《古兰经》译解 - 土耳其语翻译版古兰经简明注释。

页码:close

external-link copy
265 : 2

وَمَثَلُ ٱلَّذِينَ يُنفِقُونَ أَمۡوَٰلَهُمُ ٱبۡتِغَآءَ مَرۡضَاتِ ٱللَّهِ وَتَثۡبِيتٗا مِّنۡ أَنفُسِهِمۡ كَمَثَلِ جَنَّةِۭ بِرَبۡوَةٍ أَصَابَهَا وَابِلٞ فَـَٔاتَتۡ أُكُلَهَا ضِعۡفَيۡنِ فَإِن لَّمۡ يُصِبۡهَا وَابِلٞ فَطَلّٞۗ وَٱللَّهُ بِمَا تَعۡمَلُونَ بَصِيرٌ

Nefisleri sıdk ile mutmain olmuş bir şekilde mallarını Allah'ın hoşnutluğunu talep etmek ve içlerindeki imanı sağlamlaştırmak için sarf edenlerin durumu ise, bir tepe üzerindeki bahçenin durumu gibidir. Bol yağmur isabet edince meyvelerini kat kat verir. Bol yağmur yağmazsa hafif bir yağmur yağsa, toprağının güzel olması sebebi ile bu ona yeter. İşte ihlas sahibi kimselerin harcamalarını Allah böyle kabul eder ve onların harcamaları az dahi olsa Allah onların ecirlerini kat kat verir. Allah, yaptıklarınızı hakkıyla görendir. İhlas sahibi kimselerin ve riya yapan kimselerin durumu Allah'a gizli kalmaz. O, herkese hak ettiğinin karşılığını verendir. info
التفاسير:

external-link copy
266 : 2

أَيَوَدُّ أَحَدُكُمۡ أَن تَكُونَ لَهُۥ جَنَّةٞ مِّن نَّخِيلٖ وَأَعۡنَابٖ تَجۡرِي مِن تَحۡتِهَا ٱلۡأَنۡهَٰرُ لَهُۥ فِيهَا مِن كُلِّ ٱلثَّمَرَٰتِ وَأَصَابَهُ ٱلۡكِبَرُ وَلَهُۥ ذُرِّيَّةٞ ضُعَفَآءُ فَأَصَابَهَآ إِعۡصَارٞ فِيهِ نَارٞ فَٱحۡتَرَقَتۡۗ كَذَٰلِكَ يُبَيِّنُ ٱللَّهُ لَكُمُ ٱلۡأٓيَٰتِ لَعَلَّكُمۡ تَتَفَكَّرُونَ

Sizden biriniz arzu eder mi ki, hurma ve üzüm ağaçlarıyla dolu, arasından tatlı sular akan ve kendisi için orada her çeşit güzel meyveden (bir miktar) bulunan bir bahçesi olsun da, sonra buranın sahibine kendisi bakıma muhtaç ve çalışamayan durumda olan çoluk çocuğu varken ihtiyarlık gelip çatsın. Bahçeye de içinde ateş bulunan bir kasırga isabet ederek bahçesinin tamamını yakıp kül etsin! Hâlbuki o, buna kendisinin yaşlılığında ve çocuklarının acizliğinde en çok ihtiyaç duyar bir haldedir. İşte malını insanlara gösteriş yapmak için sarf eden kimsenin durumu bu adamın durumu gibidir ki; o kıyamet günü Allah'ın huzuruna iyi amelleri olmadan gelir. Hâlbuki onun, iyi amellere en çok ihtiyaç duyduğu zaman Kıyamet günüdür. İşte Allah, bu örnekteki açıklamada olduğu gibi dünya ve ahirette size faydası olan şeyleri açıklamaktadır. Umulur ki düşünürsünüz. info
التفاسير:

external-link copy
267 : 2

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَنفِقُواْ مِن طَيِّبَٰتِ مَا كَسَبۡتُمۡ وَمِمَّآ أَخۡرَجۡنَا لَكُم مِّنَ ٱلۡأَرۡضِۖ وَلَا تَيَمَّمُواْ ٱلۡخَبِيثَ مِنۡهُ تُنفِقُونَ وَلَسۡتُم بِـَٔاخِذِيهِ إِلَّآ أَن تُغۡمِضُواْ فِيهِۚ وَٱعۡلَمُوٓاْ أَنَّ ٱللَّهَ غَنِيٌّ حَمِيدٌ

Ey iman edenler! Allah'a iman edin ve O'nun resulüne tabi olun. Kazandıklarınızın helal olanların iyilerinden ve yerden size çıkardıklarımızdan Allah yolunda harcayın. Sakın bunların kötülerinden infak etmeyin. Size verildiğinde, gözünüzü yummadan alamayacağınız kötü malı, hayır diye vermeye kalkışmayın. Size verildiğinde kendinizin kabul etmeyeceği bir şeye nasıl olur da Allah için razı oluyorsunuz. Biliniz ki Allah zengindir. Sizin verdiklerinize muhtaç değildir, zatında ve fiillerinde övgüye layık olandır. info
التفاسير:

external-link copy
268 : 2

ٱلشَّيۡطَٰنُ يَعِدُكُمُ ٱلۡفَقۡرَ وَيَأۡمُرُكُم بِٱلۡفَحۡشَآءِۖ وَٱللَّهُ يَعِدُكُم مَّغۡفِرَةٗ مِّنۡهُ وَفَضۡلٗاۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Şeytan sizi, fakirlik ile korkutur ve size cimriliği telkin eder. Yine size günah işlemeyi ve masiyeti emreder. Allah ise size, büyük bir bağışlanma ve bol rızık vadeder. Allah fazlı geniş olan ve kullarının hallerini hakkıyla bilendir. info
التفاسير:

external-link copy
269 : 2

يُؤۡتِي ٱلۡحِكۡمَةَ مَن يَشَآءُۚ وَمَن يُؤۡتَ ٱلۡحِكۡمَةَ فَقَدۡ أُوتِيَ خَيۡرٗا كَثِيرٗاۗ وَمَا يَذَّكَّرُ إِلَّآ أُوْلُواْ ٱلۡأَلۡبَٰبِ

Allah, dilediği kuluna sözde doğruluğu ve amelde doğru hal üzere olmayı nasip eder. Kime bunlar verilmiş ise, ona pek çok hayır verilmiştir. Allah'ın ayetlerini ancak, kamil akıl sahipleri düşünürler ve O'nun ayetlerinden ibret alırlar. Böylece onlar, bu şekilde ayetlerin nuru ile aydınlanırlar ve doğru yola iletilirler. info
التفاسير:
这业中每段经文的优越:
• المؤمنون بالله تعالى حقًّا واثقون من وعد الله وثوابه، فهم ينفقون أموالهم ويبذلون بلا خوف ولا حزن ولا التفات إلى وساوس الشيطان كالتخويف بالفقر والحاجة.
Allah Teâlâ'ya hakkıyla iman edenler, Allah'ın vaadinin ve vereceği sevabının hak olduğuna yakinen inanırlar. İşte onlar, şeytanın vesvese ile verdiği fakirlik ve muhtaçlık korkusuna karşı, üzülmeden, korkmadan ve önemsemeden mallarını infak ederler ve harcarlar. info

• الإخلاص من أعظم ما يبارك الأعمال ويُنمِّيها.
İhlas; amelleri bereketlendiren ve çoğaltan en büyük hususlardan birisidir. info

• أعظم الناس خسارة من يرائي بعمله الناس؛ لأنه ليس له من ثواب على عمله إلا مدحهم وثناؤهم.
İnsanlardan en çok zarar eden kimse, ameli ile insanlara gösteriş yapan kimsedir. Çünkü bu kimsenin ameli için insanların övmesinden ve tazim etmesinden başka bir karşılık yoktur. info