Traduction des sens du Noble Coran - La traduction turque - Centre de traduction Rawwâd.

Sûretu'l-İnfitâr

external-link copy
1 : 82

إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنفَطَرَتۡ

Gök yarıldığında. info
التفاسير:

external-link copy
2 : 82

وَإِذَا ٱلۡكَوَاكِبُ ٱنتَثَرَتۡ

Yıldızlar döküldüğünde. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 82

وَإِذَا ٱلۡبِحَارُ فُجِّرَتۡ

Denizler birbirine karıştırıldığı zaman. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 82

وَإِذَا ٱلۡقُبُورُ بُعۡثِرَتۡ

Kabirler alt üst edildiği zaman. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 82

عَلِمَتۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ وَأَخَّرَتۡ

(Artık her) Nefis, önceden takdim ettiklerini ve ertelediklerini bilip öğrenmiş olur. info
التفاسير:

external-link copy
6 : 82

يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلۡكَرِيمِ

Ey insan! O kerim Rabbine karşı seni aldatan nedir? info
التفاسير:

external-link copy
7 : 82

ٱلَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ

O seni yarattı, sana düzenli şekil verdi ve dengeli kıldı. info
التفاسير:

external-link copy
8 : 82

فِيٓ أَيِّ صُورَةٖ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ

Seni dilediği surette terkib etti (şekillendirdi). info
التفاسير:

external-link copy
9 : 82

كَلَّا بَلۡ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ

Hayır, hayır! Siz hesap ve cezayı yalanlıyorsunuz. info
التفاسير:

external-link copy
10 : 82

وَإِنَّ عَلَيۡكُمۡ لَحَٰفِظِينَ

Ve şüphe yok ki, sizin üzerinizde koruyucular/gözetleyiciler vardır. info
التفاسير:

external-link copy
11 : 82

كِرَامٗا كَٰتِبِينَ

Şerefli yazıcılar/Kiramen, Katibin vardır. info
التفاسير:

external-link copy
12 : 82

يَعۡلَمُونَ مَا تَفۡعَلُونَ

Onlar ne yaptığınızı biliyorlar. info
التفاسير:

external-link copy
13 : 82

إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٖ

İyiler, elbette nimetler içinde olacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
14 : 82

وَإِنَّ ٱلۡفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٖ

Kötüler/günahkârlar ise kesinlikle Cehennem'dedir. info
التفاسير:

external-link copy
15 : 82

يَصۡلَوۡنَهَا يَوۡمَ ٱلدِّينِ

Hesap günü oraya atılacaklardır. info
التفاسير:

external-link copy
16 : 82

وَمَا هُمۡ عَنۡهَا بِغَآئِبِينَ

Onlar oradan (bir yere) kaybolacak değildirler. info
التفاسير:

external-link copy
17 : 82

وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ

Hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? info
التفاسير:

external-link copy
18 : 82

ثُمَّ مَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ

Ve yine hesap ve ceza gününün ne olduğunu sen ne bileceksin? info
التفاسير:

external-link copy
19 : 82

يَوۡمَ لَا تَمۡلِكُ نَفۡسٞ لِّنَفۡسٖ شَيۡـٔٗاۖ وَٱلۡأَمۡرُ يَوۡمَئِذٖ لِّلَّهِ

O gün, hiç kimsenin başkası için hiçbir şeye malik olmadığı gündür. O gün buyruk, yalnız Allah’ındır. info
التفاسير: