ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐ ߟߎ߬ ߘߟߊߡߌߘߊ - ߟߊߘߛߏߣߍ߲ ߕߙߎߞߌ߫ ߘߟߊߡߌߘߊ ߞߎ߬ߙߣߊ߬ ߞߟߊߒߞߋ ߞߘߐߦߌߘߊ ߘߐ߫

ߞߐߜߍ ߝߙߍߕߍ:close

external-link copy
52 : 15

إِذۡ دَخَلُواْ عَلَيۡهِ فَقَالُواْ سَلَٰمٗا قَالَ إِنَّا مِنكُمۡ وَجِلُونَ

Onun yanına girdikleri zaman ona şöyle dediler: "Sana selam olsun!" O da, onların verdiği selamdan daha güzel bir selamla onlara karşılık verdi ve onları beşer zannederek yemeleri için onlara kızarmış bir buzağı sundu. Ondan yemediklerini gördüğü zaman onlara şöyle dedi: "Doğrusu biz sizden korkuyoruz.'' info
التفاسير:

external-link copy
53 : 15

قَالُواْ لَا تَوۡجَلۡ إِنَّا نُبَشِّرُكَ بِغُلَٰمٍ عَلِيمٖ

Elçi olan melekler ona şöyle dedi: "Korkma! Biz sana seni sevindirecek bir haber vereceğiz. Muhakkak senin ilim sahibi erkek bir evladın olacak.'' info
التفاسير:

external-link copy
54 : 15

قَالَ أَبَشَّرۡتُمُونِي عَلَىٰٓ أَن مَّسَّنِيَ ٱلۡكِبَرُ فَبِمَ تُبَشِّرُونَ

-Kendisine bir erkek çocuk müjdelemelerine şaşıran- İbrahim onlara şöyle dedi: "Benim yaşım geçtiği ve yaşlılık bana gelip çattığı halde mi beni bir erkek çocukla müjdeliyorsunuz? Beni ne yönden müjdelemektesiniz?'' info
التفاسير:

external-link copy
55 : 15

قَالُواْ بَشَّرۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ فَلَا تَكُن مِّنَ ٱلۡقَٰنِطِينَ

Elçi melekler İbrahim’e şöyle dediler: "Sana içinde hiçbir şüphe bulunmayan gerçeğin müjdesini verdik. Sakın sana müjdelediğimiz konuda ümitsizliğe kapılanlardan olma!'' info
التفاسير:

external-link copy
56 : 15

قَالَ وَمَن يَقۡنَطُ مِن رَّحۡمَةِ رَبِّهِۦٓ إِلَّا ٱلضَّآلُّونَ

İbrahim şöyle dedi: "Allah’ın dosdoğru yolundan sapmış olandan başkası, Rabbinin rahmetinden hiç ümit keser mi?" info
التفاسير:

external-link copy
57 : 15

قَالَ فَمَا خَطۡبُكُمۡ أَيُّهَا ٱلۡمُرۡسَلُونَ

İbrahim onlara şöyle dedi: "Ey Allah Teâlâ tarafından gönderilen elçiler! O halde sizi buraya getiren nedir?'' info
التفاسير:

external-link copy
58 : 15

قَالُوٓاْ إِنَّآ أُرۡسِلۡنَآ إِلَىٰ قَوۡمٖ مُّجۡرِمِينَ

Meleklerden olan elçiler şöyle dediler: "Allah bizi, fesadı ve kötülüğü çok büyük bir topluluk olan Lût'un kavmini helak etmek için gönderdi.'' info
التفاسير:

external-link copy
59 : 15

إِلَّآ ءَالَ لُوطٍ إِنَّا لَمُنَجُّوهُمۡ أَجۡمَعِينَ

Ancak Lût ailesi ve ona tabi olan müminler ise bunun dışındadır. Helak onları kapsamayacaktır. Muhakkak ki biz onların hepsini helak olmaktan kurtaracağız. info
التفاسير:

external-link copy
60 : 15

إِلَّا ٱمۡرَأَتَهُۥ قَدَّرۡنَآ إِنَّهَا لَمِنَ ٱلۡغَٰبِرِينَ

Bundan yalnız karısı müstesnadır. Onun helakın kapsadığı (kurtarılmayıp) kalan kimselerden olmasına hükmettik. info
التفاسير:

external-link copy
61 : 15

فَلَمَّا جَآءَ ءَالَ لُوطٍ ٱلۡمُرۡسَلُونَ

Gönderilmiş (elçi) melekler erkek suretinde Lût'un ailesinin yanına geldikleri zaman... info
التفاسير:

external-link copy
62 : 15

قَالَ إِنَّكُمۡ قَوۡمٞ مُّنكَرُونَ

Lût -aleyhisselam- onlara şöyle dedi: "Sizler tanınmayan bir topluluksunuz.'' info
التفاسير:

