ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

លេខ​ទំព័រ:close

external-link copy
49 : 34

قُلۡ جَآءَ ٱلۡحَقُّ وَمَا يُبۡدِئُ ٱلۡبَٰطِلُ وَمَا يُعِيدُ

Ey Resul! Yalanlayan o müşriklere de ki: "Hak geldi. Bu hak İslam'dır. Batıl ise zâil olmuştur. Artık batılın ne bir etkisi ve ne de bir gücü vardır. Asla etkili olduğu hâle de geri dönemez." info
التفاسير:

external-link copy
50 : 34

قُلۡ إِن ضَلَلۡتُ فَإِنَّمَآ أَضِلُّ عَلَىٰ نَفۡسِيۖ وَإِنِ ٱهۡتَدَيۡتُ فَبِمَا يُوحِيٓ إِلَيَّ رَبِّيٓۚ إِنَّهُۥ سَمِيعٞ قَرِيبٞ

Ey Resul! O yalanlayan müşriklere de ki: "Eğer ben size tebliğ ettiğim haktan saparsam sapmamın zararı banadır ve benimle sınırlıdır, ondan size hiçbir şey ulaşmaz. Eğer ben hakka hidayet edilirsem bu; Rabbimin bana vahyetmesi sebebiyledir. Şüphesiz O; kullarının sözlerini hakkıyla işitendir. O'nun benim söylediğim bir sözü işitmemesi mümkün değildir." info
التفاسير:

external-link copy
51 : 34

وَلَوۡ تَرَىٰٓ إِذۡ فَزِعُواْ فَلَا فَوۡتَ وَأُخِذُواْ مِن مَّكَانٖ قَرِيبٖ

Ey Resul! O yalanlayanlar, kıyamet günü azabı bizzat gördüklerinde bundan kaçacakları ve sığınacakları bir sığınak yoktur. Onlar, ilk andan ve işin başından itibaren yakın bir yerden yakalanıvermişlerdir. Eğer sen bu durumu görseydin şaşılacak bir şey görmüş olurdun. info
التفاسير:

external-link copy
52 : 34

وَقَالُوٓاْ ءَامَنَّا بِهِۦ وَأَنَّىٰ لَهُمُ ٱلتَّنَاوُشُ مِن مَّكَانِۭ بَعِيدٖ

Varacakları yeri gördüklerinde şöyle derler: "Bizler kıyamet gününe iman ettik." Onlar; imanın kabul edildiği amel diyarı olan dünyadan uzaklaşıp, ceza (karşılık) diyarı olan ahirete varmışken imana nasıl kavuşabilirler? info
التفاسير:

external-link copy
53 : 34

وَقَدۡ كَفَرُواْ بِهِۦ مِن قَبۡلُۖ وَيَقۡذِفُونَ بِٱلۡغَيۡبِ مِن مَّكَانِۭ بَعِيدٖ

Onlar iman edip bu iman onlardan nasıl kabul olur? Hâlbuki dünya hayatında onu inkâr ettiler ve Rasûllullah -sallallahu aleyhi ve sellem- ile ilgili; "O bir sihirbaz, kâhin ve şairdir." diyerek, haktan uzak bir şekilde uzak bir yerden zan ile onun hakkında atıp tuttular. info
التفاسير:

external-link copy
54 : 34

وَحِيلَ بَيۡنَهُمۡ وَبَيۡنَ مَا يَشۡتَهُونَ كَمَا فُعِلَ بِأَشۡيَاعِهِم مِّن قَبۡلُۚ إِنَّهُمۡ كَانُواْ فِي شَكّٖ مُّرِيبِۭ

Yalanlayan bu kimseler, elde etmeyi istedikleri dünya isteklerinden, küfürden tövbe etmekten, cehennemden kurtulmaktan ve dünya hayatına dönmekten alıkonuldular. Tıpkı kendilerinden önce yalanlayan ümmetlerin başına geldiği gibi. Onlar; peygamberlerinin Allah'ı birlemeye, imana ve yeniden dirilmeye dair getirdiği gerçekler hakkında şüphe ettiler. Küfre sebebiyet veren bir şüpheye düştüler. info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• مشهد فزع الكفار يوم القيامة مشهد عظيم.
Kıyamet günü kâfirlerin müşahede edeceği korku, çok büyük bir manzaradır. info

• محل نفع الإيمان في الدنيا؛ لأنها هي دار العمل.
İmanın fayda vereceği yer dünyadır. Çünkü dünya amel etme diyarıdır. info

• عظم خلق الملائكة يدل على عظمة خالقهم سبحانه.
Meleklerin yaratılmasındaki büyüklük, onları yaratan Allah Teâlâ'nın azametine delalet etmektedir. info