ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫

ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ:close

external-link copy
137 : 26

إِنۡ هَٰذَآ إِلَّا خُلُقُ ٱلۡأَوَّلِينَ

"Bu, ancak öncekilerin dini, geleneği ve ahlakından başka bir şey değildir." info
التفاسير:

external-link copy
138 : 26

وَمَا نَحۡنُ بِمُعَذَّبِينَ

"Biz, azaba uğratılacak kimseler değiliz." info
التفاسير:

external-link copy
139 : 26

فَكَذَّبُوهُ فَأَهۡلَكۡنَٰهُمۡۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ

(Onlar) Peygamberleri Hûd -aleyhisselam-'ı yalanlamaya devam ettiler. Yalanlamaları sebebi ile Biz de onları yok edici bir rüzgâr ile helak ettik. Bunda ibret alanlar için öğüt vardır. Onların çoğu ise Mümin değillerdir. info
التفاسير:

external-link copy
140 : 26

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ

-Ey Resul!- Şüphesiz ki senin Rabbin Azîz'dir. (Hiç kimse O'na galip gelemez) Düşmanlarından intikam alandır. Tövbe eden kullarına karşı merhametlidir. info
التفاسير:

external-link copy
141 : 26

كَذَّبَتۡ ثَمُودُ ٱلۡمُرۡسَلِينَ

Semûd kavmi de peygamberleri Salih -aleyhisselam-'ı yalanlayarak bütün resulleri yalanladılar. info
التفاسير:

external-link copy
142 : 26

إِذۡ قَالَ لَهُمۡ أَخُوهُمۡ صَٰلِحٌ أَلَا تَتَّقُونَ

Soy bakımından kardeşleri olan Salih onlara şöyle demişti: "Kendisinden korkarak O'ndan başkasına ibadeti bırakıp Allah Teâlâ'dan sakınmaz mısınız?" info
التفاسير:

external-link copy
143 : 26

إِنِّي لَكُمۡ رَسُولٌ أَمِينٞ

"Ben, Yüce Allah'ın size gönderdiği bir elçiyim. O'ndan size tebliğ ettiklerimde güvenilirim. O'nun adına ne fazla ve ne de eksik söylüyorum." info
التفاسير:

external-link copy
144 : 26

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ

"Emirlerine itaat ederek ve yasaklarından kaçınarak Allah'tan korkun. Size emrettiğim ve yasakladığım şeylerde bana itaat edin." info
التفاسير:

external-link copy
145 : 26

وَمَآ أَسۡـَٔلُكُمۡ عَلَيۡهِ مِنۡ أَجۡرٍۖ إِنۡ أَجۡرِيَ إِلَّا عَلَىٰ رَبِّ ٱلۡعَٰلَمِينَ

"Rabbim katından size getirip tebliğ ettiğim şeylerden dolayı sizden bir karşılık talep etmiyorum. Mükâfatımı, ancak mahlukatın Rabbi olan Allah verecektir. (Mükâfatımı vermek) Başkasına ait değildir." info
التفاسير:

external-link copy
146 : 26

أَتُتۡرَكُونَ فِي مَا هَٰهُنَآ ءَامِنِينَ

"Size verilen güzellik ve nimetler içinde korkudan uzak ve güvenli bir yaşam süreceğinizi mi ümit ediyorsunuz?" info
التفاسير:

external-link copy
147 : 26

فِي جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ

Bağlar, bahçeler ve akan su pınarları arasında. info
التفاسير:

external-link copy
148 : 26

وَزُرُوعٖ وَنَخۡلٖ طَلۡعُهَا هَضِيمٞ

Ekinler ve meyvesi olgun ve yumuşak güzel hurma ağaçları arasında. info
التفاسير:

external-link copy
149 : 26

وَتَنۡحِتُونَ مِنَ ٱلۡجِبَالِ بُيُوتٗا فَٰرِهِينَ

"Bir de içinde oturmak için dağları ustalıkla yontup evler yapıyorsunuz." info
التفاسير:

external-link copy
150 : 26

فَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَأَطِيعُونِ

"Emirlerine itaat ederek ve yasaklarından kaçınarak Allah'tan korkun. Benim de size emrettiğim ve size yasak ettiğim şeylerde bana itaat edin." info
التفاسير:

external-link copy
151 : 26

وَلَا تُطِيعُوٓاْ أَمۡرَ ٱلۡمُسۡرِفِينَ

"Günahlar işleyerek kendi nefisleri hakkında aşırıya gidip zulmedenlerin emrine uymayın." info
التفاسير:

external-link copy
152 : 26

ٱلَّذِينَ يُفۡسِدُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ وَلَا يُصۡلِحُونَ

