ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫

ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ:close

external-link copy
51 : 5

۞ يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَّخِذُواْ ٱلۡيَهُودَ وَٱلنَّصَٰرَىٰٓ أَوۡلِيَآءَۘ بَعۡضُهُمۡ أَوۡلِيَآءُ بَعۡضٖۚ وَمَن يَتَوَلَّهُم مِّنكُمۡ فَإِنَّهُۥ مِنۡهُمۡۗ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يَهۡدِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلظَّٰلِمِينَ

Ey Allah'a ve resulüne iman edenler! Yahudileri ve Hristiyanları kendinize dost edinmeyiniz. Şüphesiz Yahudiler, ancak kendi dinlerinden olanlarla samimi dost olurlar. Hristiyanlar da ancak kendi milletleriyle samimi dost olurlar. Her iki milleti birleştiren size karşı olan düşmanlıklarıdır. Sizden kim onlara dost ve taraftar olursa, o da onlardan sayılır. Allah, kâfirlere dost olmaları sebebiyle zalim olan kavmi hidayete erdirmez. info
التفاسير:

external-link copy
52 : 5

فَتَرَى ٱلَّذِينَ فِي قُلُوبِهِم مَّرَضٞ يُسَٰرِعُونَ فِيهِمۡ يَقُولُونَ نَخۡشَىٰٓ أَن تُصِيبَنَا دَآئِرَةٞۚ فَعَسَى ٱللَّهُ أَن يَأۡتِيَ بِٱلۡفَتۡحِ أَوۡ أَمۡرٖ مِّنۡ عِندِهِۦ فَيُصۡبِحُواْ عَلَىٰ مَآ أَسَرُّواْ فِيٓ أَنفُسِهِمۡ نَٰدِمِينَ

-Ey Resul!- İmanları zayıf olan münafıklar; Yahudilere ve Hristiyanlara dost olmak için acele ederler, onların üstün gelmelerinden ve hakimiyetin ellerine geçmesinden korkup onlardan kendilerine bir zarar gelmemesi için böyle yapmaları gerektiğini söylerler. Belki Allah, resulünü ve Müminleri muzaffer kılar. Veya kendi katından bir güç verir ve böylece Yahudilerin ve taraftarlarının saldırısı ve kuvveti geçip gider. Böylece Yahudilerin dostluğunda acele edenlerin pişman olup, kalplerinde zayıf sebeplerle edinmiş oldukları bu münafıklık geçersiz olmuş olur. info
التفاسير:

external-link copy
53 : 5

وَيَقُولُ ٱلَّذِينَ ءَامَنُوٓاْ أَهَٰٓؤُلَآءِ ٱلَّذِينَ أَقۡسَمُواْ بِٱللَّهِ جَهۡدَ أَيۡمَٰنِهِمۡ إِنَّهُمۡ لَمَعَكُمۡۚ حَبِطَتۡ أَعۡمَٰلُهُمۡ فَأَصۡبَحُواْ خَٰسِرِينَ

Münafıkların bu haline şaşan Müminler şöyle derler: Ey Müminler! Bunlar iman ve yardım etme hususunda var güçleriyle sizinle beraber olacaklarına dair Allah'a yemin etmişlerdi. Onların amelleri boşa çıkmıştır. Kendilerine hazırlanan azap ve amaçlarına kavuşamamaları sebebiyle hüsrana uğrayanlardan oldular. info
التفاسير:

external-link copy
54 : 5

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ مَن يَرۡتَدَّ مِنكُمۡ عَن دِينِهِۦ فَسَوۡفَ يَأۡتِي ٱللَّهُ بِقَوۡمٖ يُحِبُّهُمۡ وَيُحِبُّونَهُۥٓ أَذِلَّةٍ عَلَى ٱلۡمُؤۡمِنِينَ أَعِزَّةٍ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ يُجَٰهِدُونَ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ وَلَا يَخَافُونَ لَوۡمَةَ لَآئِمٖۚ ذَٰلِكَ فَضۡلُ ٱللَّهِ يُؤۡتِيهِ مَن يَشَآءُۚ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٌ

Ey iman edenler! İçinizden her kim, dinden küfre dönerse, Allah böyle yapanların yerine öyle bir kavim getirir ki, dosdoğru olduklarından dolayı onları sever, onlar da O'nu severler. Müminlere karşı yumuşak, kâfirlere karşı sert davranırlar. Allah'ın dininin en üstün olması için, Allah yolunda mallarıyla ve canlarıyla savaşırlar. Allah'ın rızasını yaratılmışların rızasına takdim ettiklerinden dolayı kendilerine zorluk çıkaran hiçbir kimsenin güçlük çıkarmasından korkmazlar. Bu Allah'ın kullarından dilediğine vermiş olduğu lütfu ve ihsanıdır. Allah bol ihsan ve lütuf sahibidir. Hak etmeyen kullarını da ihsanından ve lütfundan mahrum eder. info
التفاسير:

external-link copy
55 : 5

إِنَّمَا وَلِيُّكُمُ ٱللَّهُ وَرَسُولُهُۥ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ ٱلَّذِينَ يُقِيمُونَ ٱلصَّلَوٰةَ وَيُؤۡتُونَ ٱلزَّكَوٰةَ وَهُمۡ رَٰكِعُونَ

Kâfirlerden olan Yahudiler, Hristiyanlar ve diğerleri sizin veliniz ve yardımcınız değildirler. Doğrusu sizin veliniz ve yardımcınız ancak Allah, resulü, namazı tam olarak kılanlar, Allah'a karşı boyun eğerek tevazuyla mallarının zekâtını veren Müminlerdir. info
التفاسير:

external-link copy
56 : 5

وَمَن يَتَوَلَّ ٱللَّهَ وَرَسُولَهُۥ وَٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ فَإِنَّ حِزۡبَ ٱللَّهِ هُمُ ٱلۡغَٰلِبُونَ

Bu itibarla her kim Allah'ı, resulünü ve Müminleri dost edinip yardım ederse, o kimse Allah'ın hizbindendir. İşte daima galip gelecek olanlar, Allah'ın tarafını tutanlardır. Çünkü onların yardımcıları Allah'tır. info
التفاسير:

external-link copy
57 : 5

يَٰٓأَيُّهَا ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ لَا تَتَّخِذُواْ ٱلَّذِينَ ٱتَّخَذُواْ دِينَكُمۡ هُزُوٗا وَلَعِبٗا مِّنَ ٱلَّذِينَ أُوتُواْ ٱلۡكِتَٰبَ مِن قَبۡلِكُمۡ وَٱلۡكُفَّارَ أَوۡلِيَآءَۚ وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ إِن كُنتُم مُّؤۡمِنِينَ

Ey iman edenler! Kendilerine sizden önce kitap verilenlerden ve müşriklerden olan kâfirleri dininizi alaya ve eğlenceye alanları müttefik ve dost edinmeyin. Eğer Allah'a ve sizlere indirdiklerine hakkıyla iman etmiş iseniz; öyleyse Allah'ın, sizlerin dost ve müttefik edinmenizi, yasakladıklarından uzaklaşarak Allah'tan takvayla sakınınız. info
التفاسير:
ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:
• التنبيه علي عقيدة الولاء والبراء التي تتلخص في الموالاة والمحبة لله ورسوله والمؤمنين، وبغض أهل الكفر وتجنُّب محبتهم.
Allah'a, resulüne ve Müminlere olan sevgiye taraf olmaya, kâfirlere buğuz edip onları sevmekten uzak durmak ile ifade edilen velâ ve berâ akidesine dikkat çekilmektedir. info

• من صفات أهل النفاق: موالاة أعداء الله تعالى.
Münafıkların özelliklerinden birisi de; Allah Teâlâ'nın düşmanlarına dost olmalarıdır. info

• التخاذل والتقصير في نصرة الدين قد ينتج عنه استبدال المُقَصِّر والإتيان بغيره، ونزع شرف نصرة الدين عنه.
Savaştan kaçınıp geri dönmek, taksir ve ihmalkârlık yapmak, taksir yapanın değiştirilip başkasının onun yerine gelmesine ve dine yardım etme şerefinin ondan geri alınmasına sebep olur. info

• التحذير من الساخرين بدين الله تعالى من الكفار وأهل النفاق، ومن موالاتهم.
Allah Teâlâ'nın diniyle alay eden kâfirler, münafıklar ve onları dost edinenler için bir uyarı vardır. info