ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

លេខ​ទំព័រ:close

external-link copy
40 : 44

إِنَّ يَوۡمَ ٱلۡفَصۡلِ مِيقَٰتُهُمۡ أَجۡمَعِينَ

Şüphesiz Yüce Allah'ın kulları arasında hüküm verip, birbirlerinden ayırt edeceği kıyamet günü, bütün yaratılmışlar için belirlenmiş bir vakittir. Muhakkak Yüce Allah bu günde bütün yaratılmışları bir araya toplar. info
التفاسير:

external-link copy
41 : 44

يَوۡمَ لَا يُغۡنِي مَوۡلًى عَن مَّوۡلٗى شَيۡـٔٗا وَلَا هُمۡ يُنصَرُونَ

O gün hiçbir yakının yakınına ve bir dostun da dosta hiçbir faydası olmadığı bir gündür. Ve onlardan Allah'ın azabını engelleyemezler. Çünkü o günde mülk Allah'ındır. Hiçbir kimse hiçbir şeye sahip olduğunu iddia da edemeyecektir. info
التفاسير:

external-link copy
42 : 44

إِلَّا مَن رَّحِمَ ٱللَّهُۚ إِنَّهُۥ هُوَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلرَّحِيمُ

İnsanlardan ancak Allah'ın merhamet ettiği kimseler bunların dışındadır. Çünkü önceden yapmış olduğu salih amellerden faydalanır. Yüce Allah hiç kimsenin kendisine galip gelemeyeceği Azîz/mutlak galiptir. tövbe eden kullarına karşı çok merhametlidir. info
التفاسير:

external-link copy
43 : 44

إِنَّ شَجَرَتَ ٱلزَّقُّومِ

Yüce Allah'ın bitirdiği Zakkum ağacı cehennemin dibindedir. info
التفاسير:

external-link copy
44 : 44

طَعَامُ ٱلۡأَثِيمِ

Büyük ve çok günah sahibinin yemeğidir. O kimse kâfir kimsedir ve bu ağacın iğrenç meyvesinden yer. info
التفاسير:

external-link copy
45 : 44

كَٱلۡمُهۡلِ يَغۡلِي فِي ٱلۡبُطُونِ

Zakkum ağacının meyvesi siyah zeytin yağı gibidir. Aşırı sıcaklığının şiddetinden dolayı o kimselerin karınlarında kaynayıp durur. info
التفاسير:

external-link copy
46 : 44

كَغَلۡيِ ٱلۡحَمِيمِ

Son derece sıcak suyun kaynaması gibidir. info
التفاسير:

external-link copy
47 : 44

خُذُوهُ فَٱعۡتِلُوهُ إِلَىٰ سَوَآءِ ٱلۡجَحِيمِ

Cehennem zebanilerine şöyle denilir: "Onu şiddetle ve kabaca tutun, cehennemin ortasına doğru sürükleyerek atın." info
التفاسير:

external-link copy
48 : 44

ثُمَّ صُبُّواْ فَوۡقَ رَأۡسِهِۦ مِنۡ عَذَابِ ٱلۡحَمِيمِ

"Sonra bu azap edilen kimsenin başının üzerinden aşırı kaynar suyu boşaltın. Zira bu azap orada sürekli devam eder." info
التفاسير:

external-link copy
49 : 44

ذُقۡ إِنَّكَ أَنتَ ٱلۡعَزِيزُ ٱلۡكَرِيمُ

Alay edilerek ona şöyle denilir: "Acı verici bu azabı tat bakalım. Şüphesiz sen kavminde değerli ve şerefliydin." info
التفاسير:

external-link copy
50 : 44

إِنَّ هَٰذَا مَا كُنتُم بِهِۦ تَمۡتَرُونَ

Şüphesiz bu, kıyamet gününde gerçekleşmesi hakkında şüphe ettiğiniz azaptır. Ne var ki azabı gördüğünüz vakit daha önceden duyduğunuz şüpheniz artık ortadan kalkmıştır. info
التفاسير:

external-link copy
51 : 44

إِنَّ ٱلۡمُتَّقِينَ فِي مَقَامٍ أَمِينٖ

Rablerine karşı takvalı olanlar ise kendilerine isabet edecek her türlü kötülükten güvende olup Rablerinin emirlerini yerine getirerek ve yasaklarından sakınarak güvenli bir makamdadırlar. info
التفاسير:

external-link copy
52 : 44

فِي جَنَّٰتٖ وَعُيُونٖ

Bağlar, bahçeler ve akan su pınarları arasındadırlar. info
التفاسير:

external-link copy
53 : 44

يَلۡبَسُونَ مِن سُندُسٖ وَإِسۡتَبۡرَقٖ مُّتَقَٰبِلِينَ

Cennette ince ipek ve kalın ipekten elbiseler giyerek, karşılıklı otururlar. Hiçbiri diğerine arkasını dönüp oturmaz info
التفاسير:

external-link copy
54 : 44

كَذَٰلِكَ وَزَوَّجۡنَٰهُم بِحُورٍ عِينٖ

Yukarıda zikredilen nimetlerle cennet ehline ikramda bulunduğumuz gibi, cennette onları iri gözlü ve gözlerinin beyazlığı bembeyaz ve siyahlıkları da simsiyah güzel eşlerle evlendirmişizdir. info
التفاسير:

external-link copy
55 : 44

يَدۡعُونَ فِيهَا بِكُلِّ فَٰكِهَةٍ ءَامِنِينَ

Onlar, istedikleri her türlü meyveyi kendilerine getirmeleri için orada hizmetçilerini çağırırlar. Orada meyvelerin tükenmesinden ve kendilerine zarar vermesinden güven içindedirler. info
التفاسير:

external-link copy
56 : 44

لَا يَذُوقُونَ فِيهَا ٱلۡمَوۡتَ إِلَّا ٱلۡمَوۡتَةَ ٱلۡأُولَىٰۖ وَوَقَىٰهُمۡ عَذَابَ ٱلۡجَحِيمِ

Onlar cennette ebedî olarak kalırlar. Dünya hayatında ilk tattıkları ölümden başka bir ölüm tatmazlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur. info
التفاسير:

external-link copy
57 : 44

فَضۡلٗا مِّن رَّبِّكَۚ ذَٰلِكَ هُوَ ٱلۡفَوۡزُ ٱلۡعَظِيمُ

Zikredilen bu nimetler Rabbinin onlara lütuf ve ihsanıdır. Zira onları cennete sokup, cehennem ateşinin azabından korumuştur. Bu öyle büyük bir kurtuluştur ki, hiçbir kurtuluş ona benzemez. info
التفاسير:

external-link copy
58 : 44

فَإِنَّمَا يَسَّرۡنَٰهُ بِلِسَانِكَ لَعَلَّهُمۡ يَتَذَكَّرُونَ

-Ey Resul!- Biz bu Kur'an'ı öğüt alırlar diye senin dilinle indirdik, kolayca anlaşılması için de kolaylaştırdık. info
التفاسير:

external-link copy
59 : 44

فَٱرۡتَقِبۡ إِنَّهُم مُّرۡتَقِبُونَ

Bizim sana, onların helakı için yardımımızı bekle! Şüphesiz onlar da senin helak olmanı bekliyorlar. info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• الجمع بين العذاب الجسمي والنفسي للكافر.
Kâfire bedenî azap ile birlikte psikolojik azap birleştirilerek sunulur. info

• الفوز العظيم هو النجاة من النار ودخول الجنة.
En büyük başarı, cehennemden kurtulmak ve cennete girmektir. info

• تيسير الله لفظ القرآن ومعانيه لعباده.
Yüce Allah Kur'an'ın lafzı ve manasını kullarına kolaylaştırmıştır. info