ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫

ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ:close

external-link copy
32 : 24

وَأَنكِحُواْ ٱلۡأَيَٰمَىٰ مِنكُمۡ وَٱلصَّٰلِحِينَ مِنۡ عِبَادِكُمۡ وَإِمَآئِكُمۡۚ إِن يَكُونُواْ فُقَرَآءَ يُغۡنِهِمُ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦۗ وَٱللَّهُ وَٰسِعٌ عَلِيمٞ

Ey Müminler! Eşleri olmayan erkekleri, kocaları olmayan hür kadınları, kadın ve erkek kölelerinizden Mümin olanları evlendirin. Eğer onlar fakir iseler Allah, onları geniş lütfundan zenginleştirir. Allah, bol rızık sahibidir. O'nun rızkı bir kimseyi zenginleştirmeyle eksilmez. O, kullarının hallerini hakkıyla bilendir. info
التفاسير:

external-link copy
33 : 24

وَلۡيَسۡتَعۡفِفِ ٱلَّذِينَ لَا يَجِدُونَ نِكَاحًا حَتَّىٰ يُغۡنِيَهُمُ ٱللَّهُ مِن فَضۡلِهِۦۗ وَٱلَّذِينَ يَبۡتَغُونَ ٱلۡكِتَٰبَ مِمَّا مَلَكَتۡ أَيۡمَٰنُكُمۡ فَكَاتِبُوهُمۡ إِنۡ عَلِمۡتُمۡ فِيهِمۡ خَيۡرٗاۖ وَءَاتُوهُم مِّن مَّالِ ٱللَّهِ ٱلَّذِيٓ ءَاتَىٰكُمۡۚ وَلَا تُكۡرِهُواْ فَتَيَٰتِكُمۡ عَلَى ٱلۡبِغَآءِ إِنۡ أَرَدۡنَ تَحَصُّنٗا لِّتَبۡتَغُواْ عَرَضَ ٱلۡحَيَوٰةِ ٱلدُّنۡيَاۚ وَمَن يُكۡرِههُّنَّ فَإِنَّ ٱللَّهَ مِنۢ بَعۡدِ إِكۡرَٰهِهِنَّ غَفُورٞ رَّحِيمٞ

(Fakirlik sebebiyle) Evlenme imkânı bulamayanlar, Allah lütfu ile kendilerini zenginleştirinceye kadar iffetlerini zinadan korusunlar. Özgürlüklerine kavuşmak için mal vererek efendileri ile mükatebe yapmayı talep edenler varsa, (efendileri) borçlarını ödemeye güçleri olduğunu biliyor ve dinlerinde salih kimseler ise onlardan bu anlaşmayı kabul etsinler. Onlara, yaptıkları mükatebenin karşılığından bir kısmını ödemeleri için Allah'ın kendilerine vermiş olduğu maldan verin. Sakın mal aramak için cariyelerinizi zina etmeye zorlamayın. -Tıpkı Abdullah b. Ubey'in, iffetli olup zinadan uzak durmayı isteyen iki cariyesini yapmaya zorladığı gibi; o, iki cariyesini zina karşılığında mal elde etmeye zorlamıştır.- Sizden kim, onları böyle yapmaya zorlarsa; Allah bu zorlanmalarından sonra da onların günahlarını bağışlayandır, onlara karşı çok merhametlidir. Çünkü onlar, bunu yapmaya zorlanmışlardır. Bu fiilin günahı, onları bunu yapmaya zorlayan kimseleredir. info
التفاسير:

external-link copy
34 : 24

وَلَقَدۡ أَنزَلۡنَآ إِلَيۡكُمۡ ءَايَٰتٖ مُّبَيِّنَٰتٖ وَمَثَلٗا مِّنَ ٱلَّذِينَ خَلَوۡاْ مِن قَبۡلِكُمۡ وَمَوۡعِظَةٗ لِّلۡمُتَّقِينَ

Ey insanlar! Size hakkı batıldan detaylı bir şekilde ayırt eden apaçık ayetler indirdik. Sizlere; sizden önce yaşamış olan Mümin ve kâfir kimselerin örneklerinden misaller getirdik. Aynı şekilde, emirlerini yerine getirip yasaklarından uzak durarak Rablerinden sakınan takva sahibi kimseler için öğütler indirdik. info
التفاسير:

