ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

Sûretu'n-Necm

គោល​បំណងនៃជំពូក:
إثبات صدق الوحي وأنه من عند الله.
Vahyin doğruluğu ve Allah'ın katından gönderildiği ispat edilmiştir. info

external-link copy
1 : 53

وَٱلنَّجۡمِ إِذَا هَوَىٰ

Allah -Subhanehu ve Teâlâ- yıldızın batışına yemin etmiştir. info
التفاسير:

external-link copy
2 : 53

مَا ضَلَّ صَاحِبُكُمۡ وَمَا غَوَىٰ

Allah'ın resulü Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- doğru yoldan çıkmadı, sapıtmadı. O ancak hak yolu izleyen bir kimsedir. info
التفاسير:

external-link copy
3 : 53

وَمَا يَنطِقُ عَنِ ٱلۡهَوَىٰٓ

Bu Kur'an (ayetleri) ile konuşması, hevâsına uyduğu için değildir. info
التفاسير:

external-link copy
4 : 53

إِنۡ هُوَ إِلَّا وَحۡيٞ يُوحَىٰ

Bu Kur'an, Yüce Allah'ın Cebrail -aleyhisselam- aracılığı ile ona vahyettiği vahiyden başka bir şey değildir. info
التفاسير:

external-link copy
5 : 53

عَلَّمَهُۥ شَدِيدُ ٱلۡقُوَىٰ

Kendisine onu çok güçlü bir melek olan Cebrail -aleyhisselam- öğretti. info
التفاسير:

external-link copy
6 : 53

ذُو مِرَّةٖ فَٱسۡتَوَىٰ

Cebrail -aleyhisselam- güzel görünüşlüdür. Cebrail -aleyhisselam- Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in karşısında Allah'ın yarattığı hal üzere açık bir şekilde görünüp (en yüksek ufukta) yükseliverdi. info
التفاسير:

external-link copy
7 : 53

وَهُوَ بِٱلۡأُفُقِ ٱلۡأَعۡلَىٰ

Cebrail gökyüzündeki en yüksek ufukta idi. info
التفاسير:

external-link copy
8 : 53

ثُمَّ دَنَا فَتَدَلَّىٰ

Sonra Cebrail -aleyhisselam- Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-e yaklaştı. Derken daha da yakınlaştı. info
التفاسير:

external-link copy
9 : 53

فَكَانَ قَابَ قَوۡسَيۡنِ أَوۡ أَدۡنَىٰ

(Cebrail'in) yakınlığı iki yay boyu kadardı veya daha yakındı. info
التفاسير:

external-link copy
10 : 53

فَأَوۡحَىٰٓ إِلَىٰ عَبۡدِهِۦ مَآ أَوۡحَىٰ

Cebrail, Allah'ın kulu Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'e vahyedilmesi gerekeni vahyetti. info
التفاسير:

external-link copy
11 : 53

مَا كَذَبَ ٱلۡفُؤَادُ مَا رَأَىٰٓ

Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem-'in kalbi gözleri ile gördüğünü yalanlamadı. info
التفاسير:

external-link copy
12 : 53

أَفَتُمَٰرُونَهُۥ عَلَىٰ مَا يَرَىٰ

-Ey müşrikler!- Şimdi, İsra gecesi Yüce Allah'ın ona gösterdiği şey hakkında onunla tartışıyor musunuz? info
التفاسير:

external-link copy
13 : 53

وَلَقَدۡ رَءَاهُ نَزۡلَةً أُخۡرَىٰ

Kendisinin götürüldüğü İsra gecesi Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- Cebrail'i aslî suretinde bir kere daha görmüştü. info
التفاسير:

external-link copy
14 : 53

عِندَ سِدۡرَةِ ٱلۡمُنتَهَىٰ

Sidre-i Müntehâ’nın yanında yedinci semada bulunan çok büyük bir ağaçtır. info
التفاسير:

external-link copy
15 : 53

عِندَهَا جَنَّةُ ٱلۡمَأۡوَىٰٓ

Cennetü'l-Me'va da bu ağacın yanındadır. info
التفاسير:

external-link copy
16 : 53

إِذۡ يَغۡشَى ٱلسِّدۡرَةَ مَا يَغۡشَىٰ

Yüce Allah'ın emri ile Sidre'yi büyük bir şey kapladı. İşin aslını Yüce Allah'tan başkası bilmez. info
التفاسير:

external-link copy
17 : 53

مَا زَاغَ ٱلۡبَصَرُ وَمَا طَغَىٰ

Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in gözü sağa sola kaymadı. Kendisine belirlenen sınırı aşmadı. info
التفاسير:

external-link copy
18 : 53

لَقَدۡ رَأَىٰ مِنۡ ءَايَٰتِ رَبِّهِ ٱلۡكُبۡرَىٰٓ

Ant olsun, Muhammed -sallallahu aleyhi ve sellem- Mirac'a çıkarıldığı gece Rabbinin kudretine delalet eden büyük ayetlerden/mucizelerden bazısını gördü. Cenneti, cehennemi ve bunun dışındaki şeyleri de gördü. info
التفاسير:

external-link copy
19 : 53

أَفَرَءَيۡتُمُ ٱللَّٰتَ وَٱلۡعُزَّىٰ

-Ey müşrikler!- Allah'tan başka ibadet ettiğiniz bu putları; Lat ve Uzza'yı gördünüz mü? info
التفاسير:

external-link copy
20 : 53

وَمَنَوٰةَ ٱلثَّالِثَةَ ٱلۡأُخۡرَىٰٓ

Putlarınızdan diğer üçüncüsü Menat'ı (gördünüz mü?).Bana haber verin. Onlar size bir fayda ya da zarar vermeye malik midirler? info
التفاسير:

external-link copy
21 : 53

أَلَكُمُ ٱلذَّكَرُ وَلَهُ ٱلۡأُنثَىٰ

-Ey müşrikler!- O sevdiğiniz erkek çocuklar sizin; o sizin kötü gördüğünüz kız çocuklar Allah -Subhanehu ve Teâlâ-'nın öyle mi? info
التفاسير:

external-link copy
22 : 53

تِلۡكَ إِذٗا قِسۡمَةٞ ضِيزَىٰٓ

Hevânıza uyarak taksim ettiğiniz bu paylaştırma, ne adaletsiz bir taksimdir. info
التفاسير:

external-link copy
23 : 53

إِنۡ هِيَ إِلَّآ أَسۡمَآءٞ سَمَّيۡتُمُوهَآ أَنتُمۡ وَءَابَآؤُكُم مَّآ أَنزَلَ ٱللَّهُ بِهَا مِن سُلۡطَٰنٍۚ إِن يَتَّبِعُونَ إِلَّا ٱلظَّنَّ وَمَا تَهۡوَى ٱلۡأَنفُسُۖ وَلَقَدۡ جَآءَهُم مِّن رَّبِّهِمُ ٱلۡهُدَىٰٓ

Bu putlar manası boş isimlerden başka bir şey değildir. İlahlık sıfatlarından hiçbir payları yoktur. Onları, siz ve atalarınız kendi nefislerinizden uydurarak isimlendirdiniz. Yüce Allah, bu hususta hiçbir delil indirmemiştir. İtikatları sadece zan ve nefislerinin arzusuna uygun olarak şeytanın kalplerini süslediği müşriklere uymayın. Peygamber -sallallahu aleyhi ve sellem-'in lisanı ile Rableri tarafından kendilerine hidayet gelmiştir. Ancak onlar bununla hidayet bulmamışlardır. info
التفاسير:

external-link copy
24 : 53

أَمۡ لِلۡإِنسَٰنِ مَا تَمَنَّىٰ

Yoksa insan için Allah'ın katında temenni ettiği putların şefaati mi vardır? info
التفاسير:

external-link copy
25 : 53

فَلِلَّهِ ٱلۡأٓخِرَةُ وَٱلۡأُولَىٰ

Hayır! İnsan için temenni ettiği her şey onun olmaz. Dünya ve ahiret yalnızca Allah'ındır. Dilediğine o ikisinden verir ve dilediğine vermez. info
التفاسير:

external-link copy
26 : 53

۞ وَكَم مِّن مَّلَكٖ فِي ٱلسَّمَٰوَٰتِ لَا تُغۡنِي شَفَٰعَتُهُمۡ شَيۡـًٔا إِلَّا مِنۢ بَعۡدِ أَن يَأۡذَنَ ٱللَّهُ لِمَن يَشَآءُ وَيَرۡضَىٰٓ

Göklerde nice melekler vardır ki, bir kimseye şefaat etmek istediklerinde şefaatleri ona bir fayda sağlamaz. Ancak Allah'ın onlardan dilediğine şefaat edilmesi için izin verdikleri ve kendisine şefaat edilmesinden razı olduğu kimse bundan müstesnadır. Yüce Allah, şirk koşan kimseye şefaat edilmesi için izin vermez ve Allah Teâlâ'nın dışında başka ilahlara ibadet eden kimseden asla razı olmaz. info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• كمال أدب النبي صلى الله عليه وسلم حيث لم يَزغْ بصره وهو في السماء السابعة.
Nebi -sallallahu aleyhi ve sellem-'in edebinin kemaline delalet eder. Öyle ki yedinci semada olmasına rağmen bakışları (sağa sola) kaymamıştır. info

• سفاهة عقل المشركين حيث عبدوا شيئًا لا يضر ولا ينفع، ونسبوا لله ما يكرهون واصطفوا لهم ما يحبون.
Fayda ya da zarar vermeyen şeylere ibadet etmek, müşriklerin ne kadar akılsız olduğunu gösterir. Kötü gördükleri şeyleri Yüce Allah'a nispet etmiş, sevdiklerini şeyleri kendilerine seçmişlerdir. info

• الشفاعة لا تقع إلا بشرطين: الإذن للشافع، والرضا عن المشفوع له.
Şefaat ancak şu iki şart yerine geldiğinde gerçekleşir: Şefaat edecek olana izin verilmesi ve şefaat edilenden razı olunması. info