పవిత్ర ఖురాన్ యొక్క భావార్థాల అనువాదం - టర్కిష్ అనువాదం - అల్ ఖుర్ఆన్ అల్ కరీమ్ సంక్షిప్త వ్యాఖ్యానం

పేజీ నెంబరు:close

external-link copy
58 : 5

وَإِذَا نَادَيۡتُمۡ إِلَى ٱلصَّلَوٰةِ ٱتَّخَذُوهَا هُزُوٗا وَلَعِبٗاۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ قَوۡمٞ لَّا يَعۡقِلُونَ

İnsanları Allah'a yaklaştıran en büyük taat/ibadet olan namaza çağırdığınız zaman onu alaya alıp eğlenirler. Bu, onların akıllarını kullanmayan kimseler olduklarından, Allah'ın insanlara yapılmasını meşru kıldığı ibadetinin ve şeriatının manasını anlamamalarından dolayıdır. info
التفاسير:

external-link copy
59 : 5

قُلۡ يَٰٓأَهۡلَ ٱلۡكِتَٰبِ هَلۡ تَنقِمُونَ مِنَّآ إِلَّآ أَنۡ ءَامَنَّا بِٱللَّهِ وَمَآ أُنزِلَ إِلَيۡنَا وَمَآ أُنزِلَ مِن قَبۡلُ وَأَنَّ أَكۡثَرَكُمۡ فَٰسِقُونَ

-Ey Resul!- Ehlikitaptan küçümseyip alay edenlere de ki: Siz bizi sadece Allah'a, bize indirilene ve bizden öncekilere indirilene iman etmemizden dolayı mı ayıplıyorsunuz? Biz inanıyoruz ki, sizin çoğunuz yüce Allah'ın emirlerine uymayı ve O'na iman etmeyi terk ettiniz ve itaatının dışına çıktınız. Sizin bizleri ayıpladığınız bu şey, bizim için övgüdür, yerme ve eleştiri konusu değildir. info
التفاسير:

external-link copy
60 : 5

قُلۡ هَلۡ أُنَبِّئُكُم بِشَرّٖ مِّن ذَٰلِكَ مَثُوبَةً عِندَ ٱللَّهِۚ مَن لَّعَنَهُ ٱللَّهُ وَغَضِبَ عَلَيۡهِ وَجَعَلَ مِنۡهُمُ ٱلۡقِرَدَةَ وَٱلۡخَنَازِيرَ وَعَبَدَ ٱلطَّٰغُوتَۚ أُوْلَٰٓئِكَ شَرّٞ مَّكَانٗا وَأَضَلُّ عَن سَوَآءِ ٱلسَّبِيلِ

-Ey Rasûl!- Sizlere, ayıplanmaya layık olanların ve en şiddetli cezayı hak edenlerin kimler olduğunu haber vereyim mi? Şüphesiz Allah'ın rahmetinden kovduğu ve kendilerine gazaplandığı geçmişte yaşamış bir takım kişilerdir. Onların suretlerini kötü bir hale dönüştürüp, maymunlara ve domuzlara çevirmiştir. Onları tağuta ibadet eden kimseler kılmıştır. Tağut ifadesi, Allah'tan başka rıza göstererek ibadet edilen her şeyi kapsamaktadır. O zikredilenler kıyamet gününde en kötü makama sahip ve ortaya koydukları gayret bakımından doğru yoldan en çok sapmış kimselerdir. info
التفاسير:

external-link copy
61 : 5

وَإِذَا جَآءُوكُمۡ قَالُوٓاْ ءَامَنَّا وَقَد دَّخَلُواْ بِٱلۡكُفۡرِ وَهُمۡ قَدۡ خَرَجُواْ بِهِۦۚ وَٱللَّهُ أَعۡلَمُ بِمَا كَانُواْ يَكۡتُمُونَ

-Ey iman edenler!- Onlardan münafık olanlar, size geldiklerinde iki yüzlülük yaparak Mümin olarak gözükürler. Gerçek olan, girerken ve çıkarken sizi küfürle kandırıyor ve hatta küfürden de hiç ayrılmıyorlar. Şayet size karşı imanlarını açıklasalar bile Allah onların gizlemiş oldukları küfürlerini çok iyi bilmektedir. Bu yaptıklarının karşılığını onlara ceza olarak verecektir. info
التفاسير:

external-link copy
62 : 5

وَتَرَىٰ كَثِيرٗا مِّنۡهُمۡ يُسَٰرِعُونَ فِي ٱلۡإِثۡمِ وَٱلۡعُدۡوَٰنِ وَأَكۡلِهِمُ ٱلسُّحۡتَۚ لَبِئۡسَ مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

-Ey Resul!- Yahudilerin ve münafıkların birçoğunu yalan söyleme, başkalarına zulüm ile haklarına tecavüz edip insanların mallarını haram yollarla yemek gibi günahları işlerlerken acele ederken görürsün. Yapmış oldukları bu davranışları ne kadar kötüdür. info
التفاسير:

external-link copy
63 : 5

لَوۡلَا يَنۡهَىٰهُمُ ٱلرَّبَّٰنِيُّونَ وَٱلۡأَحۡبَارُ عَن قَوۡلِهِمُ ٱلۡإِثۡمَ وَأَكۡلِهِمُ ٱلسُّحۡتَۚ لَبِئۡسَ مَا كَانُواْ يَصۡنَعُونَ

