Übersetzung der Bedeutungen von dem heiligen Quran - Die türkische Übersetzung von Al-Mukhtasar - Eine Kurzfassung der Bedeutungen des edlen Qurans

Sûratu'n-Nisâ

Die Ziele der Surah:
تنظيم المجتمع المسلم وبناء علاقاته، وحفظ الحقوق، والحث على الجهاد، وإبطال دعوى قتل المسيح.
Müslüman toplumu düzenlemek, ilişkilerini inşa etmek, hakları korumak, cihada teşvik etmek ve Mesih İsâ'nın öldürüldüğü iddiasını geçersiz kılmak. info

external-link copy
1 : 4

يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ ٱتَّقُواْ رَبَّكُمُ ٱلَّذِي خَلَقَكُم مِّن نَّفۡسٖ وَٰحِدَةٖ وَخَلَقَ مِنۡهَا زَوۡجَهَا وَبَثَّ مِنۡهُمَا رِجَالٗا كَثِيرٗا وَنِسَآءٗۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ ٱلَّذِي تَسَآءَلُونَ بِهِۦ وَٱلۡأَرۡحَامَۚ إِنَّ ٱللَّهَ كَانَ عَلَيۡكُمۡ رَقِيبٗا

Ey İnsanlar! Rabbinizden korkun. O, sizi tek bir nefisten -babanız Âdem'den- yarattı. Âdem'den de hanımını, anneniz Havva'yı yarattı. O ikisinden birçok erkek ve kadını yeryüzünün dört bir yanına yaydı. Kendisi adına birbirinizden istekte bulunup; Allah adına şöyle yapmanı istiyorum dediğiniz Allah’a karşı gelmekten korkun. Sizi birbirinize bağlayan akrabalık bağını da koparmaktan korkun. Şüphesiz Allah, üzerinizde bir gözetleyicidir. Amellerinizden hiçbirisi O'na gizli kalmaz. Bilakis onları tek tek sayar ve size karşılığını verir. info
التفاسير:

external-link copy
2 : 4

وَءَاتُواْ ٱلۡيَتَٰمَىٰٓ أَمۡوَٰلَهُمۡۖ وَلَا تَتَبَدَّلُواْ ٱلۡخَبِيثَ بِٱلطَّيِّبِۖ وَلَا تَأۡكُلُوٓاْ أَمۡوَٰلَهُمۡ إِلَىٰٓ أَمۡوَٰلِكُمۡۚ إِنَّهُۥ كَانَ حُوبٗا كَبِيرٗا

-Ey Veliler!- Yetimlere (büluğ çağına ermeden babalarını kaybeden çocuklar) büluğ çağına erip yetişkin olduklarında mallarını tam olarak verin. Yetimlerin mallarından kıymetli güzel olanları alıp, bunun karşılığında kendi mallarınızdan değersiz, kalitesiz olanları verip helal ile haramı değiştirmeyin. Yetimlerin mallarını alıp kendi mallarınıza katıp (yemeyin). Şüphesiz bu Allah katında büyük bir günahtır. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 4

وَإِنۡ خِفۡتُمۡ أَلَّا تُقۡسِطُواْ فِي ٱلۡيَتَٰمَىٰ فَٱنكِحُواْ مَا طَابَ لَكُم مِّنَ ٱلنِّسَآءِ مَثۡنَىٰ وَثُلَٰثَ وَرُبَٰعَۖ فَإِنۡ خِفۡتُمۡ أَلَّا تَعۡدِلُواْ فَوَٰحِدَةً أَوۡ مَا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُكُمۡۚ ذَٰلِكَ أَدۡنَىٰٓ أَلَّا تَعُولُواْ

Eğer, velisi olduğunuz yetim kızlar ile evlenip onların hakkı olan mehiri az vermek yada onlara kötü muamele etmek gibi davranışlarla adaletsizlik etmekten korkarsanız, onları bırakın ve onların dışında diğer temiz (namuslu) kadınlarla evlenin. Eğer isterseniz iki, üç ya da dörde kadar evlenin. Eğer bunlar arasında adil davranamamaktan korkarsanız bir kadın ile yetinin. Veya sahip olduğunuz cariyelerden istifade edin. Çünkü onların hakkı hür kadınların hakkı gibi değildir. Gelen ayette yetimlerin durumları hakkında ve bir kadınla evlenerek yetinmek ya da cariyelerden faydalanmanın zulüm etmemenize ve birine meyletmemenize daha yakın bir davranış olduğu bildirilmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 4

وَءَاتُواْ ٱلنِّسَآءَ صَدُقَٰتِهِنَّ نِحۡلَةٗۚ فَإِن طِبۡنَ لَكُمۡ عَن شَيۡءٖ مِّنۡهُ نَفۡسٗا فَكُلُوهُ هَنِيٓـٔٗا مَّرِيٓـٔٗا

