クルアーンの対訳 - クルアーン簡潔注釈(トルコ語対訳)

ページ番号:close

external-link copy
31 : 12

فَلَمَّا سَمِعَتۡ بِمَكۡرِهِنَّ أَرۡسَلَتۡ إِلَيۡهِنَّ وَأَعۡتَدَتۡ لَهُنَّ مُتَّكَـٔٗا وَءَاتَتۡ كُلَّ وَٰحِدَةٖ مِّنۡهُنَّ سِكِّينٗا وَقَالَتِ ٱخۡرُجۡ عَلَيۡهِنَّۖ فَلَمَّا رَأَيۡنَهُۥٓ أَكۡبَرۡنَهُۥ وَقَطَّعۡنَ أَيۡدِيَهُنَّ وَقُلۡنَ حَٰشَ لِلَّهِ مَا هَٰذَا بَشَرًا إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا مَلَكٞ كَرِيمٞ

Aziz'in karısı, bu yaptığını (şehirdeki) kadınların hoş görmediğini ve hakkında ileri geri konuştuklarını işitince Yusuf -aleyhisselam-'ı görmeleri ve bu hususta kendisini mazur görmeleri için bir elçi gönderip onları davet etti. Onlara döşekler ve yastıklar hazırlattı. Onlardan her birinin eline ikram edilen yemekleri kesmeleri için birer bıçak verdi ve Yusuf -aleyhisselam-'a: "Hadi onların yanına çık!" dedi. Kadınlar, onu görünce gözlerinde büyütüp onun güzelliğine kapıldılar ve yakışıklılığı karşısında hayretlerini gizleyemediler. Son derece hayran olmaları sebebiyle sofrada ikram edilen yiyecekleri kesmek için kullanacakları bıçaklar ile parmaklarını kestiler ve şöyle dediler: "Allah'ı tenzih ederiz." insanlara verilmemiş olan bu güzellik sebebi ile bu genç bir insan olamaz, bu ancak ikram olunmuş meleklerden bir melektir. info
التفاسير:

external-link copy
32 : 12

قَالَتۡ فَذَٰلِكُنَّ ٱلَّذِي لُمۡتُنَّنِي فِيهِۖ وَلَقَدۡ رَٰوَدتُّهُۥ عَن نَّفۡسِهِۦ فَٱسۡتَعۡصَمَۖ وَلَئِن لَّمۡ يَفۡعَلۡ مَآ ءَامُرُهُۥ لَيُسۡجَنَنَّ وَلَيَكُونٗا مِّنَ ٱلصَّٰغِرِينَ

Aziz'in karısı, kadınların düştüğü bu hali görünce onlara şöyle dedi: İşte sevgisinden dolayı beni ayıpladığınız genç budur. Ben, onu baştan çıkarmak istedim. O ise bundan kaçındı. Eğer gelecekte ondan istediğimi yapmazsa kesinlikle hapse girecek ve zillete uğrayanlardan olacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
33 : 12

قَالَ رَبِّ ٱلسِّجۡنُ أَحَبُّ إِلَيَّ مِمَّا يَدۡعُونَنِيٓ إِلَيۡهِۖ وَإِلَّا تَصۡرِفۡ عَنِّي كَيۡدَهُنَّ أَصۡبُ إِلَيۡهِنَّ وَأَكُن مِّنَ ٱلۡجَٰهِلِينَ

Yusuf -aleyhisselam- Rabbine dua ederek şöyle dedi: Ey Rabbim! O'nun beni kendisi ile tehdit ettiği hapis, beni davet ettikleri şey olan zina günahından bana daha sevimlidir. Eğer sen, onların hilelerini benden uzaklaştırmazsan bu durumda ben onlara meylederim. Eğer meyleder ve onların istediklerini kabul edersem cahillerden olurum. info
التفاسير:

external-link copy
34 : 12

فَٱسۡتَجَابَ لَهُۥ رَبُّهُۥ فَصَرَفَ عَنۡهُ كَيۡدَهُنَّۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

