ការបកប្រែអត្ថន័យគួរអាន - ការអធិប្បាយសង្ខេបអំពីគម្ពីគួរអានជាភាសាទួរគី

លេខ​ទំព័រ:close

external-link copy
42 : 30

قُلۡ سِيرُواْ فِي ٱلۡأَرۡضِ فَٱنظُرُواْ كَيۡفَ كَانَ عَٰقِبَةُ ٱلَّذِينَ مِن قَبۡلُۚ كَانَ أَكۡثَرُهُم مُّشۡرِكِينَ

-Ey Resul!- Bu müşriklere de ki: "Yeryüzünde dolaşın, sizden önce yalanlamış olan kavimlerin akıbeti nasıl oldu bir düşünün? Onların akıbetleri çok kötü olmuştu. Onların çoğunluğu Allah'a şirk koşan ve O'nunla birlikte başkasına ibadet eden kimselerdi. Bu kimseler, Yüce Allah'a şirk koşmalarından dolayı helak edildiler." info
التفاسير:

external-link copy
43 : 30

فَأَقِمۡ وَجۡهَكَ لِلدِّينِ ٱلۡقَيِّمِ مِن قَبۡلِ أَن يَأۡتِيَ يَوۡمٞ لَّا مَرَدَّ لَهُۥ مِنَ ٱللَّهِۖ يَوۡمَئِذٖ يَصَّدَّعُونَ

-Ey Resul!- Geri çevrilmesi mümkün olmayan kıyamet günü gelmeden önce; yüzünü, hiçbir eğriliğin bulunmadığı dosdoğru İslam dinine çevir. O gün insanlar, cennette nimetlendirilen ve cehennemde azap edilen topluluklar olarak gruplara ayrılacaklardır. info
التفاسير:

external-link copy
44 : 30

مَن كَفَرَ فَعَلَيۡهِ كُفۡرُهُۥۖ وَمَنۡ عَمِلَ صَٰلِحٗا فَلِأَنفُسِهِمۡ يَمۡهَدُونَ

Kim Allah'a iman etmeyip, küfrederse, küfrünün zararı -cehennemde ebedî kalmak- kendisine geri döner. Kim de Allah'ın yüzünü murat ederek ihlasla salih ameller işlerse, işte onlar kendilerine cennete girmeyi ve orada ebedî kalarak nimetlerinden faydalanmayı hazırlamış olurlar. info
التفاسير:

external-link copy
45 : 30

لِيَجۡزِيَ ٱلَّذِينَ ءَامَنُواْ وَعَمِلُواْ ٱلصَّٰلِحَٰتِ مِن فَضۡلِهِۦٓۚ إِنَّهُۥ لَا يُحِبُّ ٱلۡكَٰفِرِينَ

Yüce Allah kendisine iman edip, O'nun razı olduğu salih amelleri işleyen kimselere lütuf ve ihsanda bulunarak mükâfatlarını verecektir. Şüphesiz ki Allah -Subhânehû ve Teâlâ-, kendisini ve rasûllerine iman etmeyip, küfre sapanları asla sevmez. Bilakis şiddetli bir şekilde onlara buğzeder ve kıyamet gününde onlara azap edecektir. info
التفاسير:

external-link copy
46 : 30

وَمِنۡ ءَايَٰتِهِۦٓ أَن يُرۡسِلَ ٱلرِّيَاحَ مُبَشِّرَٰتٖ وَلِيُذِيقَكُم مِّن رَّحۡمَتِهِۦ وَلِتَجۡرِيَ ٱلۡفُلۡكُ بِأَمۡرِهِۦ وَلِتَبۡتَغُواْ مِن فَضۡلِهِۦ وَلَعَلَّكُمۡ تَشۡكُرُونَ

O'nun birliğine ve kudretine delalet eden azametli ayetlerinden birisi de, yağmurun yağmasının yaklaştığını müjdelemek için rüzgârları göndermesidir. -Ey İnsanlar!- Yağmur yağdıktan sonra rahmetinden bolluk ve bereketi size tattırır ve denizde gemiler O'nun dilemesi ile hareket ederler. Sizler böylece denizde ticaret yaparak O'nun lütfundan istersiniz. Umulur ki, Allah'ın size bahşetmiş olduğu nimetlerine şükredersiniz de bunları size arttırır. info
التفاسير:

external-link copy
47 : 30

وَلَقَدۡ أَرۡسَلۡنَا مِن قَبۡلِكَ رُسُلًا إِلَىٰ قَوۡمِهِمۡ فَجَآءُوهُم بِٱلۡبَيِّنَٰتِ فَٱنتَقَمۡنَا مِنَ ٱلَّذِينَ أَجۡرَمُواْۖ وَكَانَ حَقًّا عَلَيۡنَا نَصۡرُ ٱلۡمُؤۡمِنِينَ

