ترجمة معاني القرآن الكريم - الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

رقم الصفحة:close

external-link copy
147 : 6

فَإِن كَذَّبُوكَ فَقُل رَّبُّكُمۡ ذُو رَحۡمَةٖ وَٰسِعَةٖ وَلَا يُرَدُّ بَأۡسُهُۥ عَنِ ٱلۡقَوۡمِ ٱلۡمُجۡرِمِينَ

-Ey Resul!- Eğer seni yalanlar ve Rabbinden getirdiğini tasdik etmezlerse; onları teşvik ederek şöyle de: “Sizin Rabbiniz çok geniş rahmet sahibidir ve mühlet vererek size azap etmek için acele etmemesi O'nun size olan rahmetindendir. Ayrıca sakındırmak için onlara şöyle de: “Elbette onun azabı, günahlara düşen ve asi olan topluluklardan geri çevrilemez.” info
التفاسير:

external-link copy
148 : 6

سَيَقُولُ ٱلَّذِينَ أَشۡرَكُواْ لَوۡ شَآءَ ٱللَّهُ مَآ أَشۡرَكۡنَا وَلَآ ءَابَآؤُنَا وَلَا حَرَّمۡنَا مِن شَيۡءٖۚ كَذَٰلِكَ كَذَّبَ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡ حَتَّىٰ ذَاقُواْ بَأۡسَنَاۗ قُلۡ هَلۡ عِندَكُم مِّنۡ عِلۡمٖ فَتُخۡرِجُوهُ لَنَآۖ إِن تَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَإِنۡ أَنتُمۡ إِلَّا تَخۡرُصُونَ

Müşrikler Yüce Allah’ın dilemesi ve kaderini Allah’a ortak koşmalarının doğruluğuna delil olarak göstererek diyecekler ki: “Eğer Allah dileseydi, bizler ve babalarımız, Allah’a ortak koştuklarımızı ortak koşmazdık. Eğer Allah dileseydi, haram kıldıklarımızı kesinlikle kendimize haram kılmazdık.” Buna benzer yalan çürük iddiaları daha önce de peygamberlerini yalanlayanlar ileri sürerek şöyle demişlerdi: "Eğer Allah dileseydi yalanladığımız zaman onları yalanlamazdık." Onlar bu yalanlamalarına, üzerlerine indirdiğimiz azabımızı tadana kadar devam ettiler. -Ey Resul!- O müşriklere de ki: "Sizin, O'na ortak koşmanızdan ve haram kıldıklarını helal kılmanızdan ve helal kıldıklarını haram kılmanızdan Allah’ın razı olduğuna dair bir deliliniz var mı? Bunların sizler tarafından yapılıyor olması Yüce Allah'ın sizden razı olduğuna bir delil değildir. Şüphesiz sizler bu durumda, yalnızca zannınıza ittiba ediyorsunuz. Oysa zan hiçbir şekilde hakkın yerini tutmaz. Sizler ancak yalan söylüyorsunuz. info
التفاسير:

external-link copy
149 : 6

قُلۡ فَلِلَّهِ ٱلۡحُجَّةُ ٱلۡبَٰلِغَةُۖ فَلَوۡ شَآءَ لَهَدَىٰكُمۡ أَجۡمَعِينَ

-Ey Resul!- Müşriklere de ki: “Eğer sizlerin bu zayıf delillerinizden başka bir hüccetiniz yoksa elbette Yüce Allah’ın kesin kanıtları vardır. Bu kesin kanıtlar ileri sürdüğünüz mazeretlerinizi ortadan kaldırır, ortaya koyduğunuz şüphelerinizi iptal eder. Ey müşrikler! Eğer Allah hepinizin hakka erişmesini dileseydi sizleri buna muvaffak kılardı. info
التفاسير:

external-link copy
150 : 6

قُلۡ هَلُمَّ شُهَدَآءَكُمُ ٱلَّذِينَ يَشۡهَدُونَ أَنَّ ٱللَّهَ حَرَّمَ هَٰذَاۖ فَإِن شَهِدُواْ فَلَا تَشۡهَدۡ مَعَهُمۡۚ وَلَا تَتَّبِعۡ أَهۡوَآءَ ٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا وَٱلَّذِينَ لَا يُؤۡمِنُونَ بِٱلۡأٓخِرَةِ وَهُم بِرَبِّهِمۡ يَعۡدِلُونَ

