ಪವಿತ್ರ ಕುರ್ಆನ್ ಅರ್ಥಾನುವಾದ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ - ಡಾ. ಅಲಿ ಒಜೆಕ್ ಹಾಗೂ ಇತರರು
Sûretu'l-İnfitâr
1
:
82
إِذَا ٱلسَّمَآءُ ٱنفَطَرَتۡ
Gökyüzü yarıldığı zaman,
التفاسير:
2
:
82
وَإِذَا ٱلۡكَوَاكِبُ ٱنتَثَرَتۡ
yıldızlar döküldüğü zaman,
التفاسير:
3
:
82
وَإِذَا ٱلۡبِحَارُ فُجِّرَتۡ
denizler birbirine katıldığı zaman,
التفاسير:
4
:
82
وَإِذَا ٱلۡقُبُورُ بُعۡثِرَتۡ
kabirlerin içindekiler dışarı çıkarıldığı zaman,
التفاسير:
5
:
82
عَلِمَتۡ نَفۡسٞ مَّا قَدَّمَتۡ وَأَخَّرَتۡ
insanoğlu (yapıp) gönderdiklerini ve (yapamayıp) geride bıraktıklarını bir bir anlar.
التفاسير:
6
:
82
يَٰٓأَيُّهَا ٱلۡإِنسَٰنُ مَا غَرَّكَ بِرَبِّكَ ٱلۡكَرِيمِ
Ey insan! İhsanı bol Rabbine karşı seni aldatan nedir?
التفاسير:
7
:
82
ٱلَّذِي خَلَقَكَ فَسَوَّىٰكَ فَعَدَلَكَ
Seni yaratıp seni düzgün ve dengeli kılan,
التفاسير:
8
:
82
فِيٓ أَيِّ صُورَةٖ مَّا شَآءَ رَكَّبَكَ
seni istediği bir şekilde birleştiren,
التفاسير:
9
:
82
كَلَّا بَلۡ تُكَذِّبُونَ بِٱلدِّينِ
Hayır! Bütün bunlara rağmen siz yine de dini yalanlıyorsunuz.
التفاسير:
10
:
82
وَإِنَّ عَلَيۡكُمۡ لَحَٰفِظِينَ
Şunu iyi bilin ki üzerinizde bekçiler,
التفاسير:
11
:
82
كِرَامٗا كَٰتِبِينَ
değerli yazıcılar vardır,
التفاسير:
12
:
82
يَعۡلَمُونَ مَا تَفۡعَلُونَ
onlar, yapmakta olduklarınızı bilirler.
التفاسير:
13
:
82
إِنَّ ٱلۡأَبۡرَارَ لَفِي نَعِيمٖ
İyiler muhakkak cennette,
التفاسير:
14
:
82
وَإِنَّ ٱلۡفُجَّارَ لَفِي جَحِيمٖ
kötüler de cehennemdedirler.
التفاسير:
15
:
82
يَصۡلَوۡنَهَا يَوۡمَ ٱلدِّينِ
Ceza gününde oraya girerler.
التفاسير:
16
:
82
وَمَا هُمۡ عَنۡهَا بِغَآئِبِينَ
Onlar (kâfirler) oradan bir daha da ayrılmazlar.
التفاسير:
17
:
82
وَمَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ
Ceza günü nedir bilir misin?
التفاسير:
18
:
82
ثُمَّ مَآ أَدۡرَىٰكَ مَا يَوۡمُ ٱلدِّينِ
Nedir acaba o ceza günü?
التفاسير:
19
:
82
يَوۡمَ لَا تَمۡلِكُ نَفۡسٞ لِّنَفۡسٖ شَيۡـٔٗاۖ وَٱلۡأَمۡرُ يَوۡمَئِذٖ لِّلَّهِ
O gün hiçbir kimse başkası için bir şey yapamaz. O gün iş Allah'a kalmıştır.
التفاسير:
