O, geceleyin sizi öldüren (ölümü andıran bir halde uyutan), gündüz de ne işlediğinizi bilendir. Sonra belirlenmiş ecel tamamlansın diye gündüzün sizi dirilten (uyandıran) O'dur. Sonra dönüşünüz yine O'nadır. Sonunda O, yaptıklarınızı size haber verecektir.
O, kullarının üstünde yegâne hâkimiyet sahibidir. Üzerinize de koruyucu melekler gönderir. Nihayet birinize ölüm geldiği vakit (görevli) elçilerimiz onun canını alır ve onlar görevlerinde asla kusur etmezler.
De ki: Karanın ve denizin karanlıklarından (tehlikelerinden) sizi kim kurtarır ki? (O zaman) O'na gizli gizli yalvararak eğer bizi bundan kurtarırsan andolsun şükredenlerden olacağız diye dua ederdiniz.
De ki: "Üzerinizden veya ayaklarınızın altından bir azap göndermeye ya da sizi gruplara ayırarak kiminizin şiddetini kiminize (savaş ve fitne ile) tattırmaya kadîr olan O’dur. (ibret alıp) anlasınlar diye ayetlerimizi nasıl açıkladığımıza bir bak!"
Âyetlerimiz hakkında ileri geri konuşmaya dalanları gördüğün vakit başka bir söze dalıncaya kadar onlardan yüz çevir, uzaklaş. Şayet Şeytan sana unutturursa hatırladıktan sonra (kalk), o zalimler grubu ile beraber oturma.