ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

external-link copy
24 : 46

فَلَمَّا رَأَوۡهُ عَارِضٗا مُّسۡتَقۡبِلَ أَوۡدِيَتِهِمۡ قَالُواْ هَٰذَا عَارِضٞ مُّمۡطِرُنَاۚ بَلۡ هُوَ مَا ٱسۡتَعۡجَلۡتُم بِهِۦۖ رِيحٞ فِيهَا عَذَابٌ أَلِيمٞ

Acele bir şekilde kendilerine gelmesini istedikleri azabı gökyüzünden vadilerine doğru yayılan bir bulut şeklinde gördüklerinde şöyle dediler: "Bu bize yağmur yağdıracak yaygın bir buluttur." Hûd -aleyhisselam- ise şöyle dedi: "İş sizin zannettiğiniz gibi değildir. Bilakis o, sizin acele gelmesini istediğiniz azaptır. O, içinde elem verici azap bulunan bir rüzgârdır!" info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• لا علم للرسل بالغيب إلا ما أطلعهم ربهم عليه منه.
Allah'ın kendilerine bildirdikleri dışında peygamberlerin gayb hakkında bir bilgileri yoktur. info

• اغترار قوم هود حين ظنوا العذاب النازل بهم مطرًا، فلم يتوبوا قبل مباغتته لهم.
Hûd kavminin kendilerine gelen azabı yağmur bulutu zannederek aldanmaları beyan edilmiştir ki onlar; o azap kendilerine gelmeden önce tövbe etmemişlerdir. info

• قوة قوم عاد فوق قوة قريش، ومع ذلك أهلكهم الله.
Âd kavmi, Kureyş'ten daha güçlü ve kuvvetli olmasına rağmen Allah Teâlâ onları helak etmiştir. info

• العاقل من يتعظ بغيره، والجاهل من يتعظ بنفسه.
Akıllı kimse başkasına bakarak ibret alır. Cahil ise kendi kendine akıl verir. info