Traduction des sens du Noble Coran - La traduction turque du Résumé dans l'Exégèse du noble Coran

Sûretu'l-Meâric

Parmi les objectifs de la sourate:
بيان حال وجزاء الخلق يوم القيامة.
Kıyamet günü, mahlukatın durumu ve göreceği karşılıklar beyan edilmiştir. info

external-link copy
1 : 70

سَأَلَ سَآئِلُۢ بِعَذَابٖ وَاقِعٖ

Müşriklerden dua eden bir davetçi, eğer bir azap gerçekleşecekse bu azabın kendine ve kavmine olması için dua etti. Bunu yaparak dalga geçiyordu. Oysa bu kıyamet günü gerçekleşecektir. info
التفاسير:

external-link copy
2 : 70

لِّلۡكَٰفِرِينَ لَيۡسَ لَهُۥ دَافِعٞ

Allah'ın kâfir olanların üzerine göndereceği bu azabı hiç kimse engelleyemez. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 70

مِّنَ ٱللَّهِ ذِي ٱلۡمَعَارِجِ

Bu, yücelik, yükseklik mertebe, erdem ve nimetlerin sahibi Allah tarafındandır. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 70

تَعۡرُجُ ٱلۡمَلَٰٓئِكَةُ وَٱلرُّوحُ إِلَيۡهِ فِي يَوۡمٖ كَانَ مِقۡدَارُهُۥ خَمۡسِينَ أَلۡفَ سَنَةٖ

Melekler ve Cebrail, kıyamet günü bu derecelerde O'na yükselir ve o gün, elli bin sene kadar uzun bir gündür. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 70

فَٱصۡبِرۡ صَبۡرٗا جَمِيلًا

-Ey Peygamber!- O halde hüzne düşmeden ve şikayet etmeden sabret! info
التفاسير:

external-link copy
6 : 70

إِنَّهُمۡ يَرَوۡنَهُۥ بَعِيدٗا

Şüphesiz onlar; bu azabın gerçekleşmesini imkânsız, çok uzak bir ihtimal olarak görüyorlar. info
التفاسير:

external-link copy
7 : 70

وَنَرَىٰهُ قَرِيبٗا

Oysa biz onun kaçınılmaz olarak çok yakında gerçekleşeceğini görüyoruz. info
التفاسير:

external-link copy
8 : 70

يَوۡمَ تَكُونُ ٱلسَّمَآءُ كَٱلۡمُهۡلِ

O gün; gökyüzü erimiş bakır, altın ve diğer madenler gibi olur. info
التفاسير:

external-link copy
9 : 70

وَتَكُونُ ٱلۡجِبَالُ كَٱلۡعِهۡنِ

Dağlar ise atılmış (uçuşan, hafif) yün gibi olur. info
التفاسير:

external-link copy
10 : 70

وَلَا يَسۡـَٔلُ حَمِيمٌ حَمِيمٗا

Hiçbir yakın dost hiçbir yakınının halini sormaz bile. Çünkü herkes kendisiyle meşguldür. info
التفاسير:
Parmi les bénéfices ( méditations ) des versets de cette page:
• تنزيه القرآن عن الشعر والكهانة.
Kur'an, şiir ve kehanetlerden tenzih edilmiştir. info

• خطر التَّقَوُّل على الله والافتراء عليه سبحانه.
Allah –Subhanehu ve Teâlâ- adına söz uydurmanın ve O'na iftira etmenin tehlikesi ifade edilmiştir. info

• الصبر الجميل الذي يحتسب فيه الأجر من الله ولا يُشكى لغيره.
Karşılık olarak yalnızca Allah’tan mükâfat beklemek ve O'ndan başkasına şikayette bulunmamak güzel sabır örneğidir. info

external-link copy
11 : 70

يُبَصَّرُونَهُمۡۚ يَوَدُّ ٱلۡمُجۡرِمُ لَوۡ يَفۡتَدِي مِنۡ عَذَابِ يَوۡمِئِذِۭ بِبَنِيهِ