Allah Teâlâ, onun duasını kabul etti ve Aziz'in karısının ve şehrin kadınlarının hilesini ondan uzaklaştırdı. Hiç şüphe yoktur ki, Allah -Subhânehu ve Teâlâ-, Yusuf -aleyhisselam-'ın duasını ve dua eden her kimsenin duasını hakkıyla işitendir. Onun ve diğer tüm canlıların durumlarını hakkıyla bilendir. info
التفاسير:

external-link copy
35 : 12

ثُمَّ بَدَا لَهُم مِّنۢ بَعۡدِ مَا رَأَوُاْ ٱلۡأٓيَٰتِ لَيَسۡجُنُنَّهُۥ حَتَّىٰ حِينٖ

Sonra Aziz ve kavmi, Yusuf -aleyhisselam-'ın masum olduğunu gördükleri halde -bu skandalın ortaya çıkmaması için- onu belli olmayan bir süre hapsetmek görüşünü benimsediler. info
التفاسير:

external-link copy
36 : 12

وَدَخَلَ مَعَهُ ٱلسِّجۡنَ فَتَيَانِۖ قَالَ أَحَدُهُمَآ إِنِّيٓ أَرَىٰنِيٓ أَعۡصِرُ خَمۡرٗاۖ وَقَالَ ٱلۡأٓخَرُ إِنِّيٓ أَرَىٰنِيٓ أَحۡمِلُ فَوۡقَ رَأۡسِي خُبۡزٗا تَأۡكُلُ ٱلطَّيۡرُ مِنۡهُۖ نَبِّئۡنَا بِتَأۡوِيلِهِۦٓۖ إِنَّا نَرَىٰكَ مِنَ ٱلۡمُحۡسِنِينَ

Onu hapse attılar. Onunla birlikte iki delikanlı da hapse girdi. Delikanlılardan biri Yusuf -aleyhisselam-'a şöyle dedi: Ben rüyamda şarap haline gelmesi için üzüm sıktığımı gördüm. İkincisi ise: Ben (rüyamda) başımın üstünde kuşların yediği bir ekmek taşıdığımı gördüm. -Ey Yusuf!- Biz seni ihsan (iyilik) ehli kimselerden görmekteyiz, gördüklerimizin yorumunu bize açıkla! dediler. info
التفاسير:

external-link copy
37 : 12

قَالَ لَا يَأۡتِيكُمَا طَعَامٞ تُرۡزَقَانِهِۦٓ إِلَّا نَبَّأۡتُكُمَا بِتَأۡوِيلِهِۦ قَبۡلَ أَن يَأۡتِيَكُمَاۚ ذَٰلِكُمَا مِمَّا عَلَّمَنِي رَبِّيٓۚ إِنِّي تَرَكۡتُ مِلَّةَ قَوۡمٖ لَّا يُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَهُم بِٱلۡأٓخِرَةِ هُمۡ كَٰفِرُونَ

Yusuf -aleyhisselam- şöyle dedi: Size, hükümdardan yahut başkasından gelecek olan yemek gelmeden önce size onun ne olduğunu ve nasıl olacağını açıklayacağım. İşte benim bildiğim bu tevil (yorum); Rabbimin bana öğrettiklerindendir. Kâhinlikten ve yıldızlara bakılarak verilen yalan haberlerden değildir. Muhakkak ki ben, Allah'a iman etmeyen bir kavmin dinini terk ettim. Onlar, ahireti de inkâr etmektedirler. info
التفاسير:
本諸節の功徳:
• بيان جمال يوسف عليه السلام الذي كان سبب افتتان النساء به.
Yusuf -aleyhisselam-'ın kadınları fitneye düşürecek kadar yakışıklı olduğu beyan edilmiştir. info

• إيثار يوسف عليه السلام السجن على معصية الله.
Yusuf -aleyhisselam- Allah'a isyan etmek yerine hapse girmeyi tercih etmiştir. info

• من تدبير الله ليوسف عليه السلام ولطفه به تعليمه تأويل الرؤى وجعلها سببًا لخروجه من بلاء السجن.
Allah'ın Yusuf -aleyhisselam-'a olan lütfundan biri de ona rüyaların yorumunu öğretmesidir. Yüce Allah, onun rüyaları yorumlamasını hapis imtihanından çıkması için vesile kılmıştır. info