クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳)

external-link copy
35 : 2

وَقُلۡنَا يَٰٓـَٔادَمُ ٱسۡكُنۡ أَنتَ وَزَوۡجُكَ ٱلۡجَنَّةَ وَكُلَا مِنۡهَا رَغَدًا حَيۡثُ شِئۡتُمَا وَلَا تَقۡرَبَا هَٰذِهِ ٱلشَّجَرَةَ فَتَكُونَا مِنَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Dedik ki: Ey Âdem! Sen ve eşin -Havva- cennete yerleşin. Cennet'in hangi mekânından isterseniz afiyetle bol bol yiyin, orada rahatsızlık veren hiçbir şey yoktur. Siz ikinize (meyvesini) yemeği yasakladığım şu ağaca kesinlikle yaklaşmayın. Size emrettiğim şeye karşı gelerek zalimlerden olursunuz. info
التفاسير:
本諸節の功徳:
• الواجب على المؤمن إذا خفيت عليه حكمة الله في بعض خلقه وأَمْرِهِ أن يسلِّم لله في خلقه وأَمْرِهِ.
Allah'ın bazı emir ve yarattıklarında olan hikmetler Mümin kimseye gizli kalırsa onun üzerine düşen görev, emrinde ve yaratmasında Allah'a teslim olmasıdır. info

• رَفَعَ القرآن الكريم منزلة العلم، وجعله سببًا للتفضيل بين الخلق.
Kur’an-ı Kerim ilmin makamını yükseltmiş ve kulların birbiri arasında üstünlüklerinin sebebi kılmıştır. info

• الكِبْرُ هو رأس المعاصي، وأساس كل بلاء ينزل بالخلق، وهو أول معصية عُصِيَ الله بها.
Kibir, günahların başı ve mahlukata inen her belanın temelidir. Kibir, Allah'a karşı işlenmiş ilk günahtır. info