《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。

Sûratu's-Saffât

每章的意义:
تنزيه الله عما نسبه إليه المشركون، وإبطال مزاعمهم في الملائكة والجن.
Yüce Allah'ı müşriklerin kendisine nispet ettikleri şeylerden tenzih etmek, melekler ve cinlerle ilgili iddialarını iptal etmek. info

external-link copy
1 : 37

وَٱلصَّٰٓفَّٰتِ صَفّٗا

Yüce Allah, sıkı saflar halinde kendisine ibadet etmek için saf tutan meleklere yemin etmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
2 : 37

فَٱلزَّٰجِرَٰتِ زَجۡرٗا

Bulutları, Allah'ın yağmuru yağdırmak istediği yere sürüp sevk eden meleklere yemin etmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 37

فَٱلتَّٰلِيَٰتِ ذِكۡرًا

Allah'ın kelâmını okuyan meleklere yemin etmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 37

إِنَّ إِلَٰهَكُمۡ لَوَٰحِدٞ

Ey insanlar! Şüphesiz hak olan mabudunuz tektir, birdir. O, hiçbir ortağı olmayan Yüce Allah'tır. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 37

رَّبُّ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ وَمَا بَيۡنَهُمَا وَرَبُّ ٱلۡمَشَٰرِقِ

Göklerin, yerin, bu ikisi arasında bulunanların ve bütün sene içinde Güneş'in doğduğu ve battığı yerlerin de Rabbidir. info
التفاسير:

external-link copy
6 : 37

إِنَّا زَيَّنَّا ٱلسَّمَآءَ ٱلدُّنۡيَا بِزِينَةٍ ٱلۡكَوَاكِبِ

Biz; yeryüzüne en yakın göğü, bakıldığında pırıl pırıl parlayan mücevherler gibi gözüken yıldızlarla süsledik. info
التفاسير:

external-link copy
7 : 37

وَحِفۡظٗا مِّن كُلِّ شَيۡطَٰنٖ مَّارِدٖ

Biz dünya semasını itaatten çıkan kovulmuş asi bütün şeytanlardan yıldızlarla koruduk. Bu yıldızlarla bu şeytanlar taşlanır. info
التفاسير:

external-link copy
8 : 37

لَّا يَسَّمَّعُونَ إِلَى ٱلۡمَلَإِ ٱلۡأَعۡلَىٰ وَيُقۡذَفُونَ مِن كُلِّ جَانِبٖ

Bu Şeytanlar, meleklerin gökte birbirleri ile Allah'ın meleklere vahyettiği şeriatı ve kaderi ile ilgili emirlerini konuştukları zaman dinlemeye muktedir olamayacaklardır. Her taraftan şeytanlar gök taşları ile taşlanırlar. info
التفاسير:

external-link copy
9 : 37

دُحُورٗاۖ وَلَهُمۡ عَذَابٞ وَاصِبٌ

Onları dinlemekten kovulup uzaklaştırılırlar. Ahirette onlar için kesintisiz elem dolu bir azap vardır. info
التفاسير:

external-link copy
10 : 37

إِلَّا مَنۡ خَطِفَ ٱلۡخَطۡفَةَ فَأَتۡبَعَهُۥ شِهَابٞ ثَاقِبٞ

Meleklerin görüşüp müzakere ettikleri ve bilgisi yeryüzündekilere henüz ulaşmayan sözü şeytanlardan kapan olursa, onu parlar bir alev izleyip yakar kül eder. Bazen şeytan, kaptığı o kelimeyi alev onu yakmadan önce kardeşlerine aktarır ve böylece kâhinlere ulaşır. Kahinler bu söze yüz yalan katarak (gaybı bildiklerini) iddia ederler. info
التفاسير:

external-link copy
11 : 37

فَٱسۡتَفۡتِهِمۡ أَهُمۡ أَشَدُّ خَلۡقًا أَم مَّنۡ خَلَقۡنَآۚ إِنَّا خَلَقۡنَٰهُم مِّن طِينٖ لَّازِبِۭ

Ey Muhammed! Ölümden sonra tekrar dirilmeyi inkâr eden kâfirlere bedenleri ve uzuvlarının, yarattığımız göklerden, yerden ve meleklerden daha büyük ve kuvvetli olduğunu kendilerine sor. Şüphesiz biz, onları yapışkan bir çamurdan yarattık. Nasıl olur da öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkâr ediyorlar? Hâlbuki kendileri zayıf yapışkan çamurdan yaratılmışlardır. info
التفاسير:

external-link copy
12 : 37

بَلۡ عَجِبۡتَ وَيَسۡخَرُونَ

Ey Muhammed! Belki sen Allah'ın kudretine ve yarattıklarının işlerini idare etmesine hayret ediyorsun. Aynı zamanda müşriklerin ölümden sonra tekrar dirilmeyi yalanlamalarına da hayret ediyorsun. Onlar kıyameti şiddetli bir şekilde yalanlamakta ve bu hususta senin söylediklerinle alay etmektedirler. info
التفاسير:

external-link copy
13 : 37

وَإِذَا ذُكِّرُواْ لَا يَذۡكُرُونَ

Bu müşriklere öğüt verildiği zaman kalplerinin katılığından dolayı ondan öğüt alıp faydalanmazlar. info
التفاسير:

external-link copy
14 : 37

وَإِذَا رَأَوۡاْ ءَايَةٗ يَسۡتَسۡخِرُونَ

Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in doğruluğunu gösteren bir mucize gördükleri zaman ona karşı şaşırıp alaya alma hususunda aşırıya kaçarlar. info
التفاسير:

external-link copy
15 : 37

وَقَالُوٓاْ إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا سِحۡرٞ مُّبِينٌ

