വിശുദ്ധ ഖുർആൻ പരിഭാഷ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം)

പേജ് നമ്പർ:close

external-link copy
25 : 14

تُؤۡتِيٓ أُكُلَهَا كُلَّ حِينِۭ بِإِذۡنِ رَبِّهَاۗ وَيَضۡرِبُ ٱللَّهُ ٱلۡأَمۡثَالَ لِلنَّاسِ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ

Rabbinin emri ile her vakit bu güzel ağaç güzel meyveler verir. Allah -Subhânehu ve Teâlâ- öğüt almalarını umarak insanlara misaller verir. info
التفاسير:

external-link copy
26 : 14

وَمَثَلُ كَلِمَةٍ خَبِيثَةٖ كَشَجَرَةٍ خَبِيثَةٍ ٱجۡتُثَّتۡ مِن فَوۡقِ ٱلۡأَرۡضِ مَا لَهَا مِن قَرَارٖ

Kötü olan şirk sözünün misali, kötü ağaç gibidir. Bu ağaç Ebu Cehil karpuzu ağacıdır. Kökü sökülmüş olup, ne yere bağlı olan bir kökü, ne de göğe yükselen bir dalı vardır. Bu ağaç kuruyup, ölür ve rüzgâr onu bir yerlere savurur. Küfür sözün sonu da böyle yok olmaktır. (Küfür söz) sahibi adına Yüce Allah'a güzel hiç bir amel yükselmez. info
التفاسير:

external-link copy
27 : 14

يُثَبِّتُ ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ بِٱلۡقَوۡلِ ٱلثَّابِتِ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا وَفِي ٱلۡأٓخِرَةِۖ وَيُضِلُّ ٱللَّهُ ٱلظَّٰلِمِينَۚ وَيَفۡعَلُ ٱللَّهُ مَا يَشَآءُ

Yüce Allah Müminleri tam bir iman ile ölene kadar dünya hayatında kelime-i tevhit üzere sabit kılar. Berzah hayatında kabirde sorguya çekilirken de sabit kılar. Ve yine kıyamet gününde de sabit kılar. Yüce Allah kendisine şirk koşan, hak yolu ve doğruyu inkâr eden zalimleri saptırır. Adaleti ile saptırmak istediği kimseleri saptırarak ve lütfu ile hidayet ettiği kullarına hidayet ederek dilediğini yapar. Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'yı bir şey yapmaya zorlayacak kimse yoktur. info
التفاسير:

external-link copy
28 : 14

۞ أَلَمۡ تَرَ إِلَى ٱلَّذِينَ بَدَّلُواْ نِعۡمَتَ ٱللَّهِ كُفۡرٗا وَأَحَلُّواْ قَوۡمَهُمۡ دَارَ ٱلۡبَوَارِ

Harem bölgede güven içinde olmak ile nimetlendirmesine ve Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kendi içlerinden gönderilmesine karşın Kureyş'ten Allah'ı ve resulünü inkâr edenlerin halini gördün. Peygamberin Rabbinden getirdiğini yalanladıklarında O'nun (Allah'ın) nimetlerine nankörlük ettiler. Kavimlerinden küfür hususunda kendilerine ittiba edenleri helak diyarına sürüklediler. info
التفاسير:

external-link copy
29 : 14

جَهَنَّمَ يَصۡلَوۡنَهَاۖ وَبِئۡسَ ٱلۡقَرَارُ

Helak diyarı cehennemdir ve oraya girecek ve cehennemin sıcağını çekeceklerdir. Onların kalacakları yer, ne kötü bir yerdir. info
التفاسير:

external-link copy
30 : 14

وَجَعَلُواْ لِلَّهِ أَندَادٗا لِّيُضِلُّواْ عَن سَبِيلِهِۦۗ قُلۡ تَمَتَّعُواْ فَإِنَّ مَصِيرَكُمۡ إِلَى ٱلنَّارِ

