ترجمة معاني القرآن الكريم - الترجمة التركية للمختصر في تفسير القرآن الكريم

رقم الصفحة:close

external-link copy
12 : 35

وَمَا يَسۡتَوِي ٱلۡبَحۡرَانِ هَٰذَا عَذۡبٞ فُرَاتٞ سَآئِغٞ شَرَابُهُۥ وَهَٰذَا مِلۡحٌ أُجَاجٞۖ وَمِن كُلّٖ تَأۡكُلُونَ لَحۡمٗا طَرِيّٗا وَتَسۡتَخۡرِجُونَ حِلۡيَةٗ تَلۡبَسُونَهَاۖ وَتَرَى ٱلۡفُلۡكَ فِيهِ مَوَاخِرَ لِتَبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِهِۦ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

İki deniz birbirine eşit olmaz. O iki denizden birinin suyu çok tatlıdır ve tatlılığı sebebi ile içimi kolaydır. Diğeri ise tuzlu ve acıdır. Tuzlu olması sebebi ile içimi zordur. Her iki denizden de taze et yersiniz. Yediğiniz bu taze et denizde bulunan balıklardır. Ve yine bu iki denizden de ziynet olarak takındığınız inci ve mercan çıkarırsınız. Ticaret gemilerin denizleri yararak gelip gittiklerini görürsün. Sizler böylece ticaret yaparak Yüce Allah'ın dünya nimetlerini elde etmek istersiniz. Umulur ki Allah'ın sizi nimetlendirdiği pek çok nimete karşı şükredersiniz. info
التفاسير:

external-link copy
13 : 35

يُولِجُ ٱلَّيۡلَ فِي ٱلنَّهَارِ وَيُولِجُ ٱلنَّهَارَ فِي ٱلَّيۡلِ وَسَخَّرَ ٱلشَّمۡسَ وَٱلۡقَمَرَۖ كُلّٞ يَجۡرِي لِأَجَلٖ مُّسَمّٗىۚ ذَٰلِكُمُ ٱللَّهُ رَبُّكُمۡ لَهُ ٱلۡمُلۡكُۚ وَٱلَّذِينَ تَدۡعُونَ مِن دُونِهِۦ مَا يَمۡلِكُونَ مِن قِطۡمِيرٍ

Allah; geceyi gündüzün içine katar ve gündüzü de uzatır. Gündüzü de gecenin içine katar ve böylece geceyi uzatır. Allah; Güneş'i ve Ay'ı emri altına almıştır. Bu ikisinden her biri de sadece Allah'ın bildiği ve takdir edilen bir süreye kadar akar gider ki, bu kıyamet günüdür. Bütün bunların akıp gitmesini sağlayan ve takdir eden Rabbiniz Allah'tır. Mülk (hükümranlık) sadece O'nundur. Sizin, Allah'ın dışında kendilerine taptığınız putlar ise bir hurma tanesinin zarına dahi sahip değildirler. Nasıl olur da beni bırakıp onlara taparsınız? info
التفاسير:

external-link copy
14 : 35

إِن تَدۡعُوهُمۡ لَا يَسۡمَعُواْ دُعَآءَكُمۡ وَلَوۡ سَمِعُواْ مَا ٱسۡتَجَابُواْ لَكُمۡۖ وَيَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ يَكۡفُرُونَ بِشِرۡكِكُمۡۚ وَلَا يُنَبِّئُكَ مِثۡلُ خَبِيرٖ

Kendilerine ibadet ettiğiniz mabutlarınıza dua etseniz dahi onlar sizin dularınızı işitmezler. Çünkü onlar hayat sahibi olmayan ve duymayan cansız varlıklardır. Duanızı işitecek olsalar dahi size cevap veremezler. Kıyamet günü ise onlar, şirkinizden ve onlara ibadet etmenizden beri olduklarını söyleyeceklerdir. Ey Resul! Sana, hiç kimse Yüce Allah'tan daha doğru haber veremez. info
التفاسير:

external-link copy
15 : 35

۞ يَٰٓأَيُّهَا ٱلنَّاسُ أَنتُمُ ٱلۡفُقَرَآءُ إِلَى ٱللَّهِۖ وَٱللَّهُ هُوَ ٱلۡغَنِيُّ ٱلۡحَمِيدُ