external-link copy
63 : 15

قَالُواْ بَلۡ جِئۡنَٰكَ بِمَا كَانُواْ فِيهِ يَمۡتَرُونَ

Elçi melekler Lût'a şöyle dediler: "Korkma ey Lût! Biz sana, kavminin hakkında şüphe içinde oldukları helak edici azabı getirdik.'' info
التفاسير:

external-link copy
64 : 15

وَأَتَيۡنَٰكَ بِٱلۡحَقِّ وَإِنَّا لَصَٰدِقُونَ

Sana içinde bir şaka olmayan hakikati getirdik. Şüphesiz biz sana verdiğimiz haberde doğru söylüyoruz. info
التفاسير:

external-link copy
65 : 15

فَأَسۡرِ بِأَهۡلِكَ بِقِطۡعٖ مِّنَ ٱلَّيۡلِ وَٱتَّبِعۡ أَدۡبَٰرَهُمۡ وَلَا يَلۡتَفِتۡ مِنكُمۡ أَحَدٞ وَٱمۡضُواْ حَيۡثُ تُؤۡمَرُونَ

Gecenin bir bölümü geçtikten sonra aileni gönder ve sen de onların arkasından git. Sizlerden hiç kimse onların başına ne geldiğini görmek için arkasına da bakmasın. Allah’ın size gitmenizi emrettiği yere kadar da ilerleyin gidin. info
التفاسير:

external-link copy
66 : 15

وَقَضَيۡنَآ إِلَيۡهِ ذَٰلِكَ ٱلۡأَمۡرَ أَنَّ دَابِرَ هَٰٓؤُلَآءِ مَقۡطُوعٞ مُّصۡبِحِينَ

Lût -aleyhisselam-'a vahiy yoluyla takdir ettiğimiz şu durumu da öğrettik. Sabaha girdiklerinde (sabahladıklarında) o kavmin en sonuncusu da helak edilerek kökü kurutulacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
67 : 15

وَجَآءَ أَهۡلُ ٱلۡمَدِينَةِ يَسۡتَبۡشِرُونَ

Sedum halkı, Lût'un misafirleriyle çirkin fiili (erkeklerin erkekler ile yaptığı) yapma umuduyla sevinerek geldiler. info
التفاسير:

external-link copy
68 : 15

قَالَ إِنَّ هَٰٓؤُلَآءِ ضَيۡفِي فَلَا تَفۡضَحُونِ

Lût ise onlara şöyle dedi: "Bu topluluk benim misafirimdir. Onlara yapmak istediğiniz şeyle beni rezil rüsva etmeyin.'' info
التفاسير:

external-link copy
69 : 15

وَٱتَّقُواْ ٱللَّهَ وَلَا تُخۡزُونِ

"Bu çirkin ameli terk ederek Allah’tan korkun ve bu iğrenç davranışınızla beni küçük düşürmeyin.'' info
التفاسير:

external-link copy
70 : 15

قَالُوٓاْ أَوَلَمۡ نَنۡهَكَ عَنِ ٱلۡعَٰلَمِينَ

Kavmi ona şöyle dedi: "Biz sana herhangi bir kimseyi misafir etmeni yasaklamamış mıydık?'' info
التفاسير:
ߟߝߊߙߌ ߟߎ߫ ߢߊ߬ߕߣߐ ߘߏ߫ ߞߐߜߍ ߣߌ߲߬ ߞߊ߲߬:
• تعليم أدب الضيف بالتحية والسلام حين القدوم على الآخرين.
Başkalarına misafir olarak gidildiğinde kutlama ve selamlama adabı öğretilmiştir. info

• من أنعم الله عليه بالهداية والعلم العظيم لا سبيل له إلى القنوط من رحمة الله.
Allah’ın hidayet ve büyük bir ilimle nimetlendirdiği kimselerin, Allah’ın rahmetinden ümit kesmelerinin hiçbir yolu yoktur. info

• نهى الله تعالى لوطًا وأتباعه عن الالتفات أثناء نزول العذاب بقوم لوط حتى لا تأخذهم الشفقة عليهم.
Allah Teâlâ, Lût’a ve ona tabi olanlara, Lût kavmine azabın indiği esnada, onlara karşı merhamet ve acıma duygusu hissetmesinler diye dönüp bakmalarını yasakladı. info

• تصميم قوم لوط على ارتكاب الفاحشة مع هؤلاء الضيوف دليل على طمس فطرتهم، وشدة فحشهم.
Lût kavminin bu misafirlerle zina etmeyi tasarlaması, onların fıtratının bozulduğunun ve azgınlıklarının ne kadar kuvvetli olduğunun bir delilidir. info