വിശുദ്ധ ഖുർആൻ പരിഭാഷ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം)

പേജ് നമ്പർ:close

external-link copy
7 : 54

خُشَّعًا أَبۡصَٰرُهُمۡ يَخۡرُجُونَ مِنَ ٱلۡأَجۡدَاثِ كَأَنَّهُمۡ جَرَادٞ مُّنتَشِرٞ

Bakışları zelildir. Kabirlerinden çıkarak etrafa dağılmış çekirgeler gibi hesaplarının görülmesi için bir toplanma yerine giderler. info
التفاسير:

external-link copy
8 : 54

مُّهۡطِعِينَ إِلَى ٱلدَّاعِۖ يَقُولُ ٱلۡكَٰفِرُونَ هَٰذَا يَوۡمٌ عَسِرٞ

O toplanma yerine çağıran davetçiye hızla koşarken kâfirler şöyle derler: "İçinde barındırdığı şiddet ve dehşet verici olaylardan dolayı bu gerçekten zor bir gündür." info
التفاسير:

external-link copy
9 : 54

۞ كَذَّبَتۡ قَبۡلَهُمۡ قَوۡمُ نُوحٖ فَكَذَّبُواْ عَبۡدَنَا وَقَالُواْ مَجۡنُونٞ وَٱزۡدُجِرَ

-Ey Resul!- Bunlar senin davetini yalanlamadan önce Nuh'un kavmi de yalanladı. Kulumuz Nuh -aleyhisselam-'ı onlara gönderdiğimiz zaman da yalanladılar. Onun hakkında şöyle dediler: "O delidir. Eğer onları davet etmeyi bırakmazsa; çeşitli küfür, sövme ve tehditler ile onu azarlayıp kovun." info
التفاسير:

external-link copy
10 : 54

فَدَعَا رَبَّهُۥٓ أَنِّي مَغۡلُوبٞ فَٱنتَصِرۡ

Nuh -aleyhisselam- şöyle söyleyerek Rabbine dua etti: "Kavmim bana galip geldi ve bana icabet etmedi. Onlara indireceğin bir ceza/azap ile bana yardım et." info
التفاسير:

external-link copy
11 : 54

فَفَتَحۡنَآ أَبۡوَٰبَ ٱلسَّمَآءِ بِمَآءٖ مُّنۡهَمِرٖ

Bunun üzerine biz de göğün kapılarını aralıksız bolca akan sularla açtık. info
التفاسير:

external-link copy
12 : 54

وَفَجَّرۡنَا ٱلۡأَرۡضَ عُيُونٗا فَٱلۡتَقَى ٱلۡمَآءُ عَلَىٰٓ أَمۡرٖ قَدۡ قُدِرَ

Yeryüzünü yardık ve içinden sular fışkıran pınarlar haline getirdik. Yüce Allah'ın ezelde takdir ettiği üzere gökten inen su ile yerden çıkan su bir araya gelerek birleşti. Yüce Allah'ın kurtardıkları hariç bütün herkes boğuldu. info
التفاسير:

external-link copy
13 : 54

وَحَمَلۡنَٰهُ عَلَىٰ ذَاتِ أَلۡوَٰحٖ وَدُسُرٖ

Biz Nuh'u çivilerle perçinli levhalardan oluşan gemiye bindirdik. Onu ve yanındakileri boğulmaktan kurtardık. info
التفاسير:

external-link copy
14 : 54

تَجۡرِي بِأَعۡيُنِنَا جَزَآءٗ لِّمَن كَانَ كُفِرَ

Gemi hırçın dalgalar içinde gözetimimiz ve korumamız altında akıp gidiyordu. Bunu kavminin kendisini yalanladığı ve Allah'ın katından getirdiğini inkâr eden kişilere karşı Nuh'a yardım etmek için yaptık. info
التفاسير:

external-link copy
15 : 54

وَلَقَد تَّرَكۡنَٰهَآ ءَايَةٗ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ

Kendilerini cezalandırdığımız bu azabı öğüt ve ibret olması için bıraktık. Bundan düşünüp öğüt alan var mıdır? info
التفاسير:

external-link copy
16 : 54

فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ

Yalanlayanlar için azabım nasılmış gördüler! Ve onları helak etmek için uyarım nasılmış onu da gördüler! info
التفاسير:

external-link copy
17 : 54

وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ

Muhakkak ki biz Kur'an'ı, ibret ve öğüt almak için kolaylaştırdık. Onda bulunan ibret ve öğütten ibret alan var mı? info
التفاسير:

external-link copy
18 : 54

كَذَّبَتۡ عَادٞ فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ

Âd kavmi peygamberleri Hûd -aleyhisselam-'ı yalanladı. -Ey Mekke Halkı!- Onlara olan azabım nasılmış bir düşünün! Onların azabı ile başkalarını uyarmam nasılmış? info
التفاسير:

external-link copy
19 : 54

إِنَّآ أَرۡسَلۡنَا عَلَيۡهِمۡ رِيحٗا صَرۡصَرٗا فِي يَوۡمِ نَحۡسٖ مُّسۡتَمِرّٖ

Biz, onların üzerine soğuk, şiddetli olan bir rüzgârı kesintisiz bir şekilde kötü ve uğursuz gördükleri günde cehenneme ulaşana kadar gönderdik. info
التفاسير:

external-link copy
20 : 54

تَنزِعُ ٱلنَّاسَ كَأَنَّهُمۡ أَعۡجَازُ نَخۡلٖ مُّنقَعِرٖ

İnsanları yerden söküp, onları başları üzerine atıyordu. Sanki onlar yerinden sökülmüş hurma kütükleri gibiydiler. info
التفاسير:

external-link copy
21 : 54

فَكَيۡفَ كَانَ عَذَابِي وَنُذُرِ

-Ey Mekke Halkı!- Onlara olan azabım nasılmış bir düşünün! Onların azabı ile başkalarını uyarmam nasılmış? info
التفاسير:

external-link copy
22 : 54

وَلَقَدۡ يَسَّرۡنَا ٱلۡقُرۡءَانَ لِلذِّكۡرِ فَهَلۡ مِن مُّدَّكِرٖ

Muhakkak ki biz, Kur'an'ı hatırlayıp öğüt almak için kolaylaştırdık. Onda bulunan ibret ve öğütten ibret alan var mı? info
التفاسير:

external-link copy
23 : 54

كَذَّبَتۡ ثَمُودُ بِٱلنُّذُرِ

Semûd kavmi kendilerini uyaran resulleri Salih -aleyhisselam-'ı yalanladı. info
التفاسير:

external-link copy
24 : 54

فَقَالُوٓاْ أَبَشَرٗا مِّنَّا وَٰحِدٗا نَّتَّبِعُهُۥٓ إِنَّآ إِذٗا لَّفِي ضَلَٰلٖ وَسُعُرٍ

Kınayarak şöyle dediler: "Bizim gibi bir beşere mi tabi olalım? Eğer biz bu durumda ona tabi olursak; doğrudan uzak, sapmış ve sıkıntıda oluruz." info
التفاسير:

external-link copy
25 : 54

أَءُلۡقِيَ ٱلذِّكۡرُ عَلَيۡهِ مِنۢ بَيۡنِنَا بَلۡ هُوَ كَذَّابٌ أَشِرٞ

"Aramızdan sadece özel olarak tek ona mı vahiy indirildi? Hayır, o kibirli bir yalancıdır." info
التفاسير:

external-link copy
26 : 54

سَيَعۡلَمُونَ غَدٗا مَّنِ ٱلۡكَذَّابُ ٱلۡأَشِرُ

Kıyamet günü Salih'in mi yoksa onların mı zorba yalancı olduğunu görecekler. info
التفاسير:

external-link copy
27 : 54

إِنَّا مُرۡسِلُواْ ٱلنَّاقَةِ فِتۡنَةٗ لَّهُمۡ فَٱرۡتَقِبۡهُمۡ وَٱصۡطَبِرۡ

Şüphesiz biz dişi deveyi kayadan çıkaracağız ve onu imtihan olması için onlara göndereceğiz. -Ey Salih!- Ona (dişi deveye) ne yapacaklarını ve onlara ne olacağını gözet. Onların eziyetlerine sabret. info
التفاسير:
ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:
• مشروعية الدعاء على الكافر المصرّ على كفره.
Küfründe ısrar eden kâfire beddua etmek meşrudur. info

• إهلاك المكذبين وإنجاء المؤمنين سُنَّة إلهية.
Yalanlayanların helak edilmesi ve iman edenlerin kurtarılması ilahi bir sünnettir. info

• تيسير القرآن للحفظ وللتذكر والاتعاظ.
Kur'an; ezberlenmek, hatırlayıp öğüt almak için kolaylaştırılmıştır. info