Ey insanlar! Her işinizde ve her halinizde Allah'a muhtaç olanlar sizlersiniz. Allah ise gerçek zengin olan ve hiçbir şeyde size ihtiyaç duymayandır. Dünya ve ahirette kulları için takdir ettikleri ile de övgüye layık olandır. info
التفاسير:

external-link copy
16 : 35

إِن يَشَأۡ يُذۡهِبۡكُمۡ وَيَأۡتِ بِخَلۡقٖ جَدِيدٖ

Eğer Allah Teâlâ dilerse, sizi helak edeceği bir helak ile yok eder de sizin yerinize Allah'a ibadet eden ve O'na hiçbir şeyi ortak koşmayan yeni bir halk getirir. info
التفاسير:

external-link copy
17 : 35

وَمَا ذَٰلِكَ عَلَى ٱللَّهِ بِعَزِيزٖ

Sizin helak edilerek yok edilmeniz ve sizin yerinize yeni bir halkın gelmesi Yüce Allah'a zor değildir. info
التفاسير:

external-link copy
18 : 35

وَلَا تَزِرُ وَازِرَةٞ وِزۡرَ أُخۡرَىٰۚ وَإِن تَدۡعُ مُثۡقَلَةٌ إِلَىٰ حِمۡلِهَا لَا يُحۡمَلۡ مِنۡهُ شَيۡءٞ وَلَوۡ كَانَ ذَا قُرۡبَىٰٓۗ إِنَّمَا تُنذِرُ ٱلَّذِينَ يَخۡشَوۡنَ رَبَّهُم بِٱلۡغَيۡبِ وَأَقَامُواْ ٱلصَّلَوٰةَۚ وَمَن تَزَكَّىٰ فَإِنَّمَا يَتَزَكَّىٰ لِنَفۡسِهِۦۚ وَإِلَى ٱللَّهِ ٱلۡمَصِيرُ

Hiçbir günahkâr nefis bir başka günahkâr nefsin günahını yüklenmez. Bilakis her nefis, kendi günahını yüklenir. Günah yükü kendisine ağır gelen kimse onu taşımak için başkasını çağırsa ve bu çağırdığı kimse akrabası da olsa onun yükünden bir şey yüklenmez. Ey Peygamber! Sen, Rabbinin azabı ile ancak görmeden Rablerinden korkanları ve namazı en kamil şekilde (ve dosdoğru kılanları) korkutursun. Kim günah kirinden arınırsa -ki bu günahların en büyüğü şirktir- kendisi için arınmış olur. Çünkü bunun (temizlenmenin) faydası (temizlenen) kişinin kendisine döner. Allah, bu kimsenin taatine muhtaç değildir. Hesap ve karşılık için kıyamet günü dönüş de Allah'adır. info
التفاسير:
من فوائد الآيات في هذه الصفحة:
• تسخير البحر، وتعاقب الليل والنهار، وتسخير الشمس والقمر: من نعم الله على الناس، لكن الناس تعتاد هذه النعم فتغفل عنها.
Denizin insanların hizmetine verilmesi, gece ile gündüzün biribirini takip etmesi, güneş ve ayın (insanların) hizmetine sunulması Allah'ın insanlar üzerindeki nimetlerindendir. Fakat bu nimetler alışılmış olduğu için insanlar bundan gafildirler. info

• سفه عقول المشركين حين يدعون أصنامًا لا تسمع ولا تعقل.
Müşriklerin akılsızlıkları beyan edilmiştir. Zira onlar işitmeyen ve akıl etmeyen putlara dua etmektedirler. info

• الافتقار إلى الله صفة لازمة للبشر، والغنى صفة كمال لله.
İnsan sürekli olarak Allah'a muhtaç bir şekilde yaşar. Hiç kimseye ve hiçbir şeye muhtaç olmamak Yüce Allah'ın kemal sıfatlarındandır. info

• تزكية النفس عائدة إلى العبد؛ فهو يحفظها إن شاء أو يضيعها.
Bir kimsenin nefsinin arınması kulun kendisine bağlıdır. Kul; isterse nefsini korur, isterse zayi eder. info