Onların dini liderleri ve âlimlerinin onları yalan söylemekten, yalan şahitlikten, haksız yere insanların malını yemekten nehyetmeleri gerekmez mi? Onları kötülük yapmaktan engellemeyen dini liderlerinin ve âlimlerinin yapmış olduğu bu davranışları ne kötüdür. info
التفاسير:

external-link copy
64 : 5

وَقَالَتِ ٱلۡيَهُودُ يَدُ ٱللَّهِ مَغۡلُولَةٌۚ غُلَّتۡ أَيۡدِيهِمۡ وَلُعِنُواْ بِمَا قَالُواْۘ بَلۡ يَدَاهُ مَبۡسُوطَتَانِ يُنفِقُ كَيۡفَ يَشَآءُۚ وَلَيَزِيدَنَّ كَثِيرٗا مِّنۡهُم مَّآ أُنزِلَ إِلَيۡكَ مِن رَّبِّكَ طُغۡيَٰنٗا وَكُفۡرٗاۚ وَأَلۡقَيۡنَا بَيۡنَهُمُ ٱلۡعَدَٰوَةَ وَٱلۡبَغۡضَآءَ إِلَىٰ يَوۡمِ ٱلۡقِيَٰمَةِۚ كُلَّمَآ أَوۡقَدُواْ نَارٗا لِّلۡحَرۡبِ أَطۡفَأَهَا ٱللَّهُۚ وَيَسۡعَوۡنَ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَسَادٗاۚ وَٱللَّهُ لَا يُحِبُّ ٱلۡمُفۡسِدِينَ

Zorluk, kuraklık ve kıtlık anında Yahudiler şöyle dediler: Allah'ın eli, çokça vermekten sıkıdır ve kendi katında bulunanları bize vermez oldu. Bu sözlerinden dolayı, Yahudilerin elleri hayır işlerinden ve bol vermekten bağlandı ve Allah'ın rahmetinden kovuldular. Bilakis Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın her iki eli hayırda ve vermede açıktır. İstediği gibi infak eder. Bol verir ve kısar. O'na engel olan bir kimse de yoktur ve zorlayan da yoktur. -Ey Resul!- Sana indirilen (Kur'an) Yahudilerin hasetten dolayı haddi aşmalarını ve küfürlerini arttırır. Bu da onların hasetlerinden dolayıdır. Onlar harp için her toplandıklarında ve savaş için hazırlık yaptıklarında Yahudi topluluklarının arasına düşmanlık ve nefret koyarız. Yahudiler her ne zaman harp ateşini yakmaya kalkıştıklarında yüce Allah, onların birliğini dağıtmış ve güçlerini zayıflatmıştır. Yahudiler durmadan yeryüzünde fesat içeren olaylar çıkarmaya ve İslam'ı yok etmeye gayret ederler ve hileler kurmaktan hiç de geri durmazlar. Muhakkak ki Allah fesat ehlini sevmez. info
التفاسير:
ఈ పేజీలోని వచనాల ద్వారా లభించే ప్రయోజనాలు:
• ذمُّ العالم على سكوته عن معاصي قومه وعدم بيانه لمنكراتهم وتحذيرهم منها.
Kavminin yapmış olduğu kötülüklere karşı sessiz kalan, yapmış oldukları kötülükleri onlara açıklamayan ve uyarılarda bulunmayan ilim adamı azarlanmaktadır. info

• سوء أدب اليهود مع الله تعالى، وذلك لأنهم وصفوه سبحانه بأنه مغلول اليد، حابس للخير.
Zorluk, kuraklık ve kıtlık anında Yahudiler şöyle dediler: Allah'ın eli, çokça vermekten sıkıdır ve kendi katında bulunanları bize vermez oldu. Bu sözlerinden dolayı, Yahudilerin elleri hayır işlerinden ve bol vermekten bağlandı ve Allah'ın rahmetinden kovuldular. Bilakis Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın her iki eli hayırda ve vermede açıktır. İstediği gibi infak eder. Bol verir ve kısar. O'na engel olan bir kimse de yoktur ve zorlayan da yoktur. -Ey Resul!- Sana indirilen (Kur'an) Yahudilerin hasetten dolayı haddi aşmalarını ve küfürlerini arttırır. Bu da onların hasetlerinden dolayıdır. Onlar harp için her toplandıklarında ve savaş için hazırlık yaptıklarında Yahudi topluluklarının arasına düşmanlık ve nefret koyarız. Yahudiler her ne zaman harp ateşini yakmaya kalkıştıklarında yüce Allah, onların birliğini dağıtmış ve güçlerini zayıflatmıştır. Yahudiler durmadan yeryüzünde fesat içeren olaylar çıkarmaya ve İslam'ı yok etmeye gayret ederler ve hileler kurmaktan hiç de geri durmazlar. Muhakkak ki Allah fesat ehlini sevmez. info

• إثبات صفة اليدين، على وجه يليق بذاته وجلاله وعظيم سلطانه.
Yüce Allah'ın zatına, celaline, azametine ve sultanına layık olacak şekilde Allah'a ait iki elinin olduğunun ispat edilmesi. info

• الإشارة لما وقع فيه بعض طوائف اليهود من الشقاق والاختلاف والعداوة بينهم نتيجة لكفرهم وميلهم عن الحق.
Yahudilerden bazı grupların arasında olan ayrılık, ihtilaf ve düşmanlığa işaret vardır. Bu da küfürleri ve haktan meyletmeleri sebebiyledir. info