د قرآن کریم د معناګانو ژباړه - د المختصر في تفسیر القرآن الکریم ترکي ژباړه

د مخ نمبر:close

external-link copy
33 : 30

وَإِذَا مَسَّ ٱلنَّاسَ ضُرّٞ دَعَوۡاْ رَبَّهُم مُّنِيبِينَ إِلَيۡهِ ثُمَّ إِذَآ أَذَاقَهُم مِّنۡهُ رَحۡمَةً إِذَا فَرِيقٞ مِّنۡهُم بِرَبِّهِمۡ يُشۡرِكُونَ

Müşriklere; fakirlik, hastalık, kuraklık gibi sıkıntılı bir durum isabet etse kendilerine isabet edeni kaldırması için yalnızca Rableri olan Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'ya boyun bükerek ve yönelerek dönerler. Sonra onlara rahmet ederek kendilerine isabet edeni kaldırdığında, onlardan bir grup dua ederken başkaları da Allah Teâlâ'ya ortak koşmaya geri dönerler. info
التفاسير:

external-link copy
34 : 30

لِيَكۡفُرُواْ بِمَآ ءَاتَيۡنَٰهُمۡۚ فَتَمَتَّعُواْ فَسَوۡفَ تَعۡلَمُونَ

Yüce Allah'ın nimetlerini inkâr edip - ki insanların inkâr ettiği nimetlerden bir tanesi de Yüce Allah'ın sıkıntıları onlardan gidermesidir- ardından bu hayatta sahip oldukları şeylerden yararlananlar kıyamet gününde kendilerinin sapıklık içinde olduğunu kendi gözleri ile göreceklerdir. info
التفاسير:

external-link copy
35 : 30

أَمۡ أَنزَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ سُلۡطَٰنٗا فَهُوَ يَتَكَلَّمُ بِمَا كَانُواْ بِهِۦ يُشۡرِكُونَ

Onları, Allah'a şirk koşmaya çağıran şey nedir? Hâlbuki hiçbir delilleri yoktur. Kitapta, Allah'a şirk koşmalarına delil getirebilecekleri hiçbir delil indirmedik. Onların yanlarında şirklerinden bahseden ve üzerlerinde bulundukları küfrün doğruluğunu ikrar eden hiçbir kitapları yoktur. info
التفاسير:

external-link copy
36 : 30

وَإِذَآ أَذَقۡنَا ٱلنَّاسَ رَحۡمَةٗ فَرِحُواْ بِهَاۖ وَإِن تُصِبۡهُمۡ سَيِّئَةُۢ بِمَا قَدَّمَتۡ أَيۡدِيهِمۡ إِذَا هُمۡ يَقۡنَطُونَ

İnsanlara, zenginlik ve sağlık gibi nimetlerimizden verdiğimizde sevinçte sınırı aşarak bundan mutlu olur ve kibirlenirler. Fakirlik ve hastalık gibi kendi elleri ile işledikleri günahlardan dolayı onları üzecek bir şey isabet ettiğinde ise, Allah'ın rahmetinden ve kendilerine isabet eden şeyin kalkmayacağına dair ümitsizliğe kapılırlar. info
التفاسير:

external-link copy
37 : 30

أَوَلَمۡ يَرَوۡاْ أَنَّ ٱللَّهَ يَبۡسُطُ ٱلرِّزۡقَ لِمَن يَشَآءُ وَيَقۡدِرُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَٰتٖ لِّقَوۡمٖ يُؤۡمِنُونَ

Görmüyorlar mı ki Allah, kullarından dilediğinin rızkını şükür mü edecek yoksa nankörlük mü edecek diye imtihan etmek için genişletiyor, onlardan dilediğinin rızkını da sabredecek mi yoksa isyan mı edecek diye sınav olması için daraltıyor. Bazı kimseler için rızkın genişletilmesi ve bazıları için daraltılmasında, Müminler için Yüce Allah'ın lütuf ve rahmetine dair birçok deliller vardır. info
التفاسير:

external-link copy
38 : 30

فَـَٔاتِ ذَا ٱلۡقُرۡبَىٰ حَقَّهُۥ وَٱلۡمِسۡكِينَ وَٱبۡنَ ٱلسَّبِيلِۚ ذَٰلِكَ خَيۡرٞ لِّلَّذِينَ يُرِيدُونَ وَجۡهَ ٱللَّهِۖ وَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُفۡلِحُونَ

-Ey Müslüman!- İyilik ve akrabalık bağı hakkı için akrabalarına hak ettiklerini, muhtaç olanlara ihtiyaçlarını giderecek kadarını, kendi memleketine gitmek için yol bulamayan yolda kalmış kimseye (yardımcı olmak için) ver. Yüce Allah'ın yüzünü isteyenler için, bu belirtilen konularda yardımcı olmaları kendileri için çok hayırlıdır. Bu yardım ve hakları yerine getirenler, Cennet'te istediklerine nail olup, korktuğu azaptan selamette olarak kurtuluşa erecek olanların ta kendileridir. info
التفاسير:

external-link copy
39 : 30

وَمَآ ءَاتَيۡتُم مِّن رِّبٗا لِّيَرۡبُوَاْ فِيٓ أَمۡوَٰلِ ٱلنَّاسِ فَلَا يَرۡبُواْ عِندَ ٱللَّهِۖ وَمَآ ءَاتَيۡتُم مِّن زَكَوٰةٖ تُرِيدُونَ وَجۡهَ ٱللَّهِ فَأُوْلَٰٓئِكَ هُمُ ٱلۡمُضۡعِفُونَ

İnsanlardan herhangi birine, fazlasıyla size geri ödemesi için verdiğiniz mallarınızın, Allah katında ecri/sevabı artmaz. Allah'ın rızasını isteyerek ihtiyacını karşılamak için bir kimseye mallarınızdan verip ve bu amelinizle insanlardan hiçbir karşılık ve makam beklemediğiniz takdirde, (bu davranış sahipleri) Yüce Allah'ın katında ecirleri kat kat verilecek olan kimselerdir. info
التفاسير:

external-link copy
40 : 30

ٱللَّهُ ٱلَّذِي خَلَقَكُمۡ ثُمَّ رَزَقَكُمۡ ثُمَّ يُمِيتُكُمۡ ثُمَّ يُحۡيِيكُمۡۖ هَلۡ مِن شُرَكَآئِكُم مَّن يَفۡعَلُ مِن ذَٰلِكُم مِّن شَيۡءٖۚ سُبۡحَٰنَهُۥ وَتَعَٰلَىٰ عَمَّا يُشۡرِكُونَ

Allah, sizi tek başına yaratan sonra rızıklandıran sonra sizi öldürecek sonra da yeniden diriltmek için size hayat verecek olandır. Allah'tan başka ibadet ettiğiniz putlarınızdan bunlardan herhangi bir şeyi yapan var mıdır? Allah -Subhanehu ve Teâlâ- müşriklerin inandıkları ve söyledikleri sözlerden yüce ve münezzehtir. info
التفاسير:

external-link copy
41 : 30

ظَهَرَ ٱلۡفَسَادُ فِي ٱلۡبَرِّ وَٱلۡبَحۡرِ بِمَا كَسَبَتۡ أَيۡدِي ٱلنَّاسِ لِيُذِيقَهُم بَعۡضَ ٱلَّذِي عَمِلُواْ لَعَلَّهُمۡ يَرۡجِعُونَ

Kuraklık, yağan yağmurun azalması, sağlık sorunları ve bulaşıcı hastalıkların çoğalması gibi hususlar baş göstererek karada ve denizde fesat ortaya çıkmıştır. Bütün bunların sebebi işlemiş oldukları günahlarıdır. Bunların ortaya çıkması, dünya hayatında işlemiş oldukları bazı kötü amellerin karşılığını Allah Teâlâ'nın onlara tattırması içindir. Umulur ki tevbe ederek O'na dönerler. info
التفاسير:
په دې مخ کې د ایتونو د فایدو څخه:
• فرح البطر عند النعمة، والقنوط من الرحمة عند النقمة؛ صفتان من صفات الكفار.
Nimet içinde yaşarken sevinçte aşırı gidip kibirlenmek ve sıkıntı anında (Allah'ın) rahmetinden ümidini kesmek; kâfirlerin özelliğidir. info

• إعطاء الحقوق لأهلها سبب للفلاح.
Hak sahiplerine haklarını vermek kurtuluşun sebeplerindendir. info

• مَحْقُ الربا، ومضاعفة أجر الإنفاق في سبيل الله.
Faiz yerle bir edilerek, yok edilmiş ve Allah yolunda infakın karşılığı kat kat verilmiştir. info

• أثر الذنوب في انتشار الأوبئة وخراب البيئة مشاهد.
Bulaşıcı hastalıkların yayılması ve toplumun bozulmasında günahların eseri gözle görülmektedir. info