Prijevod značenja časnog Kur'ana - Turski prijevod sažetog tefsira Plemenitog Kur'ana.

Broj stranice:close

external-link copy
41 : 9

ٱنفِرُواْ خِفَافٗا وَثِقَالٗا وَجَٰهِدُواْ بِأَمۡوَٰلِكُمۡ وَأَنفُسِكُمۡ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِۚ ذَٰلِكُمۡ خَيۡرٞ لَّكُمۡ إِن كُنتُمۡ تَعۡلَمُونَ

-Ey Müminler!- Zorlukta ve kolaylıkta gençler ve ihtiyarlar olarak Allah yolunda cihat etmek için çıkın! Mallarınız ve canlarınız ile Allah yolunda cihat edin. Mallar ve canlar ile yapılan o çıkış ve cihat dünya ve ahirette malların ve canların selametini düşünerek bunlara bağlı kalmaktan daha faydalıdır. Eğer bunu biliyorsanız bu hususta hırslı olun. info
التفاسير:

external-link copy
42 : 9

لَوۡ كَانَ عَرَضٗا قَرِيبٗا وَسَفَرٗا قَاصِدٗا لَّٱتَّبَعُوكَ وَلَٰكِنۢ بَعُدَتۡ عَلَيۡهِمُ ٱلشُّقَّةُۚ وَسَيَحۡلِفُونَ بِٱللَّهِ لَوِ ٱسۡتَطَعۡنَا لَخَرَجۡنَا مَعَكُمۡ يُهۡلِكُونَ أَنفُسَهُمۡ وَٱللَّهُ يَعۡلَمُ إِنَّهُمۡ لَكَٰذِبُونَ

Ey Peygamber!- Savaştan geri kalmak için senden izin isteyen münafıklar, şayet kolay elde edilen kazanç ve meşakkatsiz bir yolculuk olsaydı sana uyarlardı. Fakat onları davet etmiş olduğun düşmana karşı katetmeleri gereken mesafe onlara uzak geldi de bu yüzden seferden geri kaldılar. Seferden geri kalmak için izin isteyen bu münafıklar, sen onlara döndüğün zaman Allah'a yemin ederek şöyle diyeceklerdir: "Eğer sizinle beraber cihada gitmeye güç yetirebilseydik sizinle beraber çıkardık." Muhalefet etmeleri ve yalan yeminleri sebebi ile kendi nefislerini Allah'ın cezalandırmasına arz ederek kendilerini helak ediyorlar. Yüce Allah, gerçekten onların yalancı olduklarını ve yeminlerinin de yalan olduğunu biliyor. info
التفاسير:

external-link copy
43 : 9

عَفَا ٱللَّهُ عَنكَ لِمَ أَذِنتَ لَهُمۡ حَتَّىٰ يَتَبَيَّنَ لَكَ ٱلَّذِينَ صَدَقُواْ وَتَعۡلَمَ ٱلۡكَٰذِبِينَ

-Ey Peygamber!- Allah seni affetsin! Seferden geri kalanlara izin vermek hususundaki içtihadında Allah seni affetti. Neden onlara izin verdin? (Acele etmeseydin) Öne sürdükleri mazeretlerinde doğru olanlar ile yalan söyleyenleri ortaya çıkarmasını bekleseydin de onlardan sadece doğru söyleyenlere izin verseydin. info
التفاسير:

external-link copy
44 : 9

لَا يَسۡتَـٔۡذِنُكَ ٱلَّذِينَ يُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ أَن يُجَٰهِدُواْ بِأَمۡوَٰلِهِمۡ وَأَنفُسِهِمۡۗ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلۡمُتَّقِينَ

-Ey Resul!- Allah'ın yolunda malları ve canları ile cihattan geri kalmak için senden izin istemeleri sadık bir iman ile Allah'a ve kıyamet gününe iman edenlerin yapacakları bir şey değildir. Bilakis onlar; Müminler ne zaman seferberlik ilan ederlerse onlar da onlarla beraber sefer ederler. Malları ve canları ile cihat ederler. Allah, onları seninle beraber cihada çıkmaktan alıkoyan (Gerçek) mazeretleri dışında senden izin istemeyen takva sahibi kullarını hakkıyla bilendir. info
التفاسير:

external-link copy
45 : 9

إِنَّمَا يَسۡتَـٔۡذِنُكَ ٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱللَّهِ وَٱلۡيَوۡمِ ٱلۡأٓخِرِ وَٱرۡتَابَتۡ قُلُوبُهُمۡ فَهُمۡ فِي رَيۡبِهِمۡ يَتَرَدَّدُونَ

-Ey Peygamber!- Şüphesiz Allah yolunda cihat etmekten geri kalmak için senden izin isteyenler; Allah'a iman etmeyen ve kıyamet gününe de iman etmeyen münafıklardır. Onların kalplerine Allah'ın dini hakkında şüphe isabet etmiştir. Onlar; hak yoluna uymada tereddüt edip durmaktadırlar. info
التفاسير:

external-link copy
46 : 9

۞ وَلَوۡ أَرَادُواْ ٱلۡخُرُوجَ لَأَعَدُّواْ لَهُۥ عُدَّةٗ وَلَٰكِن كَرِهَ ٱللَّهُ ٱنۢبِعَاثَهُمۡ فَثَبَّطَهُمۡ وَقِيلَ ٱقۡعُدُواْ مَعَ ٱلۡقَٰعِدِينَ

Eğer onlar, Allah yolunda cihada çıkmak istediklerine dair iddialarında samimi olsalardı cihat için hazırlık yaparlardı. Fakat Allah; onların seninle çıkmalarını çirkin gördü de çıkmak onlara ağır geldi. Böylece (cihada çıkmak yerine) evlerinde oturmayı tercih ettiler. info
التفاسير:

external-link copy
47 : 9

لَوۡ خَرَجُواْ فِيكُم مَّا زَادُوكُمۡ إِلَّا خَبَالٗا وَلَأَوۡضَعُواْ خِلَٰلَكُمۡ يَبۡغُونَكُمُ ٱلۡفِتۡنَةَ وَفِيكُمۡ سَمَّٰعُونَ لَهُمۡۗ وَٱللَّهُ عَلِيمُۢ بِٱلظَّٰلِمِينَ

Bu münafıkların sizinle beraber cihada çıkmamaları, çıkmalarından daha hayırlıdır. Eğer sizinle beraber çıkmış olsalardı, size zelillik, bozgunculuk ve şüphe atmaktan başka bir şey katmazlardı. Yine sizi bölmek için saflarınızda laf taşımayı yaymak için çabalarlardı. -Ey Müminler!- Sizin içinizden onların yalan olarak yaydıkları şeylere kulak verip bunları kabul edip yayacak kimseler vardı. Böylece içinizde ayrılık meydana gelirdi. Allah Teâlâ, münafıklardan zalim olan kimselerin, Müminlerin arasında hileleri, şüpheleri yayan kimseler olduklarını bilendir. info
التفاسير:
Poruke i pouke ajeta na ovoj stranici:
• وجوب الجهاد بالنفس والمال كلما دعت الحاجة.
Her ihtiyaç hissedildiğinde can ve mal ile cihat etmenin farz olduğu beyan edilmiştir. info

• الأيمان الكاذبة توجب الهلاك.
Yalan yere yemin etmek helak edilmeyi gerektirir. info

• وجوب الاحتراز من العجلة، ووجوب التثبت والتأني، وترك الاغترار بظواهر الأمور، والمبالغة في التفحص والتريث.
Acele etmekten sakınmanın gerekliliği. Tahkik etmenin ve temkinli davranmanın gerekliliği ile işlerin zahirine aldanmanın terk edilmesi ve gözden geçirmede ve beklemede mübalağa etmenin gerekliliği beyan edilmiştir. info

• من عناية الله بالمؤمنين تثبيطه المنافقين ومنعهم من الخروج مع عباده المؤمنين، رحمة بالمؤمنين ولطفًا من أن يداخلهم من لا ينفعهم بل يضرهم.
Allah Teâlâ'nın, münafıkları Müminler ile birlikte sefere çıkmaktan alıkoyması Yüce Allah'ın Müminlere olan yardımındandır. Müminlerin arasına kendilerine fayda vermeyecek, aksine zarar verecek olan kimseleri koymaması; Allah'ın Müminlere olan lütfundan ve rahmetindendir. info