Müşrikler; "Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in getirdiği apaçık bir sihirden başka bir şey değildir." derler. info
التفاسير:

external-link copy
16 : 37

أَءِذَا مِتۡنَا وَكُنَّا تُرَابٗا وَعِظَٰمًا أَءِنَّا لَمَبۡعُوثُونَ

"Biz; ölüp toprak, çürümüş parçalanmış kemikler haline geldiğimiz zaman biz ondan sonra yeniden mi diriltileceğiz? Şüphesiz mümkün değil." dediler. info
التفاسير:

external-link copy
17 : 37

أَوَءَابَآؤُنَا ٱلۡأَوَّلُونَ

Bizden önce ölen atalarımız da mı diriltilecekler? info
التفاسير:

external-link copy
18 : 37

قُلۡ نَعَمۡ وَأَنتُمۡ دَٰخِرُونَ

Ey Muhammed! Onlara cevap olarak de ki: "Evet! Toprak ve çürümüş kemikler olduktan sonra tekrar diriltileceksiniz ve önceden gelip geçmiş atalarınız da diriltilecekler. Sizler hepiniz hor ve hakir olarak diriltileceksiniz." info
التفاسير:

external-link copy
19 : 37

فَإِنَّمَا هِيَ زَجۡرَةٞ وَٰحِدَةٞ فَإِذَا هُمۡ يَنظُرُونَ

O sadece Sûr'a (ikinci üfürmeden) ibarettir. O zaman onların hepsi kıyametin korkunç dehşetine bakıp dururlar ve Allah'ın onlara ne yapacağını beklerler. info
التفاسير:

external-link copy
20 : 37

وَقَالُواْ يَٰوَيۡلَنَا هَٰذَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ

Öldükten sonra tekrar dirilmeyi inkâr eden müşrikler; "Eyvah bize! İşte bu, Yüce Allah'ın dünya hayatındayken kulların işlemiş oldukları amellere karşılığını vereceği hesap günüdür!" derler. info
التفاسير:

external-link copy
21 : 37

هَٰذَا يَوۡمُ ٱلۡفَصۡلِ ٱلَّذِي كُنتُم بِهِۦ تُكَذِّبُونَ

Onlara; "İşte bu, dünyada yalanlamakta ve inkâr etmekte olduğunuz kullar arasındaki hüküm ve ayırım günüdür." denilir. info
التفاسير:

external-link copy
22 : 37

۞ ٱحۡشُرُواْ ٱلَّذِينَ ظَلَمُواْ وَأَزۡوَٰجَهُمۡ وَمَا كَانُواْ يَعۡبُدُونَ

O gün meleklere şöyle denilir: "Şirkleri ile zalim olan müşrikleri, onlara şirkte benzeyenleri, yalanlamada onlara taraftar olanları ve Allah'tan başka ibadet ettikleri putları bir araya toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin, onun yoluna koyun ve onları cehenneme sürün. Çünkü o, onların varacağı yerdir." info
التفاسير:

external-link copy
23 : 37

مِن دُونِ ٱللَّهِ فَٱهۡدُوهُمۡ إِلَىٰ صِرَٰطِ ٱلۡجَحِيمِ

O gün meleklere şöyle denilir: "Şirkleri ile zalim olan müşrikleri, onlara şirkte benzeyenleri, yalanlamada onlara taraftar olanları ve Allah'tan başka ibadet ettikleri putları bir araya toplayın. Onlara cehennemin yolunu gösterin, onun yoluna koyun ve onları cehenneme sürün. Çünkü o, onların varacağı yerdir." info
التفاسير:

external-link copy
24 : 37

وَقِفُوهُمۡۖ إِنَّهُم مَّسۡـُٔولُونَ

Onları cehenneme sokmadan önce sorguya çekmek için hapsedin. Çünkü onlar hesaba çekileceklerdir. Sonra da cehennem ateşine sürün. info
التفاسير:
这业中每段经文的优越:
• تزيين السماء الدنيا بالكواكب لمنافع؛ منها: تحصيل الزينة، والحفظ من الشيطان المارد.
Dünya semasının yıldızlarla süslenmesinin bazı faydaları vardır. Göğün süslenmesinin sağlanması ve asi şeytanlardan korunması da bunlardandır. info

• إثبات الصراط؛ وهو جسر ممدود على متن جهنم يعبره أهل الجنة، وتزل به أقدام أهل النار.
Sırat köprüsünün varlığı ispat edilmiştir. Sırat köprüsü, cennet ehlinin üzerinden geçtiği ve cehennem ehlinin ayaklarının kaydığı, cehennemin üzerine kurulmuş bir köprüdür. info