Allah ve Rasûlü bir iş hakkında hüküm verdikleri zaman, hiçbir Mü’min erkek ve hiçbir Mü’min kadına o işi kendi isteklerine göre seçme hakkı yoktur. Her kim, Allah'a ve Rasûlüne karşı gelirse apaçık bir sapıklığa düşmüş olur.
(Rasûlüm!) Hani, Allah'ın nimet verdiği, senin de kendisine iyilik ettiğin kimseye: "Eşini yanında tut, Allah'tan sakın/kork!" diyordun. Allah'ın açığa vuracağı şeyi, insanlardan çekinerek içinde gizliyordun. Oysa asıl korkmana lâyık olan Allah'tır. Zeyd, o kadından ilişiğini kesince biz onu sana nikahladık ki evlâtlıkları, karılarıyla ilişkilerini kestiklerinde (o kadınlarla evlenmek isterlerse) Mü'minlere bir güçlük olmasın. Allah'ın emri yerine getirilmiştir.
Allah'ın, peygambere farz kıldığı şeylerde ona bir güçlük yoktur. Bu, Allah'ın önceden geçmişler hakkındaki sünnetidir. Allah’ın emri, kesinleşmiş bir takdirdir/hükümdür.
Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen (ve sizi öven) O'dur. Melekleri ise sizin için bağışlanma diler. Allah, Mü'minlere karşı çok merhametlidir.