د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه

external-link copy
22 : 46

قَالُوٓاْ أَجِئۡتَنَا لِتَأۡفِكَنَا عَنۡ ءَالِهَتِنَا فَأۡتِنَا بِمَا تَعِدُنَآ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ

Kavmi ona şöyle dedi: "Sen, bizi ilahlarımıza ibadet etmekten uzaklaştırmak için mi geldin? Bunu asla yapamazsın! Eğer iddia ettiğin şeyde doğru söyleyenlerden isen, kendisi ile korkuttuğun azabı bize getir." info
التفاسير:
په دې مخ کې د ایتونو د فایدو څخه:
• لا علم للرسل بالغيب إلا ما أطلعهم ربهم عليه منه.
Allah'ın kendilerine bildirdikleri dışında peygamberlerin gayb hakkında bir bilgileri yoktur. info

• اغترار قوم هود حين ظنوا العذاب النازل بهم مطرًا، فلم يتوبوا قبل مباغتته لهم.
Hûd kavminin kendilerine gelen azabı yağmur bulutu zannederek aldanmaları beyan edilmiştir ki onlar; o azap kendilerine gelmeden önce tövbe etmemişlerdir. info

• قوة قوم عاد فوق قوة قريش، ومع ذلك أهلكهم الله.
Âd kavmi, Kureyş'ten daha güçlü ve kuvvetli olmasına rağmen Allah Teâlâ onları helak etmiştir. info

• العاقل من يتعظ بغيره، والجاهل من يتعظ بنفسه.
Akıllı kimse başkasına bakarak ibret alır. Cahil ise kendi kendine akıl verir. info