Onlar yaydıkları günahlarla yeryüzünde bozgunculuk yapmakta, Allah Teâlâ'ya sürekli itaat etmeyerek nefislerini ıslah etmiyorlar. info
التفاسير:

external-link copy
153 : 26

قَالُوٓاْ إِنَّمَآ أَنتَ مِنَ ٱلۡمُسَحَّرِينَ

Kavmi ona şöyle demişti: "Sen ancak defalarca büyülenmiş ve sihrin akıllarını alıp götürdüğü kimselerdensin." info
التفاسير:

external-link copy
154 : 26

مَآ أَنتَ إِلَّا بَشَرٞ مِّثۡلُنَا فَأۡتِ بِـَٔايَةٍ إِن كُنتَ مِنَ ٱلصَّٰدِقِينَ

"Sen de bizim gibi bir insansın Bizden üstün olacak bir meziyetin de yoktur ki, resul olasın. Eğer resul olduğun iddiasında doğruyu söyleyenlerden isen, haydi resul olduğunu gösteren bir mucize getir." info
التفاسير:

external-link copy
155 : 26

قَالَ هَٰذِهِۦ نَاقَةٞ لَّهَا شِرۡبٞ وَلَكُمۡ شِرۡبُ يَوۡمٖ مَّعۡلُومٖ

Salih -aleyhisselam- (Allah Teâlâ kendisine bir mucize vermiştir. Bu mucize Yüce Allah'ın kayadan çıkarmış olduğu dişi bir devedir) onlara şöyle demişti: "İşte bu gözle görülen ve elle dokunulan dişi bir devedir. Onun su içmesi için belli bir günü vardır. Sizin de belli bir gün su içme hakkınız vardır. O sizin olan günde su içmez ve siz de onun olan gününde su içmezsiniz." info
التفاسير:

external-link copy
156 : 26

وَلَا تَمَسُّوهَا بِسُوٓءٖ فَيَأۡخُذَكُمۡ عَذَابُ يَوۡمٍ عَظِيمٖ

Sakın ola! Keserek veya vurarak ona kötülük gelecek şekilde dokunmayın. Yoksa bu sebeple üzerinize inecek olan belanın yaşanacağı büyük bir günde Allah Teâlâ'nın sizi helak edeceği bir azap gelir. info
التفاسير:

external-link copy
157 : 26

فَعَقَرُوهَا فَأَصۡبَحُواْ نَٰدِمِينَ

Dişi deveyi kesmek üzere ittifak etmişlerdi. İçlerinden en kötüsü deveyi kesti. Sonra da azaptan kurtulmanın imkânsız olduğunu ve mutlak azabın kendilerine ineceğini öğrendiklerinde yaptıklarına pişman oldular. Fakat azabın görünmesi sırasında olan pişmanlık sahibine fayda vermez. info
التفاسير:

external-link copy
158 : 26

فَأَخَذَهُمُ ٱلۡعَذَابُۚ إِنَّ فِي ذَٰلِكَ لَأٓيَةٗۖ وَمَا كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّؤۡمِنِينَ

Vadedildikleri azap onları yakalayıvermişti. O azap, şiddetli bir sarsıntı ve çok güçlü bir çığlık idi. Şüphesiz Salih -aleyhisselam- ve kavminin kıssasında ibret alanlar için bir öğüt vardır. Onların çoğu iman eden kimseler değildirler. info
التفاسير:

external-link copy
159 : 26

وَإِنَّ رَبَّكَ لَهُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ

-Ey Resul!- Şüphesiz ki senin Rabbin Azîz'dir. (Hiç kimse O'na galip gelemez.) Düşmanlarından intikam alandır. Tövbe eden kullarına karşı merhametlidir. info
التفاسير:
ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:
• توالي النعم مع الكفر استدراج للهلاك.
Kulların küfrüne rağmen üzerlerine nimetlerin devamlı olarak gelmesi helak olmaları için bir istidractır. info

• التذكير بالنعم يُرتجى منه الإيمان والعودة إلى الله من العبد.
Bahşedilen nimetlerin hatırlatılması ile, kulun iman etmesi ve Yüce Allah'a dönmesi istenir. info

• المعاصي هي سبب الفساد في الأرض.
Günahlar, yeryüzündeki bozgunculuğun sebebidir. info