-Ey Resul!- Ant olsun ki biz, senden önce nice peygamberleri kendi kavimlerine gönderdik. Bu elçiler, doğruluklarına delalet eden apaçık delil ve hüccetleri kavimlerine getirdiler. Ancak onlar resullerinin getirdiklerini yalanladılar. Günahkarlardan intikam aldık ve onları azabımızla helak ettik. Resullerimizi ve Müminleri helak olmaktan kurtardık. Müminlerin kurtarılması ve kendilerine yardım edilmesi, kendimize gerekli kıldığımız bir haktır. info
التفاسير:

external-link copy
48 : 30

ٱللَّهُ ٱلَّذِي يُرۡسِلُ ٱلرِّيَٰحَ فَتُثِيرُ سَحَابٗا فَيَبۡسُطُهُۥ فِي ٱلسَّمَآءِ كَيۡفَ يَشَآءُ وَيَجۡعَلُهُۥ كِسَفٗا فَتَرَى ٱلۡوَدۡقَ يَخۡرُجُ مِنۡ خِلَٰلِهِۦۖ فَإِذَآ أَصَابَ بِهِۦ مَن يَشَآءُ مِنۡ عِبَادِهِۦٓ إِذَا هُمۡ يَسۡتَبۡشِرُونَ

Rüzgârları yollayıp gönderen Allah -Subhânehû ve Teâlâ-'dır. Bu rüzgârlar bulutları hareket ettirir ve gökyüzünde az ya da çok olarak dilediği gibi yayar ve parça parça kılar. -Ey İnsan!- Yağmurun bulutların arasından çıktığını görürsün. Kullarından dilediğine yağmuru indirdiği zaman, kendileri ve hayvanları için ihtiyaç duydukları şeylerin yağmurun akabinde yeryüzünde filizlenmesi ile Allah'ın kendilerine bahşettiği bu rahmeti ile sevinirler. info
التفاسير:

external-link copy
49 : 30

وَإِن كَانُواْ مِن قَبۡلِ أَن يُنَزَّلَ عَلَيۡهِم مِّن قَبۡلِهِۦ لَمُبۡلِسِينَ

Yüce Allah, insanlara yağmuru indirmeden önce onlar kendilerine yağmurun yağmasından ümitlerini kesmiş durumdaydılar. info
التفاسير:

external-link copy
50 : 30

فَٱنظُرۡ إِلَىٰٓ ءَاثَٰرِ رَحۡمَتِ ٱللَّهِ كَيۡفَ يُحۡيِ ٱلۡأَرۡضَ بَعۡدَ مَوۡتِهَآۚ إِنَّ ذَٰلِكَ لَمُحۡيِ ٱلۡمَوۡتَىٰۖ وَهُوَ عَلَىٰ كُلِّ شَيۡءٖ قَدِيرٞ

-Ey Resul!- Allah'ın kullarına rahmet olarak indirdiği yağmurun eserlerine bir bak! Yeryüzünü çoraklaşıp kuruduktan sonra Allah, nasıl da orada çeşit çeşit bitkiler bitiriyor? Bu kurak yeryüzüne hayat veren, ölüleri yeniden hayat verip diriltecektir. O, her şeye kadirdir. Hiçbir şey O'nu aciz bırakamaz info
التفاسير:
ក្នុង​ចំណោម​អត្ថប្រយោជន៍​នៃអាយ៉ាត់ទាំងនេះក្នុងទំព័រនេះ:
• إرسال الرياح، وإنزال المطر، وجريان السفن في البحر: نِعَم تستدعي أن نشكر الله عليها.
Rüzgârların gönderilmesi, yağmurun indirilmesi ve gemilerin denizde hareket etmesi, bu nimetlerden dolayı Yüce Allah'a şükrü gerekli kılar. info

• إهلاك المجرمين ونصر المؤمنين سُنَّة إلهية.
Zalimlerin helak edilmesi ve iman edenlere yardım gönderilmesi ilahi bir sünnettir. info

• إنبات الأرض بعد جفافها دليل على البعث.
Kuraklıktan sonra yeryüzünün tekrardan yeşertilmesi yeniden diriliş hakkında bir delildir. info