ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

លេខ​ទំព័រ:close

external-link copy
106 : 4

وَٱسۡتَغۡفِرِ ٱللَّهَۖ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ غَفُورٗا رَّحِيمٗا

Yüce Allah'tan bağışlanma ve af dile. Allah kullarından kendisine tövbe edeni bağışlar, ona merhamet eder. info
التفاسير:

external-link copy
107 : 4

وَلَا تُجَٰدِلۡ عَنِ ٱلَّذِينَ يَخۡتَانُونَ أَنفُسَهُمۡۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ مَن كَانَ خَوَّانًا أَثِيمٗا

Sen, kim olursa olsun ihanet eden ve ihanetini gizlemek için aşırı çaba gösteren kimseyi savunma! Çünkü Allah, çokça hainlik eden ve günah işleyenleri sevmez info
التفاسير:

external-link copy
108 : 4

يَسۡتَخۡفُونَ مِنَ ٱلنَّاسِ وَلَا يَسۡتَخۡفُونَ مِنَ ٱللَّهِ وَهُوَ مَعَهُمۡ إِذۡ يُبَيِّتُونَ مَا لَا يَرۡضَىٰ مِنَ ٱلۡقَوۡلِۚ وَكَانَ ٱللَّهُ بِمَا يَعۡمَلُونَ مُحِيطًا

Onlar bir günah işleyecekleri zaman insanlardan korkarak ve utanarak gizlenirler ama Allah’tan bir şey gizleyemezler. Allah onları kuşatmış olarak onların yanı başındadır. Günahkârı savunmak, suçsuz kimseleri itham etmek gibi, gizli işler çevirdikleri zaman Allah’ın razı olmadığı sözlerden söyledikleri hiçbir şey O'na gizli kalmaz. Allah onların gizlice ve açıkça yaptıkları bütün işleri kuşatmıştır. O'na hiç bir şey gizli kalmaz. Yaptıkları amellerin karşılığında onları cezalandıracaktır. info
التفاسير:

external-link copy
109 : 4

هَٰٓأَنتُمۡ هَٰٓؤُلَآءِ جَٰدَلۡتُمۡ عَنۡهُمۡ فِي ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَا فَمَن يُجَٰدِلُ ٱللَّهَ عَنۡهُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ أَم مَّن يَكُونُ عَلَيۡهِمۡ وَكِيلٗا

Ey suç işleyen bu kimselerin durumu kendilerini ilgilendiren kimseler! İşte siz, onların suçsuz olduklarının ispatlanması ve cezalarının geri çevrilmesi için onları dünya hayatında müdafaa ettiniz. Peki, kıyamet günü, kim gerçek hallerini bilen Allah'a karşı onları savunacak? Kim o gün onlara vekil olacak? Şüphesiz buna hiç kimsenin gücü yetmez. info
التفاسير:

external-link copy
110 : 4

وَمَن يَعۡمَلۡ سُوٓءًا أَوۡ يَظۡلِمۡ نَفۡسَهُۥ ثُمَّ يَسۡتَغۡفِرِ ٱللَّهَ يَجِدِ ٱللَّهَ غَفُورٗا رَّحِيمٗا

Kim kötü bir iş yapar veya bir günah işleyerek kendine zulmeder de sonrasında günahından dönmüş pişman bir halde onu itiraf ederek Allah'tan bağışlanma dilerse, ebediyete kadar yüce Allah’ı günahları çokça bağışlayan ve ona karşı çokça merhamet eden olarak bulacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
111 : 4

وَمَن يَكۡسِبۡ إِثۡمٗا فَإِنَّمَا يَكۡسِبُهُۥ عَلَىٰ نَفۡسِهِۦۚ وَكَانَ ٱللَّهُ عَلِيمًا حَكِيمٗا

Kim küçük veya büyük bir günah işlerse o günahın cezasını sadece kendisi çekecektir. Bu ceza ondan başkasını etkilemez. Allah, kullarının yaptıklarını çok iyi bilir, hükümlerinde ve yönetiminde hikmet sahibidir. info
التفاسير:

external-link copy
112 : 4

وَمَن يَكۡسِبۡ خَطِيٓـَٔةً أَوۡ إِثۡمٗا ثُمَّ يَرۡمِ بِهِۦ بَرِيٓـٔٗا فَقَدِ ٱحۡتَمَلَ بُهۡتَٰنٗا وَإِثۡمٗا مُّبِينٗا

Kim istemeden bir hata yapar veya bilerek bir günah işler de ardından o günahla suçsuz bir insanı itham ederse, bu yaptığı işle kesinlikle büyük bir yalan ve apaçık bir günahı yüklenmiş olur. info
التفاسير:

external-link copy
113 : 4

وَلَوۡلَا فَضۡلُ ٱللَّهِ عَلَيۡكَ وَرَحۡمَتُهُۥ لَهَمَّت طَّآئِفَةٞ مِّنۡهُمۡ أَن يُضِلُّوكَ وَمَا يُضِلُّونَ إِلَّآ أَنفُسَهُمۡۖ وَمَا يَضُرُّونَكَ مِن شَيۡءٖۚ وَأَنزَلَ ٱللَّهُ عَلَيۡكَ ٱلۡكِتَٰبَ وَٱلۡحِكۡمَةَ وَعَلَّمَكَ مَا لَمۡ تَكُن تَعۡلَمُۚ وَكَانَ فَضۡلُ ٱللَّهِ عَلَيۡكَ عَظِيمٗا

-Ey Peygamber!- Şayet Allah’ın seni masum kılarak sana lütfu olmasaydı, kendi nefislerine ihanet edenlerden bir topluluk seni haktan saptırmaya azmederlerdi de böylece sen de adaletsizce hükmedenlerden olurdun. Gerçekte onlar yalnızca kendilerini saptırıyorlar. Çünkü onların saptırma girişimlerinin sonucu kendilerine dönmektedir. Allah senin üzerine Kur’an’ı ve sünneti indirmiştir. Sana doğru yolu, aydınlığı ve daha önceden bilmediğin şeyleri öğretmiştir. Peygamberlik ve masumiyet ihsan ederek, Allah’ın sana olan lütfu çok büyüktür info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• النهي عن المدافعة والمخاصمة عن المبطلين؛ لأن ذلك من التعاون على الإثم والعدوان.
Bozguncu kişileri savunmak ve müdafaa etmek yasaklanmıştır. Çünkü bu, kötülük ve düşmanlıkta yardımlaşmaktır. info

• ينبغي للمؤمن الحق أن يكون خوفه من الله وتعظيمه والحياء منه فوق كل أحد من الناس.
Hakiki Mümin kimseye, Allah'tan korkması ve O'nu tazim edip, yüceltmesi ve bütün insanlardan önce O'ndan hayâ etmesi yakışır. info

• سعة رحمة الله ومغفرته لمن ظلم نفسه، مهما كان ظلمه إذا صدق في توبته، ورجع عن ذنبه.
Kendine son derece zulmeden ancak tövbe etmede sadık olup, işlediği günahtan geri dönen kimseye Allah'ın rahmet ve mağfireti son derece geniş olur. info

• التحذير من اتهام البريء وقذفه بما لم يكن منه؛ وأنَّ فاعل ذلك قد وقع في أشد الكذب والإثم.
Suçsuz insanların itham edilmesi ve onlara işlemedikleri suçların iftira atılmasından sakındırılmıştır. Bunu yapan kimse en büyük yalan ve günaha düşmüş olur. info