വിശുദ്ധ ഖുർആൻ പരിഭാഷ - അൽ മുഖ്തസ്വർ ഫീ തഫ്സീറിൽ ഖുർആനിൽ കരീം (തുർകി വിവർത്തനം)

പേജ് നമ്പർ:close

external-link copy
77 : 19

أَفَرَءَيۡتَ ٱلَّذِي كَفَرَ بِـَٔايَٰتِنَا وَقَالَ لَأُوتَيَنَّ مَالٗا وَوَلَدًا

-Ey Resul!- Delillerimiz ve tehdidimiz hakkında kâfir olup: "Ben ölüp yeniden diriltildiğimde bana çok mal ve evlat verilecek!" diyen kimseyi gördün mü? info
التفاسير:

external-link copy
78 : 19

أَطَّلَعَ ٱلۡغَيۡبَ أَمِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحۡمَٰنِ عَهۡدٗا

O gaybı bildi de elinde bir kanıt olduğu için mi böyle söyledi? Yoksa Rabbinden kendisini cennete girdireceğine, mal ve evlat verileceğine dair bir söz mü aldı? info
التفاسير:

external-link copy
79 : 19

كَلَّاۚ سَنَكۡتُبُ مَا يَقُولُ وَنَمُدُّ لَهُۥ مِنَ ٱلۡعَذَابِ مَدّٗا

İş onun iddia ettiği gibi değildir. Onun söylediklerini de yaptıklarını da yazacağız. Batıl bir iddiada bulunduğu için azabına azap katacağız. info
التفاسير:

external-link copy
80 : 19

وَنَرِثُهُۥ مَا يَقُولُ وَيَأۡتِينَا فَرۡدٗا

Biz onu helak ettikten sonra bıraktığı malının ve evlatlarının mirasçısı olacağız. Kıyamet günü keyif sürdüğü malı ve makamı kendisinden alınmış bir şekilde tek başına bize gelecektir. info
التفاسير:

external-link copy
81 : 19

وَٱتَّخَذُواْ مِن دُونِ ٱللَّهِ ءَالِهَةٗ لِّيَكُونُواْ لَهُمۡ عِزّٗا

Kendilerine yardım edip destekçi olsunlar diye müşrikler, Allah'tan başka ilahlar edindiler. info
التفاسير:

external-link copy
82 : 19

كَلَّاۚ سَيَكۡفُرُونَ بِعِبَادَتِهِمۡ وَيَكُونُونَ عَلَيۡهِمۡ ضِدًّا

İş onların iddia ettiği gibi değildir. Allah'tan başka ibadet ettikleri bu ilahları, kıyamet günü müşriklerin kendilerine yaptığı ibadeti inkâr edecek, onlardan uzak olacaklar ve onların düşmanı olacaklardır. info
التفاسير:

external-link copy
83 : 19

أَلَمۡ تَرَ أَنَّآ أَرۡسَلۡنَا ٱلشَّيَٰطِينَ عَلَى ٱلۡكَٰفِرِينَ تَؤُزُّهُمۡ أَزّٗا

-Ey Resul!- Şeytanları kâfirlere gönderdiğimizi bilmez misin? Onları kâfirlere musallat ettik. Böylece onları günah işlemeye kışkırtıp, Allah'ın dininden uzaklaştırmak için harekete geçirdiler. info
التفاسير:

external-link copy
84 : 19

فَلَا تَعۡجَلۡ عَلَيۡهِمۡۖ إِنَّمَا نَعُدُّ لَهُمۡ عَدّٗا

-Ey Resul!- Onların helak edilmelerini Allah Teâlâ'dan istemede aceleci davranma. Biz onların günlerini sayıyor ve onlara verilen müddet bittiğinde hak ettikleri cezayı vereceğiz. info
التفاسير:

external-link copy
85 : 19

يَوۡمَ نَحۡشُرُ ٱلۡمُتَّقِينَ إِلَى ٱلرَّحۡمَٰنِ وَفۡدٗا

-Ey Rasûl!- Rablerinin emirlerini yerine getirip yasaklarından sakınan müttakileri, kıyamet günü ikram edilip hürmet edilen konuklar olarak Rablerinin huzurunda toplayacağımız günü hatırla. info
التفاسير:

