ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

លេខ​ទំព័រ:close

external-link copy
144 : 7

قَالَ يَٰمُوسَىٰٓ إِنِّي ٱصۡطَفَيۡتُكَ عَلَى ٱلنَّاسِ بِرِسَٰلَٰتِي وَبِكَلَٰمِي فَخُذۡ مَآ ءَاتَيۡتُكَ وَكُن مِّنَ ٱلشَّٰكِرِينَ

Allah, Musa'ya: "Ey Musa! Şüphesiz ben seni insanlara risaletlerim ile seçip gönderdiğim zaman insanlara üstün kıldım. Vasıtasız seninle konuşmamla seni faziletli kıldım. Sana bahsetmiş olduğum bu üstün şeref ve kıymeti al ve sana verilen bu büyük hediyeden dolayı Allah'a şükredenlerden ol!" dedi. info
التفاسير:

external-link copy
145 : 7

وَكَتَبۡنَا لَهُۥ فِي ٱلۡأَلۡوَاحِ مِن كُلِّ شَيۡءٖ مَّوۡعِظَةٗ وَتَفۡصِيلٗا لِّكُلِّ شَيۡءٖ فَخُذۡهَا بِقُوَّةٖ وَأۡمُرۡ قَوۡمَكَ يَأۡخُذُواْ بِأَحۡسَنِهَاۚ سَأُوْرِيكُمۡ دَارَ ٱلۡفَٰسِقِينَ

Biz Musa'ya tahtada veya başka levhalarda İsrailoğulları'nın din ve dünyaları ile ilgili ihtiyaç duydukları her şeyi, açıklanmaya ihtiyaç duyulan hükümleri açıklayarak onlardan öğüt almak isteyenler için bir öğüt olarak yazdık. "Ey Musa! Bu Tevrat’ı ciddiyet, özen ve sebatla al. Kavmin İsrailoğulları'na da onu en güzel şekilde almalarını emret. Zira emredilenleri en güzel şekliyle yapmak karşılığında bol sevap verilen davranışlardan birisidir. Emirlerime muhalefet edip, itaatimin dışına çıkan ve ardından helak ve hüsrana ulaşacak olan kimselerin akıbetlerini size yakında göstereceğim." info
التفاسير:

external-link copy
146 : 7

سَأَصۡرِفُ عَنۡ ءَايَٰتِيَ ٱلَّذِينَ يَتَكَبَّرُونَ فِي ٱلۡأَرۡضِ بِغَيۡرِ ٱلۡحَقِّ وَإِن يَرَوۡاْ كُلَّ ءَايَةٖ لَّا يُؤۡمِنُواْ بِهَا وَإِن يَرَوۡاْ سَبِيلَ ٱلرُّشۡدِ لَا يَتَّخِذُوهُ سَبِيلٗا وَإِن يَرَوۡاْ سَبِيلَ ٱلۡغَيِّ يَتَّخِذُوهُ سَبِيلٗاۚ ذَٰلِكَ بِأَنَّهُمۡ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا وَكَانُواْ عَنۡهَا غَٰفِلِينَ

Haksız yere hakka ve Allah'ın kullarına karşı kendilerini üstün görenleri yeryüzünde ve kendi nefislerindeki ayetleri ve kitabımın ayetlerini anlayıp ibret almaktan uzaklaştıracağım. Her ayeti görseler dahi ondan yüz çevirip itiraz etmeleri, Allah ve resulünün yolundan sapmalarından dolayı tasdik etmezler. Şayet Allah'ın rızasına ulaştıran hak yolu görseler bile o yolu arzulayıp ilerlemezler. Eğer günah ve sapıklık yolunu görseler Allah'ın gazabına götüren bu yolda ilerlerler. Onların bu başına gelen resullerin getirdiğini doğrulayan Allah'ın yüce ayetlerini yalanlamarından ve onlara bakmaktan gafil olduklarından dolayıdır. info
التفاسير:

external-link copy
147 : 7

وَٱلَّذِينَ كَذَّبُواْ بِـَٔايَٰتِنَا وَلِقَآءِ ٱلۡأٓخِرَةِ حَبِطَتۡ أَعۡمَٰلُهُمۡۚ هَلۡ يُجۡزَوۡنَ إِلَّا مَا كَانُواْ يَعۡمَلُونَ

