ಪವಿತ್ರ ಕುರ್‌ಆನ್ ಅರ್ಥಾನುವಾದ - ಅಲ್-ಮುಖ್ತಸರ್ ಫಿ ತಫ್ಸೀರಿಲ್ ಕುರ್‌ಆನಿಲ್ ಕರೀಮ್ - ತುರ್ಕಿ ಅನುವಾದ

Sûretu'l-Ğâşiye

ಅಧ್ಯಾಯದ ಉದ್ದೇಶಗಳು:
التذكير بالآخرة وما فيها من الثواب والعقاب، والنظر في براهين قدرة الله.
Ahiret ve orada bulunan mükâfatlar ve cezalar hatırlatılmış, Allah'ın kudretinin delillerine bakılması hususunda öğüt verilmiştir. info

external-link copy
1 : 88

هَلۡ أَتَىٰكَ حَدِيثُ ٱلۡغَٰشِيَةِ

-Ey Peygamber!- Dehşeti ile bütün insanları kuşatan kıyametin haberi sana geldi mi? info
التفاسير:

external-link copy
2 : 88

وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٍ خَٰشِعَةٌ

İnsanlar, kıyamet günü ya bedbaht ya da bahtiyar olacaklardır. Bedbaht olanların yüzleri zelil ve korkmuş olacaktır. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 88

عَامِلَةٞ نَّاصِبَةٞ

Onları çeken zincirlerden ve bağlandıkları prangalardan dolayı yorulup bitkin düşmüştürler. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 88

تَصۡلَىٰ نَارًا حَامِيَةٗ

O yüzler, sıcaklığının ızdırabını çekecekleri çok sıcak olan ateşe gireceklerdir. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 88

تُسۡقَىٰ مِنۡ عَيۡنٍ ءَانِيَةٖ

Onlara, suyunun sıcaklığı çok aşırı olan bir pınardan su verilecek. info
التفاسير:

external-link copy
6 : 88

لَّيۡسَ لَهُمۡ طَعَامٌ إِلَّا مِن ضَرِيعٖ

Onlara, en pis yemekler ve kuruduğu zaman zehirli bir hal alan Şibrik adında çok kötü kokulu bitkilerden başka bir yemek verilmeyecektir. info
التفاسير:

external-link copy
7 : 88

لَّا يُسۡمِنُ وَلَا يُغۡنِي مِن جُوعٖ

O kendisini yiyen kimseyi beslemediği gibi açlığını da gidermez. info
التفاسير:

external-link copy
8 : 88

وُجُوهٞ يَوۡمَئِذٖ نَّاعِمَةٞ

Ve o gün karşılaştıkları nimetlerden dolayı bahtiyar olan kimselerin yüzleri de nimet ve mutluluk içinde sevinçlidir. info
التفاسير:

external-link copy
9 : 88

لِّسَعۡيِهَا رَاضِيَةٞ

Dünyada işlediği salih amellerinden razıdır. Muhakkak ki yaptığı amellerinin mükâfatını kendisi için birikmiş olarak misliyle bulmuştur. info
التفاسير:

external-link copy
10 : 88

فِي جَنَّةٍ عَالِيَةٖ

Yeri ve değeri yüksek olan cennettedirler. info
التفاسير:

external-link copy
11 : 88

لَّا تَسۡمَعُ فِيهَا لَٰغِيَةٗ

Cennette haram olan sözler bir kenara, batıl ve boş olan bir söz dahi işitmezler. info
التفاسير:

external-link copy
12 : 88

فِيهَا عَيۡنٞ جَارِيَةٞ

Bu cennetin içinde, cennet ehlinin dilediği yerden akıttıkları ve istedikleri gibi kullandıkları akıcı pınarlar vardır. info
التفاسير:

external-link copy
13 : 88

فِيهَا سُرُرٞ مَّرۡفُوعَةٞ

Orada yüksek tahtlar/döşekler vardır. info
التفاسير:

external-link copy
14 : 88

وَأَكۡوَابٞ مَّوۡضُوعَةٞ

İçmek için hazırlanıp, yerleştirilmiş kadehler vardır. info
التفاسير:

external-link copy
15 : 88

وَنَمَارِقُ مَصۡفُوفَةٞ

Ve içinde birbiri ardınca dizilmiş yastıklar vardır. info
التفاسير:

external-link copy
16 : 88

وَزَرَابِيُّ مَبۡثُوثَةٌ

Orada, her yere yayılıp serilmiş birçok kilimler vardır. info
التفاسير:

external-link copy
17 : 88

أَفَلَا يَنظُرُونَ إِلَى ٱلۡإِبِلِ كَيۡفَ خُلِقَتۡ

Allah’ın deveyi nasıl yarattığına ve âdemoğlunun hizmetine sunduğuna düşünerek bakmazlar mı? info
التفاسير:

external-link copy
18 : 88

وَإِلَى ٱلسَّمَآءِ كَيۡفَ رُفِعَتۡ

Ve gökyüzünün nasıl yükseltildiğine, böylece üzerlerine düşmeyen korunaklı bir çatı olduğuna bakmazlar mı? info
التفاسير:

external-link copy
19 : 88

وَإِلَى ٱلۡجِبَالِ كَيۡفَ نُصِبَتۡ

Ve dağları nasıl diktiğine, insanların sarsılmamaları için onlarla nasıl sabit kılındığına bakmazlar mı? info
التفاسير:

external-link copy
20 : 88

وَإِلَى ٱلۡأَرۡضِ كَيۡفَ سُطِحَتۡ

Ve yeryüzünü nasıl yaydığına, insanların üzerinde karar kılmaları için onu nasıl hazır kıldığına bakmazlar mı? info
التفاسير:

external-link copy
21 : 88

فَذَكِّرۡ إِنَّمَآ أَنتَ مُذَكِّرٞ

-Ey Peygamber!- Sen onlara nasihat et ve Allah’ın azabından korkut! Şüphesiz sen, ancak nasihat edersin. Senden yalnızca onlara öğüt vermen istenir. Fakat iman etmeye muvaffak kılınmaları yalnızca Allah Teâlâ’nın elindedir. info
التفاسير:

external-link copy
22 : 88

لَّسۡتَ عَلَيۡهِم بِمُصَيۡطِرٍ

Sen onların üzerinde iman etmeleri için kendilerine zorbaca davranan biri değilsin. info
التفاسير:
ಈ ಪುಟದಲ್ಲಿರುವ ಶ್ಲೋಕಗಳ ಉಪಯೋಗಗಳು:
• أهمية تطهير النفس من الخبائث الظاهرة والباطنة.
İnsanın açık ve gizli bütün pisliklerden arınmasının önemi anlatılmıştır. info

• الاستدلال بالمخلوقات على وجود الخالق وعظمته.
Yaratılmış olan mahlukat ile yaratıcının varlığına ve O'nun azametine delil getirilmiştir. info

• مهمة الداعية الدعوة، لا حمل الناس على الهداية؛ لأن الهداية بيد الله.
Davetçinin görevi yalnızca davet etmektir. Yoksa insanları zorla hidayete erdirmek değildir. Çünkü hidayet yalnızca Allah’ın elindedir. info