-Ey Resul!- Allah'ın helal kıldıklarını haram kılıp, bunları Allah'ın haram kıldığını iddia eden o müşriklere de ki: “Haram kıldığınız bu şeyleri Allah'ın haram kıldığına şahitlik edecek şahitlerinizi getirin bakalım.” Eğer onlar ilimsiz bir şekilde bunları Allah’ın haram kıldığına şahitlik ederlerse de yaptıkları şahitlikte onları tasdik etme. Çünkü bu yalancı bir şahitliktir. Hevesleriyle hüküm veren kimselerin heveslerine de uyma. Onlar, Allah’ın onlara helal kıldığı şeyleri kendilerine haram kılarak ayetlerimizi yalanladılar. Rablerine başkalarını denk tutup ortak koşarak ahirete iman etmeyenlere sakın uyma. Rabbine karşı tutumu böyle olan bir kimseye nasıl ittiba edilir? info
التفاسير:

external-link copy
151 : 6

۞ قُلۡ تَعَالَوۡاْ أَتۡلُ مَا حَرَّمَ رَبُّكُمۡ عَلَيۡكُمۡۖ أَلَّا تُشۡرِكُواْ بِهِۦ شَيۡـٔٗاۖ وَبِٱلۡوَٰلِدَيۡنِ إِحۡسَٰنٗاۖ وَلَا تَقۡتُلُوٓاْ أَوۡلَٰدَكُم مِّنۡ إِمۡلَٰقٖ نَّحۡنُ نَرۡزُقُكُمۡ وَإِيَّاهُمۡۖ وَلَا تَقۡرَبُواْ ٱلۡفَوَٰحِشَ مَا ظَهَرَ مِنۡهَا وَمَا بَطَنَۖ وَلَا تَقۡتُلُواْ ٱلنَّفۡسَ ٱلَّتِي حَرَّمَ ٱللَّهُ إِلَّا بِٱلۡحَقِّۚ ذَٰلِكُمۡ وَصَّىٰكُم بِهِۦ لَعَلَّكُمۡ تَعۡقِلُونَ

-Ey Resul!- İnsanlara de ki: "Gelin Allah’ın sizlere haram kıldıklarını okuyayım. O sizlere yaratmış olduğu canlılardan bir şeyi ortak koşmanızı, anne ve babalarınıza kötülük etmenizi haram kıldı. Bilakis onlara iyilikte bulunmanız gerekir. Cahiliye halkının yaptığı gibi fakirlik sebebiyle evlatlarınızı öldürmenizi de haram kıldı. Biz size de, onlara da rızık veririz. Açık veya gizlice olan fuhşa yaklaşmak ve evlilik yaptıktan sonra zina etmek, İslam’a girdikten sonra dinden çıkmak gibi (günahlar sebebiyle ölüm cezası vermenin dışında), haksız olarak Allah’ın öldürülmesini yasakladığı canı almayı da haram kıldı. İşte bu zikredilenler sizlere emirleridir. Umulur ki, Allah’ın emirlerini ve yasaklarını düşünürsünüz. info
التفاسير:
من فوائد الآيات في هذه الصفحة:
• الحذر من الجرائم الموصلة لبأس الله؛ لأنه لا يُرَدُّ بأسه عن القوم المجرمين إذا أراده.
Allah’ın azabına sebep olacak suçlardan sakınılmalıdır. Çünkü Allah mücrim bir topluluğa azap etmek isterse bu onlardan asla geri çevrilemez. info

• الاحتجاج بالقضاء والقدر بعد أن أعطى الله تعالى كل مخلوق قُدْرة وإرادة يتمكَّن بهما من فعل ما كُلِّف به؛ ظُلْمٌ مَحْض وعناد صرف.
Allah Teâlâ her bir kula, kendisi ile onu sorumlu kıldığı yükümlülükleri yerine getirmesi için bir kudret/güç ve irade vermiştir. Bütün bunlardan sonra kulun Yüce Allah’ın kaza ve kaderini delil/bahane göstermesi katışıksız bir zulüm ve yalın bir inattır. info

• دَلَّتِ الآيات على أنه بحسب عقل العبد يكون قيامه بما أمر الله به.
Ayetler, kulun akıl seviyesine göre Yüce Allah’ın emrettiği emirleri yerine getirmekte olduğuna işaret eder. info

• النهي عن قربان الفواحش أبلغ من النهي عن مجرد فعلها، فإنه يتناول النهي عن مقدماتها ووسائلها الموصلة إليها.
Fuhşiyata yaklaşmanın yasaklanması, yalın olarak bu fiilin işlenmesinin yasaklanmasından daha derin bir ifadedir. Çünkü bu ifade fuhşun öncülerini ve buna götüren hususları da içererek yasaklamıştır. info