleşmiş tek bir millet yapardı. Fakat O -Subhânehu ve Teâlâ- dilediğini haktan ve verdiği sözlere bağlılık göstermekten mahrum kılarak onu adaletiyle saptırır. Dilediğini de ihsanı ve keremiyle muvaffak kılar. Kıyamet günü dünyada yapmakta olduğunuz amellerden muhakkak hesaba çekileceksiniz. info
التفاسير:
ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:
• للكفار الذين يصدون عن سبيل الله عذاب مضاعف بسبب إفسادهم في الدنيا بالكفر والمعصية.
Allah’ın yolundan alıkoyan kâfirler için, küfür ve günahlarıyla bozgunculuk yapmaları sebebiyle iki misli azap vardır. info

• لا تخلو الأرض من أهل الصلاح والعلم، وهم أئمة الهدى خلفاء الأنبياء، والعلماء حفظة شرائع الأنبياء.
Yeryüzü ıslah ve ilim ehli olan kimselerden yoksun kalmaz. Onlar peygamberlerin halifeleri olan hidayet ehlidir. Âlimler, peygamberlerin getirdiği şeriatın koruyucularıdır. info

• حدّدت هذه الآيات دعائم المجتمع المسلم في الحياة الخاصة والعامة للفرد والجماعة والدولة.
Bu ayetler, Müslüman toplumun özel ve genel hayatlarındaki temel kaidelerin birey, toplum ve devlet için sınırlarını belirlemiştir. info

• النهي عن الرشوة وأخذ الأموال على نقض العهد.
Bu ayetlerde, yapılan anlaşmayı bozmak için rüşvet ve para alınması yasaklanmıştır. info