Prijevod značenja časnog Kur'ana - Turski prijevod - Šaban Beriš

Broj stranice:close

external-link copy
65 : 22

أَلَمۡ تَرَ أَنَّ ٱللَّهَ سَخَّرَ لَكُم مَّا فِي ٱلۡأَرۡضِ وَٱلۡفُلۡكَ تَجۡرِي فِي ٱلۡبَحۡرِ بِأَمۡرِهِۦ وَيُمۡسِكُ ٱلسَّمَآءَ أَن تَقَعَ عَلَى ٱلۡأَرۡضِ إِلَّا بِإِذۡنِهِۦٓۚ إِنَّ ٱللَّهَ بِٱلنَّاسِ لَرَءُوفٞ رَّحِيمٞ

Görmedin mi Allah, yerdeki herşeyi ve emri ile denizde yüzen gemileri sizin hizmetinize verdi. Göğü de, kendi izni olmadıkça yer üzerine düşmemesi için tutar. Allah, insanlara karşı gerçekten çok şefkatli ve merhametlidir. info
التفاسير:

external-link copy
66 : 22

وَهُوَ ٱلَّذِيٓ أَحۡيَاكُمۡ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يُحۡيِيكُمۡۗ إِنَّ ٱلۡإِنسَٰنَ لَكَفُورٞ

O’dur size hayat veren sonra sizi öldürecek, sonra da yeniden diriltecek olan. Fakat insan çok nankördür info
التفاسير:

external-link copy
67 : 22

لِّكُلِّ أُمَّةٖ جَعَلۡنَا مَنسَكًا هُمۡ نَاسِكُوهُۖ فَلَا يُنَٰزِعُنَّكَ فِي ٱلۡأَمۡرِۚ وَٱدۡعُ إِلَىٰ رَبِّكَۖ إِنَّكَ لَعَلَىٰ هُدٗى مُّسۡتَقِيمٖ

Her ümmete uygulamakta oldukları bir ibadet yolu belirledik. Öyleyse, bu iş/din hususunda seninle tartışmasınlar. Rabbine davet et. Hiç kuşkusuz sen, dosdoğru bir yol üzerindesin. info
التفاسير:

external-link copy
68 : 22

وَإِن جَٰدَلُوكَ فَقُلِ ٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا تَعۡمَلُونَ

Seninle tartışırlarsa: "Yaptıklarınızı Allah çok iyi biliyor" de! info
التفاسير:

external-link copy
69 : 22

ٱللَّهُ يَحۡكُمُ بَيۡنَكُمۡ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فِيمَا كُنتُمۡ فِيهِ تَخۡتَلِفُونَ

Anlaşmazlığa düştüğünüz konularda Allah, kıyamet günü aranızda hüküm verecektir. info
التفاسير:

external-link copy
70 : 22

أَلَمۡ تَعۡلَمۡ أَنَّ ٱللَّهَ يَعۡلَمُ مَا فِي ٱلسَّمَآءِ وَٱلۡأَرۡضِۚ إِنَّ ذَٰلِكَ فِي كِتَٰبٍۚ إِنَّ ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ يَسِيرٞ

Allah’ın gökte ve yerde ne varsa bildiğini bilmiyor musun? Şüphesiz bu bir kitaptadır. Yine bu, Allah’a çok kolaydır. info
التفاسير:

external-link copy
71 : 22

وَيَعۡبُدُونَ مِن دُونِ ٱللَّهِ مَا لَمۡ يُنَزِّلۡ بِهِۦ سُلۡطَٰنٗا وَمَا لَيۡسَ لَهُم بِهِۦ عِلۡمٞۗ وَمَا لِلظَّٰلِمِينَ مِن نَّصِيرٖ

Onlar, Allah’ın dışında hakkında hiçbir delil indirmediği ve kendilerinin de hakkında bir bilgiye sahip olmadıkları şeylere ibadet ediyorlar. Zalimlerin hiç yardımcısı yoktur. info
التفاسير:

external-link copy
72 : 22

وَإِذَا تُتۡلَىٰ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتُنَا بَيِّنَٰتٖ تَعۡرِفُ فِي وُجُوهِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ ٱلۡمُنكَرَۖ يَكَادُونَ يَسۡطُونَ بِٱلَّذِينَ يَتۡلُونَ عَلَيۡهِمۡ ءَايَٰتِنَاۗ قُلۡ أَفَأُنَبِّئُكُم بِشَرّٖ مِّن ذَٰلِكُمُۚ ٱلنَّارُ وَعَدَهَا ٱللَّهُ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْۖ وَبِئۡسَ ٱلۡمَصِيرُ

Onlara apaçık ayetlerimiz okunduğu zaman, o kâfirlerin yüzlerinden inkârı anlarsın. Neredeyse, kendilerine ayetlerimizi okuyanlara saldıracaklar. De ki:Size bundan daha kötüsünü haber vereyim mi? Ateş! Allah onu kâfirlere vadetti. O, ne kötü sondur. info
التفاسير: