ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

external-link copy
25 : 46

تُدَمِّرُ كُلَّ شَيۡءِۭ بِأَمۡرِ رَبِّهَا فَأَصۡبَحُواْ لَا يُرَىٰٓ إِلَّا مَسَٰكِنُهُمۡۚ كَذَٰلِكَ نَجۡزِي ٱلۡقَوۡمَ ٱلۡمُجۡرِمِينَ

O rüzgâr uğradığında, Allah Teâlâ'nın helak edilmesini emrettiği her şeyi yıkıp mahveder. Böylece onlar yok oldular. Onlardan geriye daha önce orada ikamet ettiklerini gösteren evlerinden başka bir şey kalmadı. İşte biz; inkârlarında ve isyanlarında ısrar eden mücrimleri bu acı verici ceza ile cezalandırırız. info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• لا علم للرسل بالغيب إلا ما أطلعهم ربهم عليه منه.
Allah'ın kendilerine bildirdikleri dışında peygamberlerin gayb hakkında bir bilgileri yoktur. info

• اغترار قوم هود حين ظنوا العذاب النازل بهم مطرًا، فلم يتوبوا قبل مباغتته لهم.
Hûd kavminin kendilerine gelen azabı yağmur bulutu zannederek aldanmaları beyan edilmiştir ki onlar; o azap kendilerine gelmeden önce tövbe etmemişlerdir. info

• قوة قوم عاد فوق قوة قريش، ومع ذلك أهلكهم الله.
Âd kavmi, Kureyş'ten daha güçlü ve kuvvetli olmasına rağmen Allah Teâlâ onları helak etmiştir. info

• العاقل من يتعظ بغيره، والجاهل من يتعظ بنفسه.
Akıllı kimse başkasına bakarak ibret alır. Cahil ise kendi kendine akıl verir. info