Kadınlara mehirlerini zorunluluk bilinciyle verin. Eğer o mehirin bir kısmını kendi istekleriyle zorlamadan size bağışlarlarsa, onu hoş bir şekilde ve bir engel olmadan afiyetle yiyin. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 4

وَلَا تُؤۡتُواْ ٱلسُّفَهَآءَ أَمۡوَٰلَكُمُ ٱلَّتِي جَعَلَ ٱللَّهُ لَكُمۡ قِيَٰمٗا وَٱرۡزُقُوهُمۡ فِيهَا وَٱكۡسُوهُمۡ وَقُولُواْ لَهُمۡ قَوۡلٗا مَّعۡرُوفٗا

-Ey Veliler!- Malları hakkında gerekli tasarrufta bulunmayı bilmeyenlere mallarını teslim etmeyin. Allah bu malları, kullarının ihtiyaçlarını gidermesi ve hayatlarını idame ettirmesi için vermiştir. Onlar, mallarını idare edip koruyacak kimseler değildirler. O mallardan onlara infak edin, onları giydirin. Onlara güzel söz söyleyin. Yetişkin olup mallarını kullanmada doğru tasarrufta bulunacakları duruma gelince, onlara mallarını teslim edeceğinizi güzel bir şekilde vadedin. info
التفاسير:

external-link copy
6 : 4

وَٱبۡتَلُواْ ٱلۡيَتَٰمَىٰ حَتَّىٰٓ إِذَا بَلَغُواْ ٱلنِّكَاحَ فَإِنۡ ءَانَسۡتُم مِّنۡهُمۡ رُشۡدٗا فَٱدۡفَعُوٓاْ إِلَيۡهِمۡ أَمۡوَٰلَهُمۡۖ وَلَا تَأۡكُلُوهَآ إِسۡرَافٗا وَبِدَارًا أَن يَكۡبَرُواْۚ وَمَن كَانَ غَنِيّٗا فَلۡيَسۡتَعۡفِفۡۖ وَمَن كَانَ فَقِيرٗا فَلۡيَأۡكُلۡ بِٱلۡمَعۡرُوفِۚ فَإِذَا دَفَعۡتُمۡ إِلَيۡهِمۡ أَمۡوَٰلَهُمۡ فَأَشۡهِدُواْ عَلَيۡهِمۡۚ وَكَفَىٰ بِٱللَّهِ حَسِيبٗا

-Ey Veliler!- Yetimler yetişkin olduklarında tasarrufta bulunmaları için kendi mallarından bir miktar vererek onları deneyin. Eğer doğru tasarrufta bulunurlarsa ve yetişkin oldukları kanısına varırsanız, eksiksiz olarak tam bir şekilde mallarını onlara teslim edin. İhtiyaç anında Allah'ın size mübah kıldığı kadarının dışında onların mallarından haddi aşarak yemeyin. Yetişkin olduklarında mallarını geri alacakları korkusuyla acele edip onların mallarını yemeyin. Kimin kendisine yetecek kadar malı varsa yetimin malını almaktan imtina etsin. Sizden kim de fakir olup malı yok ise ihtiyacı kadarını alsın. Yetimlerin yetişkin olup, reşit olduklarını anladıktan sonra mallarını onlara teslim ettiğinizde, hakkı koruma ve ihtilafa sebebiyet verecek hususları ortadan kaldırma adına mallarını teslim ettiğinize dair şahitler bulundurun. Buna şahit ve amellerine karşılık hesap görücü olarak Allah -Subhânehu ve Teâlâ- yeter. info
التفاسير:
Die Nutzen der Versen in dieser Seite:
• الأصل الذي يرجع إليه البشر واحد، فالواجب عليهم أن يتقوا ربهم الذي خلقهم، وأن يرحم بعضهم بعضًا.
Beşeriyetin aslı bir kişiye dönmektedir. Kendilerini yaratan Rablerine karşı takvalı ve birbirlerine karşı rahmetli olmaları gerekir. info

• أوصى الله تعالى بالإحسان إلى الضعفة من النساء واليتامى، بأن تكون المعاملة معهم بين العدل والفضل.
Allah Teâlâ düşkün olan kadınlara ve yetimlere ihsanda bulunmayı vasiyet etmiştir. Onlar ile muamele adalet ve lütuf arasında olmalıdır. info

• جواز تعدد الزوجات إلى أربع نساء، بشرط العدل بينهن، والقدرة على القيام بما يجب لهن.
Aralarında adaletli davranma ve gerekli olan hakları yerine getirme şartıyla dört kadına kadar evlenmek caiz kılınmıştır. info

• مشروعية الحَجْر على السفيه الذي لا يحسن التصرف، لمصلحته، وحفظًا للمال الذي تقوم به مصالح الدنيا من الضياع.
Doğru tasarrufta bulunamayan sefihin malını kullanmasına engel olmak dinen meşrudur. Bu onun maslahatı ve dünyalık ihtiyaçları için kullanacağı malını zayi olmaktan korumak içindir. info