വിശുദ്ധ ഖുർആൻ പരിഭാഷ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം)

പേജ് നമ്പർ:close

external-link copy
53 : 8

ذَٰلِكَ بِأَنَّ ٱللَّهَ لَمۡ يَكُ مُغَيِّرٗا نِّعۡمَةً أَنۡعَمَهَا عَلَىٰ قَوۡمٍ حَتَّىٰ يُغَيِّرُواْ مَا بِأَنفُسِهِمۡ وَأَنَّ ٱللَّهَ سَمِيعٌ عَلِيمٞ

Bu şiddetli cezalandırma, Yüce Allah'ın bir kavme katından nimet verdiği zaman, kendi nefislerinde bulunan iman, istikamet ve nimetlere şükretmek gibi iyi hasletleri, Allah'ı inkâr etmek, O'na isyan edip nimetlerine nankörlük etmek gibi kötü hasletler ile değiştirmedikçe Allah'ın onlardan nimetleri çekip almaması sebebiyledir. Şüphesiz Allah Teâlâ, kullarının sözlerini hakkıyla işiten ve yaptıklarını hakkıyla bilendir. Bu hususta hiçbir şey O'na gizli kalmaz. info
التفاسير:

external-link copy
54 : 8

كَدَأۡبِ ءَالِ فِرۡعَوۡنَ وَٱلَّذِينَ مِن قَبۡلِهِمۡۚ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِ رَبِّهِمۡ فَأَهۡلَكۡنَٰهُم بِذُنُوبِهِمۡ وَأَغۡرَقۡنَآ ءَالَ فِرۡعَوۡنَۚ وَكُلّٞ كَانُواْ ظَٰلِمِينَ

Evet bu kâfirlerin durumu, bunlar gibi Allah'ı inkâr eden Firavun ailesi ve onlardan önce yalanlayan diğer ümmetlerin durumuna benzer. Onlar, Rablerinin ayetlerini yalanlamışlardı. Allah Teâlâ da onları işledikleri günahlarından ötürü helak etmişti. Firavun ailesi ve ondan önceki ümmetlerin hepsi Allah'ı inkâr etmeleri ve O'na ortak koşmaları sebebi ile zalimler idiler. Bundan dolayı Allah -Subhânehu ve Teâlâ-'nın cezalandırmasını hak ettiler. Yüce Allah da onların üzerine cezasını indiriverdi. info
التفاسير:

external-link copy
55 : 8

إِنَّ شَرَّ ٱلدَّوَآبِّ عِندَ ٱللَّهِ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ فَهُمۡ لَا يُؤۡمِنُونَ

Yeryüzünde yürüyen canlıların en kötüsü Allah'a ve resulüne iman etmeyip kâfir olan kimselerdir. Onlara bütün deliller gelmiş olsa da küfürlerinde ısrar ettikleri için iman etmezler. Hidayete vesile olan akıl, işitme ve görme gibi vesileler boşa çıkmış ve gerektiği gibi işlevini yerine getirememiştir. info
التفاسير:

external-link copy
56 : 8

ٱلَّذِينَ عَٰهَدتَّ مِنۡهُمۡ ثُمَّ يَنقُضُونَ عَهۡدَهُمۡ فِي كُلِّ مَرَّةٖ وَهُمۡ لَا يَتَّقُونَ

-Kureyzaoğulları gibi- kendileriyle anlaşmalar ve sözleşmeler yaptığın kimseler, her defasında anlaşmayı bozarlar. Onlar Allah'tan korkmazlar ve ahitlerini (sözlerini) yerine getirmezler. Kendilerinden alınan sözlere de bağlı kalmazlar. info
التفاسير:

external-link copy
57 : 8

فَإِمَّا تَثۡقَفَنَّهُمۡ فِي ٱلۡحَرۡبِ فَشَرِّدۡ بِهِم مَّنۡ خَلۡفَهُمۡ لَعَلَّهُمۡ يَذَّكَّرُونَ

-Ey Peygamber!- Ahitlerini bozan böyle kimselerle savaşta karşılaşırsan onları en şiddetli şekilde cezalandır ki, bunu diğerleri de işitsin. Olur ki onların bu durumundan ibret alırlar da sana karşı savaşmaktan korkarlar ve bu durum senin düşmanlarına karşı da bir gösteriş ve üstünlük olur. info
التفاسير:

external-link copy
58 : 8

وَإِمَّا تَخَافَنَّ مِن قَوۡمٍ خِيَانَةٗ فَٱنۢبِذۡ إِلَيۡهِمۡ عَلَىٰ سَوَآءٍۚ إِنَّ ٱللَّهَ لَا يُحِبُّ ٱلۡخَآئِنِينَ

-Ey Peygamber!- Eğer kendileri ile anlaşma yaptığın (ahitleştiğin) bir kavmin sana beliren ipucundan dolayı anlaşmayı bozmasından ve seni aldatmasından korkarsan, sen de bu durumda onlarla yaptığın anlaşmayı bozacağını kendilerine bildir. Böylece seninle birlikte onlar da bunu bilsinler. Sakın, haber vermeden önce onlara baskın yapma. Çünkü aniden saldırmak hıyanettir. Allah Teâlâ, hainleri sevmez. Bilakis Yüce Allah, hainlerden nefret eder. Bu yüzden sen de hainlik etmekten (aldatmaktan) sakın. info
التفاسير:

external-link copy
59 : 8

وَلَا يَحۡسَبَنَّ ٱلَّذِينَ كَفَرُواْ سَبَقُوٓاْۚ إِنَّهُمۡ لَا يُعۡجِزُونَ

Kâfirler, Yüce Allah'ın cezalandırmasından kurtulup kaçtıklarını zannetmesinler. Onlar kesinlikle O'ndan kurtulamazlar ve O'nun cezalandırmasından kaçamazlar. Bilakis O (Allah), onları yakalayacaktır ve onlara ulaşacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
60 : 8

وَأَعِدُّواْ لَهُم مَّا ٱسۡتَطَعۡتُم مِّن قُوَّةٖ وَمِن رِّبَاطِ ٱلۡخَيۡلِ تُرۡهِبُونَ بِهِۦ عَدُوَّ ٱللَّهِ وَعَدُوَّكُمۡ وَءَاخَرِينَ مِن دُونِهِمۡ لَا تَعۡلَمُونَهُمُ ٱللَّهُ يَعۡلَمُهُمۡۚ وَمَا تُنفِقُواْ مِن شَيۡءٖ فِي سَبِيلِ ٱللَّهِ يُوَفَّ إِلَيۡكُمۡ وَأَنتُمۡ لَا تُظۡلَمُونَ

-Ey Müminler!- Sizler de Allah yolunda gücünüz yettiği kadar kuvvet ve ok gibi donanım, mühimmat ve atlarınızı da hazırlayın ki bununla kâfirlerden size kötülük etmek için fırsat bekleyen Allah'ın düşmanlarını, sizin düşmanlarınızı ve sizin bilmediğiniz diğer toplulukları korkutun. Sizler, onları ve onların sizlere karşı içlerinde gizledikleri düşmanlıkları bilmezsiniz. Onları ve onların içlerinde gizlediklerini sadece Yüce Allah bilir. Dünyada sizler mallardan az ya da çok neyi infak ederseniz Allah Teâlâ, bunun karşılığını verecektir. Ahirette ise bunun sevabını size tam olarak eksiksiz bir şekilde verecektir. Bundan dolayı O'nun yolunda infak etmekte acele edin. info
التفاسير:

external-link copy
61 : 8

۞ وَإِن جَنَحُواْ لِلسَّلۡمِ فَٱجۡنَحۡ لَهَا وَتَوَكَّلۡ عَلَى ٱللَّهِۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلسَّمِيعُ ٱلۡعَلِيمُ

-Ey Peygamber!- Eğer barışa ve seninle savaşmayı terk etmeye yönelirlerse sen de onlarla anlaşmaya yönel ve Yüce Allah'a tevekkül edip güven. O, seni asla yardımsız bırakmaz. Şüphesiz O, onların sözlerini hakkıyla işiten, onların niyetlerini ve fiillerini hakkıyla bilendir. info
التفاسير:
ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:
• من فوائد العقوبات والحدود المرتبة على المعاصي أنها سبب لازدجار من لم يعمل المعاصي، كما أنها زجر لمن عملها ألا يعاودها.
Günahlara karşılık olarak uygulanan cezaların ve hadlerin faydalarından biri de cezaların, günah işleyen kimsenin tekrar günah işlemesi halinde caydırıcı olmasıdır. Ayrıca günah işlemeyen kimseler için de engelleyici bir etkendir. info

• من أخلاق المؤمنين الوفاء بالعهد مع المعاهدين، إلا إن وُجِدت منهم الخيانة المحققة.
Müminlerin ahlaki özelliklerinden biri de, onların anlaşma (sözleşme) yaptıkları kimselerle olan anlaşmalarını onlar tarafından bir aldatma (anlaşmayı bozma) gerçekleşmedikçe yerine getirmeleridir. info

• يجب على المسلمين الاستعداد بكل ما يحقق الإرهاب للعدو من أصناف الأسلحة والرأي والسياسة.
Düşmanlarının kendilerinden korkmalarını gerçekleştirecek olan silah, strateji ve siyaset türünden her türlü hazırlığı yapmaları Müslümanların üzerine gerekli olan bir görevdir. info

• جواز السلم مع العدو إذا كان فيه مصلحة للمسلمين.
Müslümanlar için fayda olması durumunda düşmanlar ile barış yapmanın caiz olduğu beyan edilmiştir. info