external-link copy
35 : 24

۞ ٱللَّهُ نُورُ ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِۚ مَثَلُ نُورِهِۦ كَمِشۡكَوٰةٖ فِيهَا مِصۡبَاحٌۖ ٱلۡمِصۡبَاحُ فِي زُجَاجَةٍۖ ٱلزُّجَاجَةُ كَأَنَّهَا كَوۡكَبٞ دُرِّيّٞ يُوقَدُ مِن شَجَرَةٖ مُّبَٰرَكَةٖ زَيۡتُونَةٖ لَّا شَرۡقِيَّةٖ وَلَا غَرۡبِيَّةٖ يَكَادُ زَيۡتُهَا يُضِيٓءُ وَلَوۡ لَمۡ تَمۡسَسۡهُ نَارٞۚ نُّورٌ عَلَىٰ نُورٖۚ يَهۡدِي ٱللَّهُ لِنُورِهِۦ مَن يَشَآءُۚ وَيَضۡرِبُ ٱللَّهُ ٱلۡأَمۡثَٰلَ لِلنَّاسِۗ وَٱللَّهُ بِكُلِّ شَيۡءٍ عَلِيمٞ

Yüce Allah, göklerin ve yerin nurudur. Orada bulunanlara hidayet edendir. Müminin kalbinde O'nun nurunun misali; üzerinde pencere olmayan bir duvarda aydınlanmak için yapılan bir kandillik içinde bulunan kandil gibidir. Bu kandil kristal bir fanusun içinde olan bir kandildir. Söz konusu fanus sanki inciye benzer bir yıldız gibi etrafı aydınlatır. Bu kandilin yağı mübarek bir ağaçtan tutuşturulur. Bu ağaç ne sabah ve ne de akşam güneşin ışıklarından kendisini engelleyen herhangi bir şeyin olmadığı zeytin ağacıdır. Onun yağı; berraklığı sebebi ile tutuşturulmasa dahi aydınlık verir. Kendisine ateş değmese dahi ışık saçar. Bir de tutuşturulmuş olsa etrafı çok aydınlatır. Kandilin nuru cam kristalin nurunun üstündedir. İşte hidayet nuru Müminin kalbinde parıldadığında böyle olur. Yüce Allah dilediği kulunu Kur'an'a tabi kılarak muvaffak kılar. İşte Yüce Allah; kimi şeyleri o şeylerin benzerlerini örnek vererek böylece açıklar. Yüce Allah her şeyi hakkıyla bilendir. Hiçbir şey O'na gizli kalmaz. info
التفاسير:

external-link copy
36 : 24

فِي بُيُوتٍ أَذِنَ ٱللَّهُ أَن تُرۡفَعَ وَيُذۡكَرَ فِيهَا ٱسۡمُهُۥ يُسَبِّحُ لَهُۥ فِيهَا بِٱلۡغُدُوِّ وَٱلۡأٓصَالِ

Bu kandil Yüce Allah'ın; kadrinin bilinmesini ve binasının yükseltilmesini emrettiği mescitlerde tutuşturulur. Orada ezan, zikir ve namaz ile Yüce Allah'ın adı zikredilir. Orada Allah'ın rızasını elde etmek için günün ilk vaktinde ve sonunda namaz kılarlar. info
التفاسير:
ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:
• الله عز وجل ضيق أسباب الرق (بالحرب) ووسع أسباب العتق وحض عليه .
Allah Teâlâ, köleliğin sebeplerini savaş ile daraltarak, sınırlandırmış, azat edilme sebeplerini teşvik ederek, genişletmiştir. info

• التخلص من الرِّق عن طريق المكاتبة وإعانة الرقيق بالمال ليعتق حتى لا يشكل الرقيق طبقة مُسْتَرْذَلة تمتهن الفاحشة.
Mükatebe (kölenin kendi özgürlüğünü satın alması) yolu ve köleye yardım edilmesiyle kölelikten kurtulması için ona yardım etmekten bahsedilmiştir. Böylece kölelerin zina gibi kötü işleri kendine meslek edinerek toplumda alt bir tabaka oluşturmalarına imkân verilmemiş olur. info

• قلب المؤمن نَيِّر بنور الفطرة، ونور الهداية الربانية.
Mümin kimsenin kalbi, fıtrat ve Rabbani hidayetin nuru ile aydınlanır. info

• المساجد بيوت الله في الأرض أنشأها ليعبد فيها، فيجب إبعادها عن الأقذار الحسية والمعنوية.
Mescitler, yeryüzünde içerisinde ibadet edilmesi için bina edilmiş olan Yüce Allah'ın evleridir. Bundan dolayı mescitlerin maddi ve manevi pisliklerden uzak tutulması gerekir. info

• من أسماء الله الحسنى (النور) وهو يتضمن صفة النور له سبحانه.
En-Nûr; Allah'ın en güzel isimlerindendir ve Allah'ın nur sıfatını ihtiva eder. info