Resullerimizin doğruluğunu ispat eden ayetlerimizi ve ahiret gününde Allah ile buluşmayı yalanlayanların itaat cinsinden yapmış oldukları amelleri geçersiz kılınmıştır. İman şartı gerçekleşmediği için yaptıklarına karşılık sevap almazlar. Ahiret gününde ancak Allah'a karşı işlemiş oldukları küfür ve şirklerinin karşılığı ile cezalandırılırlar. Bunun cezası da cehennemde ebedî kalmaktır. info
التفاسير:

external-link copy
148 : 7

وَٱتَّخَذَ قَوۡمُ مُوسَىٰ مِنۢ بَعۡدِهِۦ مِنۡ حُلِيِّهِمۡ عِجۡلٗا جَسَدٗا لَّهُۥ خُوَارٌۚ أَلَمۡ يَرَوۡاْ أَنَّهُۥ لَا يُكَلِّمُهُمۡ وَلَا يَهۡدِيهِمۡ سَبِيلًاۘ ٱتَّخَذُوهُ وَكَانُواْ ظَٰلِمِينَ

Musa, Rabbi ile konuşmaya gittikten sonra kavmi ziynet eşyalarından ruhu olmayan/cansız böğüren bir buzağı yaptı. Bu buzağının onlarla konuşamayacağını, onları somut ve soyut bir hayır yoluna irşat edemeyeceğini, bir fayda sağlamayacağını ve üzerlerinde olan bir zararı kaldıramayacağını bilmiyorlar mı? Onu kendilerine ilah edindiler ve böylece kendi nefislerine zulmeden kimseler oldular. info
التفاسير:

external-link copy
149 : 7

وَلَمَّا سُقِطَ فِيٓ أَيۡدِيهِمۡ وَرَأَوۡاْ أَنَّهُمۡ قَدۡ ضَلُّواْ قَالُواْ لَئِن لَّمۡ يَرۡحَمۡنَا رَبُّنَا وَيَغۡفِرۡ لَنَا لَنَكُونَنَّ مِنَ ٱلۡخَٰسِرِينَ

Kendilerinin Allah ile birlikte buzağıyı ilah edinip dosdoğru yoldan saptıklarını anlayıp şaşırarak pişman olduklarında Allah'a yalvararak dediler ki: "Eğer Rabbimiz bize merhamet edip bizi kendisine itaat etmeye muvaffak kılmasaydı, buzağıya tapmaya yöneldiğimizden dolayı bizi bağışlamasaydı, dünyası ve ahireti hüsrana uğrayanlardan olurduk." info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• على العبد أن يكون من المُظْهِرين لإحسان الله وفضله عليه، فإن الشكر مقرون بالمزيد.
Kulun, Allah'ın kendisine vermiş olduğu ihsan ve lütfu izhar edip, açığa vurması gerekir. Kuşkusuz şükür, nimetlerin arttırılmasıyla bağlantılıdır. info

• على العبد الأخذ بالأحسن في الأقوال والأفعال.
Kulun üzerine düşen, söz ve fiillerin en güzelini yapmasıdır. info

• يجب تلقي الشريعة بحزم وجد وعزم على الطاعة وتنفيذ ما ورد فيها من الصلاح والإصلاح ومنع الفساد والإفساد.
Dinî emirleri; kararlılık, ciddiyet, ibadetlerde azimli olmak, belirlediği salah ve ıslah olan şeyleri yerine getirmek, fesat ve ifsada götüren şeyleri de engellemek suretiyle kabul edip, yerine getirmek gerekir. info

• على العبد إذا أخطأ أو قصَّر في حق ربه أن يعترف بعظيم الجُرْم الذي أقدم عليه، وأنه لا ملجأ من الله في إقالة عثرته إلا إليه.
Bir kimse, Rabbinin kulları üzerinde olan hakkı hususunda hata edip ihmalkâr davranırsa işlemiş olduğu bu günahın büyüklüğünü kabul edip, itiraf etmesi gerekir. Çünkü düşmüş olduğu bu hatadan dolayı Allah'tan başka sığınacağı kimse yoktur. Ancak O'na sığınır. info