external-link copy
86 : 19

وَنَسُوقُ ٱلۡمُجۡرِمِينَ إِلَىٰ جَهَنَّمَ وِرۡدٗا

Günahkârları ise susamış oldukları halde cehenneme süreriz. info
التفاسير:

external-link copy
87 : 19

لَّا يَمۡلِكُونَ ٱلشَّفَٰعَةَ إِلَّا مَنِ ٱتَّخَذَ عِندَ ٱلرَّحۡمَٰنِ عَهۡدٗا

Kâfirler kıyamet gününde birbirlerine şefaat etme yetkisine sahip olamayacaklar. Ancak dünyada Allah'a ve resullerine iman etmelerinden dolayı kendilerine söz verilenlere bu yetki verilecektir. info
التفاسير:

external-link copy
88 : 19

وَقَالُواْ ٱتَّخَذَ ٱلرَّحۡمَٰنُ وَلَدٗا

Yahudiler, Hristiyanlar ve bazı müşrikler: "Rahman, çocuk edindi." dediler. info
التفاسير:

external-link copy
89 : 19

لَّقَدۡ جِئۡتُمۡ شَيۡـًٔا إِدّٗا

- Ey bu sözü söyleyenler!- Çok büyük bir şey ile geldiniz. info
التفاسير:

external-link copy
90 : 19

تَكَادُ ٱلسَّمَٰوَٰتُ يَتَفَطَّرۡنَ مِنۡهُ وَتَنشَقُّ ٱلۡأَرۡضُ وَتَخِرُّ ٱلۡجِبَالُ هَدًّا

Bu kötü sözden dolayı neredeyse gök parçalanacak, yer yarılacak ve dağlar yıkılıp yerle bir olacaktı. info
التفاسير:

external-link copy
91 : 19

أَن دَعَوۡاْ لِلرَّحۡمَٰنِ وَلَدٗا

Bunların hepsi Rahman'a çocuk isnat etmelerinden dolayıdır. Allah Teâlâ onların bu söylediklerinin ötesindedir, yücedir. info
التفاسير:

external-link copy
92 : 19

وَمَا يَنۢبَغِي لِلرَّحۡمَٰنِ أَن يَتَّخِذَ وَلَدًا

Bundan münezzeh olduğu için Rahman'ın çocuk edinmesi O'na yakışmaz info
التفاسير:

external-link copy
93 : 19

إِن كُلُّ مَن فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ وَٱلۡأَرۡضِ إِلَّآ ءَاتِي ٱلرَّحۡمَٰنِ عَبۡدٗا

Göklerde ve yerde bulunan melek, insan ve cinlerden herkes kıyamet günü boyun eğerek Rabbinin huzuruna gelecektir. info
التفاسير:

external-link copy
94 : 19

لَّقَدۡ أَحۡصَىٰهُمۡ وَعَدَّهُمۡ عَدّٗا

Allah Teâlâ, onları ilmiyle kuşatmış ve tek tek saymıştır. Onlar ile alakalı hiçbir şey O'na gizli kalmaz. info
التفاسير:

external-link copy
95 : 19

وَكُلُّهُمۡ ءَاتِيهِ يَوۡمَ ٱلۡقِيَٰمَةِ فَرۡدًا

Onlardan her biri kıyamet günü malı ve kendisine yardım edecek birisi olmadan tek başına gelecektir. info
التفاسير:
ഈ പേജിലെ ആയത്തുകളിൽ നിന്നുള്ള പാഠങ്ങൾ:
• تدل الآيات على سخف الكافر وسَذَاجة تفكيره، وتَمَنِّيه الأماني المعسولة، وهو سيجد نقيضها تمامًا في عالم الآخرة.
Ayetler kâfirin akılsızlığına ve düşüncesindeki saflığına ve tatlı hayaller içinde olduklarına delalet etmektedir. O, ahiret hayatında bunun tam tersini bulacaktır. info

• سلَّط الله الشياطين على الكافرين بالإغواء والإغراء بالشر، والإخراج من الطاعة إلى المعصية.
Allah Teâlâ, kötülük ile kışkırtıp aldatmaları ve itaatten çıkarıp günahlara sürüklemeleri için şeytanları, kâfirlerin üzerine musallat etmiştir. info

• أهل الفضل والعلم والصلاح يشفعون بإذن الله يوم القيامة.
İlim, fazilet ve takva sahipleri Allah'ın izniyle kıyamet gününde şefaat edeceklerdir. info