Müşrikler, Allah'ın yolundan saptıktan sonra kendilerine ittiba edenleri saptırmak için Yüce Allah'a, benzerler ve denkler edindiler. -Ey Resul!- Onlara de ki: İçinde olduğunuz şehvetlerden/arzulardan istifade edin ve bu dünya hayatında şüpheleri yayın. Muhakkak kıyamet gününde döneceğiniz yer ateştir. Sizin ondan başka dönüş yeriniz yoktur. info
التفاسير:

external-link copy
31 : 14

قُل لِّعِبَادِيَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ يُقِيمُواْ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُنفِقُواْ مِمَّا رَزَقۡنَٰهُمۡ سِرّٗا وَعَلَانِيَةٗ مِّن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ يَوۡمٞ لَّا بَيۡعٞ فِيهِ وَلَا خِلَٰلٌ

-Ey Resul!- Müminlere, -Ey Müminler!- Namazı en kamil bir şekilde eda edin. Allah'ın azabına karşı feda edilecek hiçbir alışverişin ve fidyenin olmadığı ve hiçbir dostun dostuna şefaat edeceği dostluğun bulunmadığı bir gün gelmeden önce, Allah'ın sizi rızıklandırdığı şeylerden farz ve müstehap olan harcamalarda, riyadan korkarak gizli bir şekilde ve diğer insanların da sizi örnek almaları için açıktan infakta bulunun." diye öğüt ver. info
التفاسير:

external-link copy
32 : 14

ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضَ وَأَنزَلَ مِنَ ٱلسَّمَآءِ مَآءٗ فَأَخۡرَجَ بِهِۦ مِنَ ٱلثَّمَرَٰتِ رِزۡقٗا لَّكُمۡۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلۡفُلۡكَ لِتَجۡرِيَ فِي ٱلۡبَحۡرِ بِأَمۡرِهِۦۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلۡأَنۡهَٰرَ

Allah Teâlâ, daha önce bir benzeri olmamış gökleri ve yeri yoktan var edip, bina edendir. Size rızık olması için bulutlardan yağmuru indiren ve indirdiği su ile çeşitli meyveler çıkarandır. -Ey İnsanlar!- Takdiri gereğince suyun üzerinde yüzen gemileri sizin hizmetinize sundu. Ayrıca suyundan içmeniz, hayvanlarınızı ve ekinlerinizi sulamanız için nehirleri de sizin hizmetinize sunmuştur. info
التفاسير:

external-link copy
33 : 14

وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَ دَآئِبَيۡنِۖ وَسَخَّرَ لَكُمُ ٱلَّيۡلَ وَٱلنَّهَارَ

Sürekli (yörüngelerinde) akıp giden Güneş'i ve Ay'ı sizin hizmetinize sunmuştur. Aynı şekilde peşi sıra gelen gece ve gündüzü de hizmetinize sunmuştur. Gece uyumanız ve rahat etmeniz, gündüz ise işlerinizi yapıp çalışmanız içindir. info
التفاسير:
ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:
• تشبيه كلمة الكفر بشجرة الحَنْظل الزاحفة، فهي لا ترتفع، ولا تنتج طيبًا، ولا تدوم.
Küfür kelimesi, gövdesi yere yapışık olan Ebû Cehil karpuzuna benzetilmiştir. Bu bitki yukarı doğru yükselmez, güzel meyve vermez ve devamlılığı da yoktur. info

• الرابط بين الأمر بالصلاة والزكاة مع ذكر الآخرة هو الإشعار بأنهما مما تكون به النجاة يومئذ.
Namaz ve zekâtın emredilmesi ile ahiretin zikredilmesi arasındaki bağ; namaz ve zekât, o gün kurtuluşun bu ikisi ile olacağının bildirilmesini ifade eder. info

• تعداد بعض النعم العظيمة إشارة لعظم كفر بعض بني آدم وجحدهم نعمه سبحانه وتعالى .
Birtakım büyük nimetlerin zikredilmesi, kimi insanlar tarafından Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın gönderdiği nimetlerin inkâr edilmesinin ne kadar büyük bir nankörlük olduğuna işaret etmek içindir. info