Her insan yakınlarını görür, ona gizli kalmazlar. Bununla beraber hiç kimse o durumun dehşeti sebebiyle kimseyi soruşturmaz. Cehennemi hak eden kimseler ise, kendileri yerine azap görmeleri için çocuklarını sunmayı arzular. info
التفاسير:

external-link copy
12 : 70

وَصَٰحِبَتِهِۦ وَأَخِيهِ

Karısını ve kardeşini feda eder. info
التفاسير:

external-link copy
13 : 70

وَفَصِيلَتِهِ ٱلَّتِي تُـٔۡوِيهِ

Ve sıkıntılar karşısında onun yanında duran akrabalarını sülalesini feda eder. info
التفاسير:

external-link copy
14 : 70

وَمَن فِي ٱلۡأَرۡضِ جَمِيعٗا ثُمَّ يُنجِيهِ

Ve yeryüzünde bulunan insan, cin ve diğer herkesi feda etmek ister ki; bu fedakârlık onu cehennem azabından esenlikte kılıp, kurtarsın. info
التفاسير:

external-link copy
15 : 70

كَلَّآۖ إِنَّهَا لَظَىٰ

Durum bu günahkârın temenni ettiği gibi değildir. Şüphesiz ahiret yurdunun ateşi yanmış ve alevlenmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
16 : 70

نَزَّاعَةٗ لِّلشَّوَىٰ

Sıcaklığının ve alevlerinin şiddetinden kafanın derisi hızlıca soyulup ayrılır. info
التفاسير:

external-link copy
17 : 70

تَدۡعُواْ مَنۡ أَدۡبَرَ وَتَوَلَّىٰ

Haktan yüz çeviren, ondan uzaklaşarak ona iman etmeyen ve amel işlemeyen kimseyi çağırır. info
التفاسير:

external-link copy
18 : 70

وَجَمَعَ فَأَوۡعَىٰٓ

Mal toplayanı ve Allah yolunda harcamakta cimrilik yapanı çağırır. info
التفاسير:

external-link copy
19 : 70

۞ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ خُلِقَ هَلُوعًا

Şüphesiz insan, aşırı hırslı yaratılmıştır. info
التفاسير:

external-link copy
20 : 70

إِذَا مَسَّهُ ٱلشَّرُّ جَزُوعٗا

Kendisine hastalık veya fakirlik sıkıntısı isabet etse çok az sabreder. info
التفاسير:

external-link copy
21 : 70

وَإِذَا مَسَّهُ ٱلۡخَيۡرُ مَنُوعًا

Eğer ona insanı mutlu eden bir bolluk veya zenginlik isabet ederse de onu Allah yolunda harcamaz, çok cimrilik eder. info
التفاسير:

external-link copy
22 : 70

إِلَّا ٱلۡمُصَلِّينَ

Ama namaz kılanlar bundan müstesna. Onlar bu kötü sıfatlardan esenliktedirler. info
التفاسير:

external-link copy
23 : 70

ٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ دَآئِمُونَ

Onlar, düzenli olarak namazlarına devam ederler. Ondan başka şeylerle meşgul olmaz ve namazlarını onun için belirlenmiş vaktinde eda ederler. info
التفاسير:

external-link copy
24 : 70

وَٱلَّذِينَ فِيٓ أَمۡوَٰلِهِمۡ حَقّٞ مَّعۡلُومٞ

Onların mallarında farz kılınmış belirli bir pay vardır. info
التفاسير:

external-link copy
25 : 70

لِّلسَّآئِلِ وَٱلۡمَحۡرُومِ

Onlar, mallarını kendilerine gelip isteyenlere ve herhangi bir sebepten ötürü rızıktan mahrum kalıp, istemeyenlere verirler. info
التفاسير:

external-link copy
26 : 70

وَٱلَّذِينَ يُصَدِّقُونَ بِيَوۡمِ ٱلدِّينِ

Onlar ki; Allah’ın herkese hak ettiği karşılığı vereceği o günü kıyamet gününü tasdik ederler. info
التفاسير:

external-link copy
27 : 70

وَٱلَّذِينَ هُم مِّنۡ عَذَابِ رَبِّهِم مُّشۡفِقُونَ

Onlar ki, işlemiş oldukları salih amellere rağmen Rablerinin azabından korkarlar. info
التفاسير:

external-link copy
28 : 70

إِنَّ عَذَابَ رَبِّهِمۡ غَيۡرُ مَأۡمُونٖ

Şüphesiz Rablerinin azabı korkutucudur. Akıllı kimse kendini güvende hissetmez. info
التفاسير:

external-link copy
29 : 70

وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِفُرُوجِهِمۡ حَٰفِظُونَ

Onlar, iffetlerini (haram işlemekten) koruyup, fuhuştan uzak tutarak muhafaza ederler. info
التفاسير:

external-link copy
30 : 70

إِلَّا عَلَىٰٓ أَزۡوَٰجِهِمۡ أَوۡ مَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُهُمۡ فَإِنَّهُمۡ غَيۡرُ مَلُومِينَ

Ancak eşleri veya sahip oldukları cariyeleri bunun dışındadır. Şüphesiz ki onlar; bu cariyeler ile cinsel ilişkiye girmeleri ve bunun dışında onlardan istifade etmelerinden dolayı kınanmazlar. info
التفاسير:

external-link copy
31 : 70

فَمَنِ ٱبۡتَغَىٰ وَرَآءَ ذَٰلِكَ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡعَادُونَ

Her kim de zikri geçen eşler ve cariyeler dışındakilerden faydalanmak isterse, şüphesiz onlar Allah’ın sınırlarını aşan kimseler olurlar. info
التفاسير:

external-link copy
32 : 70

وَٱلَّذِينَ هُمۡ لِأَمَٰنَٰتِهِمۡ وَعَهۡدِهِمۡ رَٰعُونَ

Onlar kendilerine emanet edilen malları, sırları ve diğer şeyleri koruyup, muhafaza ederler. İnsanlara verdikleri sözleri tutarlar. Emanetlerine ihanet etmez, verdikleri sözleri bozmazlar. info
التفاسير:

external-link copy
33 : 70

وَٱلَّذِينَ هُم بِشَهَٰدَٰتِهِمۡ قَآئِمُونَ

Onlar şahitliklerini, yakınlık veya düşmanlığın etkisi altında kalmadan olması gerektiği gibi yerine getirirler. info
التفاسير:

external-link copy
34 : 70

وَٱلَّذِينَ هُمۡ عَلَىٰ صَلَاتِهِمۡ يُحَافِظُونَ

Onlar; namazlarını zamanında, güzel abdest alarak ve tadil-i erkana riayet ederek sürekli kılarlar. Hiçbir şey onları namazlarından alıkoymaz. info
التفاسير:

external-link copy
35 : 70

أُوْلَٰٓئِكَ فِي جَنَّٰتٖ مُّكۡرَمُونَ

İşte bu sıfatlarla nitelenen o kimseler, karşılaşacakları kalıcı nimetlerle ve Allah’ın kerim yüzüne bakarak, cennetlerde ağırlanacaklardır. info
التفاسير:

external-link copy
36 : 70

فَمَالِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ قِبَلَكَ مُهۡطِعِينَ

-Ey Peygamber!- Halkından olan bu müşrikleri, senin etrafına sürükleyerek seni yalanlamak için acele ettiren şey nedir? info
التفاسير:

external-link copy
37 : 70

عَنِ ٱلۡيَمِينِ وَعَنِ ٱلشِّمَالِ عِزِينَ

Sağından ve solundan, çepeçevre, bölük bölük seni kuşatmışlar. info
التفاسير:

external-link copy
38 : 70

أَيَطۡمَعُ كُلُّ ٱمۡرِيٕٖ مِّنۡهُمۡ أَن يُدۡخَلَ جَنَّةَ نَعِيمٖ

Yoksa onlardan her biri kâfir olarak kaldığı halde Allah’ın onları, içinde bulunan kalıcı nimetlerden faydalanacağı, nimetlerle dolu cennetine yerleştireceğini mi ümit ediyor? info
التفاسير:

external-link copy
39 : 70

كَلَّآۖ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّمَّا يَعۡلَمُونَ

Durum hiç de onların tasavvur ettiği gibi değildir. Biz onları bildikleri o şeyden yarattık. Doğrusu biz onları değersiz bir sudan yarattık. Onlar, kendilerine ne bir fayda sağlayabilecek, ne de bir zarar verebilecek kadar çok zayıftırlar. Öyleyse nasıl oluyor da kibirleniyorlar? info
التفاسير:

external-link copy
40 : 70

فَلَآ أُقۡسِمُ بِرَبِّ ٱلۡمَشَٰرِقِ وَٱلۡمَغَٰرِبِ إِنَّا لَقَٰدِرُونَ

Doğunun, batının, Güneş'in, Ay'ın ve bütün yıldızların Rabbi olan Yüce Allah, kendisi adına yemin ederek demiştir ki; “Şüphesiz bizim gücümüz yeter.'' info
التفاسير:
Parmi les bénéfices ( méditations ) des versets de cette page:
• شدة عذاب النار حيث يود أهل النار أن ينجوا منها بكل وسيلة مما كانوا يعرفونه من وسائل الدنيا.
Cehennem ehlinin, bildiği dünya vesilelerinden her vesileyle ondan kurtulmayı dileyeceği cehennem azabının şiddeti ifade edilmiştir. info

• الصلاة من أعظم ما تكفَّر به السيئات في الدنيا، ويتوقى بها من نار الآخرة.
Namaz, dünyada kötülüklerin silindiği ve kendisiyle ahiret ateşinden korunulan en büyük ibadetlerden biridir. info

• الخوف من عذاب الله دافع للعمل الصالح.
Allah Teâlâ’nın azabından korkmak, insanı salih amel işlemeye sevk eder. info

external-link copy
41 : 70

عَلَىٰٓ أَن نُّبَدِّلَ خَيۡرٗا مِّنۡهُمۡ وَمَا نَحۡنُ بِمَسۡبُوقِينَ

Onları, Allah Teâlâ'ya itaat eden başka kimselerle değiştirmeye ve helak etmeye gücümüz yeter. Bunu yapmaktan aciz de değiliz. İstediğimiz zaman onları yok ederek başkalarıyla değiştirmekten yenik düşmüş de değiliz. info
التفاسير:

external-link copy
42 : 70

فَذَرۡهُمۡ يَخُوضُواْ وَيَلۡعَبُواْ حَتَّىٰ يُلَٰقُواْ يَوۡمَهُمُ ٱلَّذِي يُوعَدُونَ

-Ey Peygamber!- Kur’an’da onlara vadedilen kıyamet günüyle karşılaşıncaya kadar onları içinde bulundukları batıl ve dalalette bırak, oyalansınlar ve dünya hayatında oynayıp dursunlar. info
التفاسير:

external-link copy
43 : 70

يَوۡمَ يَخۡرُجُونَ مِنَ ٱلۡأَجۡدَاثِ سِرَاعٗا كَأَنَّهُمۡ إِلَىٰ نُصُبٖ يُوفِضُونَ

O gün onlar, sanki bir sancağa doğru yarışıyorlarmış gibi, kabirlerinden aceleyle koşarak çıkarlar. info
التفاسير:

external-link copy
44 : 70

خَٰشِعَةً أَبۡصَٰرُهُمۡ تَرۡهَقُهُمۡ ذِلَّةٞۚ ذَٰلِكَ ٱلۡيَوۡمُ ٱلَّذِي كَانُواْ يُوعَدُونَ

Bakışları utanç içinde, onları zillet kaplamış bir haldedirler. İşte, dünyada kendilerine vadedilen ve umursamadıkları gün, bu gündür. info
التفاسير:
Parmi les bénéfices ( méditations ) des versets de cette page:
• خطر الغفلة عن الآخرة.
Ahiret yurdu hakkında gaflette olmanın tehlikesi beyan edilmiştir. info

• عبادة الله وتقواه سبب لغفران الذنوب.
Yüce Allah’a ibadet etmek ve O'ndan korkmak günahların bağışlanmasına bir sebeptir. info

• الاستمرار في الدعوة وتنويع أساليبها حق واجب على الدعاة.
Davette devamlılık ve davet üslubunu çeşitlendirmek, davetçilerin üzerine gerekli olan bir görevdir. info